Hanımın kıymetini bil!
Yazar Adı: Abdüllatif Uyan
Kabr-i şerîfi Bursa’da bulunan velîlerden Tâcüddîn İbrâhim Karamânî hazretlerine, bir gün, yeni evli sevdiği bir genç gelerek, hanımından şikâyette bulundu.
Büyük velî, cevaben sordu ona:
- Pekâlâ, hanımın namazını kılıyor mu oğlum?
- Kılıyor efendim.
- Dışarda örtünüyor mu?
- Örtünüyor.
- Ev işlerini yapıyor mu?
- Yapıyor.
Buyurdu ki:
- Daha ne istiyorsun? Onun kıymetini bil. Böyle hanım “Cennet nîmeti”dir.
Delikanlı diretti:
- Ama hocam bâzı hususlarda beni üzüyor.
- Sen onu hiç üzmüyor musun evlâdım?
- Ee bazen oluyor tabii.
Ona şefkatle baktı mübarek:
- Bak evlâdım, aklı olan karı koca, birbirlerini üzmezler. Hayat arkadaşını üzmek, ahmaklık alâmetidir.
Ve ilave etti:
- Zâlim ve huysuz kimsenin hanımı devamlı üzülerek âsâbı bozulur, sinir hastası olur. Hayat arkadaşı hasta olan bir eş mahvolmuş, saadeti sona ermiştir.
Ve izah etti bunu:
- Çünkü artık eşinin hizmetlerinden mahrum kalmıştır. Ömrü, onun dertlerini dinlemekle, ona doktor ve ilâç aramakla, ona, alışmamış olduğu hizmetleri yapmakla geçer.
Ve sordu gence:
- Bütün bu sıkıntılara kim sebep olmuştur dersin?
- Kendisi mi hocam?
- Elbette. Kendi huysuzluğu sebep olmuştur. Dizlerini dövse de, ne yazık ki, bu pişmanlığının faydası olmaz.
Sözüne devamla;
- O hâlde, ey evlâdım! Hanımına yapacağın huysuzlukların zararlarının kendine de olacağını düşün! buyurdu. Ona karşı, hep güler yüzlü, tatlı dilli olmaya çalış!
Ve özetledi:
- Bunu yapabilirsen, rahât ve huzur içinde yaşar, Rabbinin rızâsını da kazanırsın!
[/color][/size]
Re: Hanımın kıymetini bil!
- Bak evlâdım, aklı olan karı koca, birbirlerini üzmezler. Hayat arkadaşını üzmek, ahmaklık alâmetidir.
Ve ilave etti:
- Zâlim ve huysuz kimsenin hanımı devamlı üzülerek âsâbı bozulur, sinir hastası olur. Hayat arkadaşı hasta olan bir eş mahvolmuş, saadeti sona ermiştir.
Ve izah etti bunu:
- Çünkü artık eşinin hizmetlerinden mahrum kalmıştır. Ömrü, onun dertlerini dinlemekle, ona doktor ve ilâç aramakla, ona, alışmamış olduğu hizmetleri yapmakla geçer.
Ve sordu gence:
- Bütün bu sıkıntılara kim sebep olmuştur dersin?
- Kendisi mi hocam?
- Elbette. Kendi huysuzluğu sebep olmuştur. Dizlerini dövse de, ne yazık ki, bu pişmanlığının faydası olmaz.
Sözüne devamla;
- O hâlde, ey evlâdım! Hanımına yapacağın huysuzlukların zararlarının kendine de olacağını düşün! buyurdu. Ona karşı, hep güler yüzlü, tatlı dilli olmaya çalış!
Ve özetledi:
- Bunu yapabilirsen, rahât ve huzur içinde yaşar, Rabbinin rızâsını da kazanırsın!
neylerse Mevlam güzel eyler ellerinize saglik.
04.12.2007 - talib