yaşamak için gerekli hevesi ,gerekli enerjiyi
Allahın rızasında saklı.
dünya bir hapisane ise .
hapisanede ne gerekli cezan bitesiye kadar sapretmen .
ama nasıl sapret kuru kelimeyle olmuyor.
insan hapisanede önce kendi isyanı nefsi olur.
sonra diğer mahkumların içinden şeytanlaşmış olanlar yüzünden isyan
olur
yani şeytan ve nefis iş birlikçileri yüzünden Allaha isyan bayrağı çekiliyor.
buda hapisane cezasını ,ve kabusunu ikiye katlıyor.
çekilmez hale getiriyor yani hapisane bir nevi cehenneme dönüşüyor ölmeden .
şimdi işin kötü taraflarını anladık .
iyi tarafı heveslendirici enerji verici tarafı ne derseniz.
hapisanede kendini öldürmeye imkanın yok .
karşındaki şeytanlaşmış muhkumuda öldürmene imkan yok.
bu çileyi çekmek zorundasın madem öldüremiyorsan idare etmek, gütmek zorundasın .
yani imtihandan kaçış yok ,ama işin sırrı Allah rızasında .
dedimya işte o sır sevinç ,insanı hapisanede hoş tutacak, teselli edecek ,heves, enerji ,seviç kelimesinde gizli
sevince nasıl ulaşacaz derseniz.
imtihan sorusuna peki alan öğrenci nasıl seviniyorsa, her Allah rızasını yaptığımızda ,her şeytan ,ve nefisin günah isteğini ters çevirdiğimizde sevinmemiz en doğal hakkımız değilmi.
ve bunu hayatımızda birinci derecede amacımız ,hedefimiz yaşama kaynağımız haline getirirsez.
bakın ozaman üzerimize nasıl seviç damlaları sağnak ,sağnak yağıyor. ve bunun bir tadına varan insan evliyadır, Allahın dostudur.
işte bunun adı Aşktır.
önceden yazdığım deşarzla ilgili konularımı bir kenara koyun artık. gerçek ilaç ,gerçek reçete bu.
sizden ,her birinizden ,bir ilaç ,bir reçete istemiştim.
benim demek istediğim istediğim buydu.
sizlerin böyle bir şey bulmanızı istemiştim.
tam ilgilenen ,tam işin önemini anlayan olmadı galiba .
dün büyük imtihanla karşılaştım.
imtihanı sabırla kazandım galibaki ,bu üsteki reçeteyi mevlam kalbime getirdi.
bu fakir son nokta bu diyor .ama size yine açık kapı bırakıyom.
belki son noktanında ilerisindede bir nokta vardır.
o noktadada belki size nasipdir diyom.
sizinde böyle düşünmenizi rica ediyom.
HEPİNİZİ BU GÜN SEVDİĞİMİN FARKINA VARDIM.
YARADILANI SEVERİM ,YARADANDA ÖTÜRÜ .
bunun şuurundayım şimdi Elhamdülüllah .
hepimiz bu dünya hayatı yolunun birer ahenk taşlarıyız.
yani renk türleriyiz iyimizle ,kötümüzle ,çirkinimizle, güzelimizle birer rol halindeyiz .
kötü olmasa, iyinin ölçüsünü nerden bilecez.
çirkin olmasa, güzelin ölçüsünü nerden bilecez .
yeterki iyiler, güzeller çoğunlukta olsun.
yoksa kurular ,kötüler çok olursa yaşlar, iyilerde yanar .
ama iyiler ,yaşlar çok olursa kötüler ,kurular yaşların hatırına yanmakdan kurtulurlar.
diye düşünüyorum sevgili kardeşlerim ,sevgili arkadaşlarım .
dünyada rahat olmaz .
gıdalanmak olmaz.
yani deşaz olmaz.
araba değilizki şarz olmaz.
gönüller huzurlu olmaz.
ne olur ,idare olur.
dünya hapisanesinde çile doldurmak olur.
şeytan ,ve nefis mahlukatını idare ,gütmek olur.
bu imtihanları her kazandığımızda seviç olur.
Allah rızasına uyma ,şeytan ,ve nefsi duymama olur.
bu sevincin verdiği enerjiyle mahkumluğumuz kolay olur.