gaflet, nefsin arzularina uyarak Allahü teâlâyi, emir ve yasaklarini unutma hâlidir.
Allahü teâlâ, Kur'ân-i Kerîmde meâlen buyurdu ki:
(ey resûlüm!)
onlari is bitirildigi (hesâb görüldügü) zamanin dehseti ile korkut.
onlar hâlâ gaflet icindedirler. onlar îmân etmiyorlar.
(meryem sûresi: 39)
(ey insanlar!)
ölmeden önce gafleti birakin, allahü teâlâya dönün.
tövbe istigfâr ederek allaha kulluk edin.
sizi oyalayici isleriniz çogalmadan yararli isler yapmaga gayret edin.
allahü teâlâyi çok çok anin.
rabbinizin rizâsini kazanmaya çalisin.
böyle yaparsaniz, rizkiniz bol olur.
kazanciniz çogalir.
yardim görürsünüz ve eksikleriniz tamamlanir.
(hadîsi serîf)
dört sey kisinin nasîbsizliginden ve gafletindendir:
gözlerin aglamamasi,
kalbin katilasmasi,
hayalperest
aç gözlü olmak.
(hadîsi serîf)
gaflet, insana gurûr getirir, helâke yaklastirir.
(hazreti ali)
insana zarâri en siddetli olan seyin ne oldugunu bilmek istedim.
anladim ki, bu gaflettir.
gafletin insana yaptigi zarâri cehennem atesi yapmaz.
Yâ Rabbî! bizleri gaflet uykusundan uyandir.
lütûf ve keremin ile bu duâmi kabûl eyle.
(bâyezîdi bistâmî)
ömrünü bos geçirme, nefsine kuvvet verme,
uyan! gaflet eyleme yalvar güzel allaha.
günâhin çok olsa da ondan ümidi kesme,
afvi, keremi boldur, yalvar güzel Allaha.
(ibrâhim tennûrî)