Hastane Önünde İncir Ağacı Tabibin Sözleri Zehirden Acı

Hastane önünde İncir Ağacı Tabibin Sözleri Zehirden Acı…..



Burası Onkoloji hayat burada normalin çok ötesinde seyrediyor. Buradaki insanlar her ne kadar caddede, işte, mahallede, evinizde gördüğünüz insanlar gibi görünse de, şu onkolojinin kapısından girmişse hele de yataklarından birine yatmışsa, işte bu insanlar dışarıdaki insanlardan çok başkalaşıyor. Diğer hastanelere şifa bulmaya gidenler oradan iyileşip çıkmayı umarak gidiyor ama onkolojiden içeri girenler büyük bir ihtimalle artık evlerine dönemeyeceklerini bilerek geliyor. Yaşadıkları dünya artık bizim bildiğimiz dünya olmuyor.

Genç bir bey eşini tekerlekli sandalyeye bindirmiş, insanlara lütfen yol verin deyip hızla tedavi odasına ulaşmaya çalışırken, birden Seda ile göz göze geliyoruz. O kadar güzel ki kemoterapiden dökülmüş kaşına kirpiğine, teni küflenmiş limon rengini almış sarı gri ve yeşil gözleri sanki göz değil de cansız bebeklere takılan takma göz gibi bakmasına rağmen çevresindekiler güzelliğinden kendini alamıyordu. Bakışları kanımı dondurdu. Çünkü bomboş ve başka âlemden bakan gözleriyle çevresindekilere sessizce mesaj veriyor gibiydi. Eşinin acelesine rağmen sedada hiçbir acele izi yoktu. Sanki eşinin acele etme tavrına bir anlam verememiş, buz gibi umarsız ve hiçbir mana taşımayan bakışları vardı. Bu bakışlardan kendimi alamıyordum. Kesinlikle bu bir dünyalı bakışı değildi. Çevresinde, koridorda koşuşturan insanlara haykırıyordu bu bakışlarıyla sanki, ne yapmaya çalışıyorsunuz ne kadar çabalasanız da geleceğiniz nokta şu an benim geldiğim nokta olacak der gibiydi. Bedensel olarak dünyada yaşıyor görünse de, Seda çoktan bu dünyayı terk etmişti. Tetkikler elimde kalakaldım içim acıdı şaşkındım ve seda için bir şey yapma onun tekrar hayatla bağını kurma hayaline kapıldım ve istem dışı olarak yanına yaklaşıp.

…….Geçmiş olsun dedim……

Seda gözlerime baktı ama bakışlarında beni duyduğuna dair hiçbir işaret yoktu bakışları soğuk ve bom boştu. Devam ettim;

…….Çok gençsiniz lütfen pes etmeyin hayata bağlanın…dedim. Yine tepkisiz ve suskun kaldı. Beni duyamadığını veya anlayamadığını düşündüğüm anda konuşmaya başladı;

HAYAT BENİ BIRAKMIŞKEN benimle arasındaki bütün bağı koparmışken ben ona hangi bağla bağlanayım onu da söylermisiniz? Uçak piste inmiş sizi bekliyor sizin elinize sadece gidiş bileti verilmiş ve size uçağın kapısından başka bütün kapılar kapanmışsa ben hangi kapıya gidip sığınayım onu da söylermisiniz?

Bu sözler karşısında yüreğim paramparça oldu sanki her şeyi daha berbat etmiştim ve toparlama ümidiyle devam ettim;

……..Lütfen böyle düşünmeyin Rabbimiz yüce Kur’an da “Allahtan ancak kafirler ümidini keser” buyuruyor lütfen ümit var olun…

Seda beni şaşırtan zoraki gülümsemesiyle devam etti….

……..Ben Allahtan hiç ümidimi kesmedim ki Rabbimin bana ihtiyacım olanı vereceğini hep ümit ediyorum. Ama sizin anlamakta güçlük çektiğiniz şey şu; Siz şu an dünya gözüyle baktığınız için dünya ve içindeki sahip olduğunuz değerleri kaybetme korkusu sizi panikletiyor ve kaybetmemek için her çareye baş vuruyor bu süreç içinde de çok üzülüyorsunuz. Sizin sıkıntınız ellerinizden kayıp giden dünya, yani yaşamınız için. Benimse böyle bir derdim yok. Siz her halükarda bir gün mutlaka bitecek bir ömrün uzayabildiği kadar uzamasını “ümit ederken” BEN BENİ TERK EDENİN peşine düşmüyorum Rabbimin bana yazdığı kaderi kabullenip, çektiğim bu acılara sabrederek sadece “RABBİMDEN RIZASINI VE CENNETİNİ ÜMİT EDİYORUM” İnşallah sizlerde benim geldiğim şu noktaya gelmeden önce sizi terk eden hiçbir şeye bağlanıp kalmaz, DÜNYAYI DEĞİL EBEDİ HAYATI CENNETİ ÜMİT ETMEYİ ÖĞRENİRSİNİZ…

Seda ile yaptığımız bu konuşmadan sonra sürekli kendimi sorgulamaya başlıyorum. Aradan birkaç gün geçmeden gece koridorlarda bir feryat yükseliyor arşa doğru….. sabah hastabakıcı; Seda’yı da gönderdik diyor. O buz gibi kanımı donduran bakışlarıyla ölümünden önce hayata dair bana yeni bir pencere açan Seda için Rabbime dua ediyorum;

Rabbim tüm inananları ve de seda’yı ÜMİT ETTİKLERİYLE mükafatlandır…ve çevremizdeki ölümleri bizim ölü kalplerimizin dirilişine vesile eyle……aminnn…



(hastane günlüğü devam edecek)

Nazlı Yenidünya

4 yorum

Ynt: Hastane Önünde İncir Ağacı Tabibin Sözleri Zehirden Acı

Paylaşımlarınız beni çok etkiledi.Çoğu zaman ufak şeyleri dert edip,şükürsüz olabiliyoruz.

Belki saniyelikte olsa ölümü ahireti unutabiliyoruz.Onlar size siz bizlere vesile oluyorsunuz inş.

Paylaşımlarınızın devamını bekleyeceğim

Rabbim tüm hastalarımıza şifa nasip eylesin.Ömrü biteceklere imanlı göç etmeyi nasip etsin.Ailelerine sabrı cemil ihsan eylesin.

28.03.2009 - zambak

Ynt: Hastane Önünde İncir Ağacı Tabibin Sözleri Zehirden Acı

amin nazli-can, amin...

duygulanipda derin düsüncelere dalmamak mümkün degil...

Rabbimiz cümlemizin sonunu Hayr'li eylesin...

paylasim icin tesekkürler

19.03.2009 - Gölge

Ynt: Hastane Önünde İncir Ağacı Tabibin Sözleri Zehirden Acı

[center][b][u][color=black]Ey nefsim! Kalbim gibi ağla ve bağır ve de ki:


"Fânîyim, fânî olanı istemem; âcizim, âciz olanı istemem Ruhumu Rahmân'a teslim eyledim, gayrı istemem İsterim, fakat bir yâr-ı bâkî isterim Zerreyim, fakat bir şems-i sermed isterim Hiç ender hiçim, fakat bu mevcûdâtı umumen isterim" [/color][/u][/b][/center]

19.03.2009 - hesra

Ynt: Hastane Önünde İncir Ağacı Tabibin Sözleri Zehirden Acı

Amîn kardeşim Allah razı olsun ...

18.03.2009 - hhmercan

Konular