16 Nisan 2007 tarihli konular

Lutfunla uzun bir ömür yaşadım

  • Gaye

Sevgili kızım, genç kız, fazla göze çarpmıyacak tarzda temiz ve ciddî bir kıyâfette görünmelidir. Kendini beğendirmek için, fazla süslenmek, ahlâk hakkında şüphe uyandırır.

Erkeklere kendini beğendirmek için, kızın bazı uzvlarını, göğsünü veya bacaklarını teşhîr etmesi, düşük bir ahlâkın belirtisidir. Kendisinin ve âilesinin şeref ve haysiyyetini düşünen bir kızın, ciddî giyinmesi şarttır.

Bir kız mümkün mertebe beden hatlarını belirsiz bir hâlde gösterecek tarzda giyinmesi, onun bir ciddî ev kızı olduğuna delîl sayılır. (Müslüman kızı nasıl giyinmelidir? Bunun cevabı, Seadet-i Ebediye’ninbirinci kısm, ellisekizinci maddede yazılıdır.)

Yapmacıksız olarak mütevâzi, iddiâsız ve terbiyeli bir tavr, genç kıza en yakışan bir davranıştır. Bir genç kızın etrâfındaki insanları hiçe sayan saygısız ve küstah davranışları terbiyesizlik alâmetidir. İyi ahlâklı ve normal bir kız, bir erkeğe dikkatle ve alâka ile bakmaz.

Evlenmenin önemi ve kıymeti

  • Gaye

Evlenmek şart mı, evlenmek mi iyi evlenmemek mi? Önce bunun üzerinde duralım: Evlenmenin daha iyi olduğunu bildirdiği gibi, bekar kalmanın daha iyi olduğu da bildirilmektedir.

İnsanlar, zamanlar ve haller başka başka olduğu için, haberler de, başka başka olmuştur. Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam zamanında, dünyayı Hıristiyanlık kaplamıştı. Papazlar, herkese rahib olmayı, yalnız yaşamağı emrediyordu.

Allah yolunda bulunabilmek ve Allahü tealaya yaklaşabilmek, ancak ruhbanlıkla, yani evlenmemekle olur sanıyorlardı. Papazlar herkese ruhbanlığı, yalnız, bekar yaşamağı emrettiğinden, bunu önlemek için Peygamberimiz, Eshabının, bekar yaşamasını yasak etti. "İslamiyette ruhbanlık yoktur" buyurdu.

Bir hadis-i şerifte de, "Nikah yapmak, benim sünnetimdir. Sünnetimi yapmıyan kimse, benden değildir" buyurdu. Daha nice hadis-i şerifler, zihinlerdeki yanlış fikirleri kaldırdı. Allahü tealanın yolunda, yalnız ruhbanlıkla gidilebilir düşüncesini gönüllerden çıkardı.

Evlenmenin faydaları

  • Gaye

Evlenmenin faydalarından birkaçı şunlardır:

1- Neslin devamı için evlilik şartı. Bunun için evlilikten maksadın biri de çocuk sahibi olmaktır. Ana baba çocukları sebebi ile hem nesli devam eder hem de dünyada ve ahırette birçok nimetlere kavuşur.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Öldükten sonra sevabı kesilmiyen iyi işlerden biri de, salih evlat yetiştirmektir. Ana-babası öldükten sonra böyle evladın ettiği duâlar, ana-babasına ulaşır.” (Müslim) Çocuk, ana-babasından önce küçükken ölür, ebeveyni de bu acıya katlanırsa, çocuk onlara ahırette şefaatçı olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Çocuğa Cennete gir, denir. Öfke ile "Ana-babamı almadan girmem" der. Sonra ana-babası ile Cennete girer.” (Nesâî)

2- Evlenmiyen kimse, gözünü haramlardan koruyamaz.
Evlilik, şeytanın kötülük yapmasından uzaklaştırabilir ve dinini korumaya yardım edebilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

Eş seçiminde aranılacak özellikler

  • Gaye

Evliliğin huzur içinde geçmesinde eşlerin inancanın, yaşayışının örf ve adetinin önemi büyüktür. Bunun için eş seçiminde çok tiziz davranmalı, kılı kırk yarmalıdır. Aksi takdirde, ileride ayrılıklara; çocukların ve ailenin perişanlığına sebep olur. Ayrılık olmasa bile bütün hayat sıkıntı, üzüntü içinde geçer. Evlilikte aranacak belli başlı özellikler şunlardır:

1- Eşler düzgün bir inanca, Ehli sünnet inancına sahip olmalıdır.

2- Eşler dindar olmalı, inandığı gibi yaşamalı. Beş vakit namazını kılmalı, haramlardan kaçmalı, farzları eksiksiz yerine getirmeli. Kadın dinimizin emrettği gibi örtülü olmalı. Resulullah efendimiz:

"Bir kimse, bir kadını malı, güzelliği için almış olsa, hem malından, hem de güzelliğinden mahrum kalır", buyurmuştur. Salih, dindar kimse ile evlenirken fakirlikten korkmamalı. Çünkü Allahü teâlâ, “Eğer fakir iseler, Allah onları, (evlenmeleri sayesinde) fazlı ile zengin yapar” buyuruyor. (Nur 32)

Birden fazla evlilik

  • Gaye

İslam dininde tek kadınla evlilik asıldır. İslam hukukunda, birden fazla kadınla evlilik caiz ise de, zaruretlerin ortaya çıkardığı istisnai bir durumdur. Bu, bir izin olmakla beraber, asla bir emir mahiyetinde değildir. İslamiyetten önce, evlenmede bir sayı tahdidi yoktu. Herkes istediği kadar kadın alabilmekte ve onların üzerinde her türlü tahakküm yapılmakta idi.

İslam dini geldiği zaman insanların davranışlarına, toplum hayatına ve insanoğlunun her türlü ilişkilerine ve davranışlarına ulvi bir ahenk getirdi. Bu cümleden olarak erkeklerin hususi hallerini ve fıtri kabiliyetlerini gözönüne alarak, bir erkeğin nihayet dörde kadar evlenebileceği hükmünü koydu. Bundan fazlasını yasakladı.

Kur'an-ı kerimde bu hususta mealen şöyle buyurulmaktadır: "Eğer yetim kızlar hakkında adaleti yerine getiremiyeceğinizden korkarsanız sizin için helal olan diğer kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikah edin. Şayet bu suretle de adalet yapamıyacağınızdan endişe ederseniz o zaman bir hanım ile yetinin" (Nisa 3 )

Düğün ve evlilik nasıl olmalı?

  • Gaye

Düğün, nişan merasimlerinde esas olan haram işlememektir. Haram işlememek şartıyla mahalli adetlere uygun her türlü merasim yapılabilir.

Kadınlar kendi aralarında def çalıp oynayabilir. Düğünde içki vermek çalgı çalmak kadın-erkek karışık eğlenmek haramdır. Osmanlılar zamanında, düğün yemeği perşem günü ve gecesinde verilir o gece yani cuma gecesi zifafa girilirdi.

Yatsı namazından sonra hoca efendi ile beraber, mahallenin ileri gelenleri,damadın yakınları damadı evine götürür, evde Kur'an-ı kerim okunup dua edildikten sonra evden ayrılırlardı. Düğünde, az veya çok ziyafet vermek sünnettir.

Resul-i ekrem aleyhisselam evlendiği zaman, ziyafet vermiş. Eshab-ı kiramdan olan Abdurrahman İbn Avf'a evlenince, "Bir koyun kesmek sureti ile de olsa ziyafet ver" buyurmuştur.

Düğünde, zenginleri de, fakirleri de davet etmelidir. Resulullah aleyhisselam: "O düğün ziyafeti ne kötü bir ziyafettir ki, zenginler davet edilir de, fakirler mahrum bırakılır" buyurmuştur. Günah işlenmeyen düğünlere icabet etmek vacip ise de, yemek yemek mecburiyeti yoktur. Diğer davetler sünnettir.

Evliliğin mesuliyeti

  • Gaye

Aileyi meydana getiren fertlerin bazı mesuliyetleri vardır: Ailenin reisinin bazı mesuliyetleri vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

1- Aile efradının iaşesini helal kazanç ile temin etmek. Bir ailenin, bir toplumun, bir ekibin başı olmak, kıyamet günü çok mesuliyetli bir iştir. Çünkü, yarın kıyamet günü haram rızıkla beslenen çoluk çocuğu, ayaklanarak:

"Ya Rab! Hakkımızı bunlardan al, bize sarfettikleri nafakaları nereden kazandıklarını biz bilmiyorduk", diyeceklerdir.

Bir hadis-i şerifte: "Hepiniz çobansınız. Her çoban sürüsünden mesul olacaktır" buyuruluyor.

Nasıl ki, bir çoban bütün sürünün muhafızı olması dolayısiyle o sürüden mes'ul tutuluyorsa, bir ailme reisi de, aile efradının nafakaları, dini terbiyeleri hususunda sorumludur. Bunun içindir ki
Hz. Ali : "Tuba, (Cennet'te bir ağaç) dünyada çoluk-çocuğu olmayan kimseler içindir" demiştir.

Erkeğin hanımına karşı davranışları nasıl olmalı?

  • Gaye

Hanımının güzel huylu olmasını istiyen, önce kendisi güzel huylu olmalıdır! Kur'ân-ı kerîmde, insana gelen musîbetlerin, günâhları sebebiyle geldiği bildirilmektedir. O hâlde, dinimizin emîr ve yasaklarına riâyet eden, hanımı ile iyi geçinir. Fudayl bin İyâd hazretleri buyuruyor ki: “Dine uygun olmıyan bir iş yaptığımı, hanımımın huysuzluğundan anlardım. Hemen o işime tevbe ettiğim zaman, hanımımın huysuzluğu da giderdi. Böylece tevbemin kabûl edildiğini de anlardım.”

Aliyy-ül Havas hazretlerine hanımı küsmüştü. Hanımı, kocasına muhalefet etmek için ayrı testi, ayrı bardak kullanıyordu. Aliyy-ül Havas hazretleri, birgün yanlışlıkla hanımının testisinden su içince, hanımı hemen testiyi kırmıştı. Hazret, "Testiyi niçin kırdın?" bile dememiş, hiçbir şey olmamış gibi davranmıştı.

Kendini Kusûrlu Bilmek

  • Gaye

Erkek, hep kendini kusûrlu görmeli, (Ben iyi olsaydım, o böyle olmazdı) diye düşünmelidir. Hanımının iyiliğini, iffetini Allahü teâlânın büyük ni'meti bilmelidir. Onun huysuzluklarına iyilikle muâmele etmeli, iyiliği çoğalıp, her işi seve seve yapınca, ona duâ etmeli ve Allahü teâlâya şükretmelidir.

Çünkü, uygun bir kadın büyük bir ni'mettir. İyi davranmak, sadece hanımı üzmemek değildir. Onun verdiği sıkıntılara da katlanmak demektir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belâlara sabreden Hz. Eyyüb gibi mükâfâtlara kavuşur. Kocasının kötü huyuna sabreden kadın da, Hz. Âsiye gibi sevâba kavuşur.” (İ.Gazâlî)

İyi müslüman olmak için hanım ile iyi geçinmek şarttır. Kur'ân-ı kerîmde de, “Onlarla iyi, güzel geçinin!” buyuruluyor. (Nisâ 19)

Aklı olan karı-koca, birbirini üzmez. Hayât arkadaşını üzmek, incitmek, ahmaklık alâmetidir. Zâlim, huysuz kimsenin hayât arkadaşı devamlı üzülerek sinirleri bozulur. Sinir hastası olur. Sinirler bozulunca, çeşitli hastalıklar hâsıl olur.

Erkeğin evlilikte önemli vazifeleri

  • Gaye

Erkeğin kadına karşı vazifelerini İslâm kitâbları uzun uzun yazmaktadır. Biz, buraya uygun, kısa ve fâideli olduğunu görerek, Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin (ölümü: 1195: Siirt, Tillo), Mârifetnâme kitâbında olanı aynen aşağıda bildiriyoruz:

Ey azîz! Erkeğin zevcesiyle görüşmesinde, otuz şeyi yapması lâzımdır:

1- Ona karşı her zaman, güzel huylu olmalıdır.

2- Ona karşı her zaman, yumuşak davranmalıdır.

3- Eve gelince zevceye selâm vermeli (yâni selâmün aleyküm demeli) ve nasılsın? diye hâtırını sormalıdır.

4- Onu tenhada neşeli görünce, saçlarını tutup okşamalı, gülerek bûs etmeli ve sarılmalıdır.

5- Tenhada üzüntülü görünce, onu çok sevdiğini, acıdığını söyleyip, halini sormalı, tatlı şeyler söylemelidir.

6- Yapamıyacağı şeyleri bile, söz vererek gönlünü almalıdır. Çünkü o, evinde kapalı, başkalarından ümitsiz ve yalnız kendisine alışmış olan dostu, dert ortağı, ekmek vericisi, kendini neş'elendiricisi, çocuklarının yetiştiricisi ve ihtiyaçlarını gidericisidir.

Erkeğin hanımı üzerindeki hakları

  • Gaye

Erkeğin de hanımı üzerinde hakkı çoktur. Kadın kocası ile iyi geçinmelidir! Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

“Kadının cihâdı, kocası ile iyi geçinmektir.” (Taberânî)

Bir kadın, kocasını güzel karşılar, güzel sözler söyliyerek hoşnutluğunu kazanmaya çalışırdı. Peyamber aleyhisselâm, kadının bu hareketinden dolayı kocasına buyurdu ki:

“Hanımına selâm söyle, yarı şehid sevâbına kavuştuğunu haber ver!” (Şir'a)

Kadınların Cennete girmeleri erkeklere göre daha kolaydır.

“Kadın, beş vakit namazı kılar, orucunu tutar, kendini yabancılardan korur ve kocasına muti olursa, Cennete girer.” (İbni Hibbân)

“ Kocası razı olduğu halde ölen kadın Cennete girer.” (Tirmizî)

Kadına zînet eşyâsı mubâhtır. Zînet almak için kocasını müşkül duruma düşürmemeli, yabancılara zînetlerini göstermemelidir! Böyle olunca zînetleri Cennete girmelerine ma'nî olmaz.

“Cennette kadınların az olduğunu gördüm. Sebebini sordum. "Onları altın ve zînet eşyâsı meşgûl etti." dediler.” (İ. Ahmed)

Erkeğin ve kadının hayırlısı

  • Gaye

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
"Mü'minlerin imanca en olgunu, ahlak itibariyle en güzel olanıdır. Sizin hayırlınız, kadınları için hayırlı olanlarınızdır"
"Sizin hayırlınız, aile fertlerine hayırlı olanınızdır. Ben ehlime, aileme hayırlı olmada sizin en hayırlınızım"

Güzel ahlaklı ve aile fertlerine karşı iyi niyetli olan kimse hayırlı bir erkektir. Bir erkek, alacağı kadının hayırlı olmasını isterse onda şu hususları aramalıdır:

Cenab-ı Hakka ibadetini bırakmayan, kocasına itaatte ve hürmette kusur etmeyen, onun kazancını saçıp savurmayan, dünyaya getirdiği çocuğunu İslami terbiye üzerine yetiştiren, iffet ve haya sahibi bir hanım olmalıdır. Zamanımızda bir çok kimseler, alacağı kadının serveti veya maaşı olup olmadığını araştırmaktadır. Hadis-i şerifte ise,

"Kadın, ya malı için veya güzelliği için, yahut dini için alınır. Siz dini olanı alınız! Malı için alan, malına kavuşamaz. Yalnız güzelliği için alan, güzelliğinden mahrum kalır." buyurulmaktadır.

Hz. Fatımanın çeyizi

  • Gaye

Binlerce genç, düğünde istenen çeğiz ve ev eşyası yüzünden evlenememektedir. Gençler evlenemedikleri için haram işlemekle karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu hususta bize en güzel örnek Resulullah efendimizin uygulamaları olmalıdır:

Hz. Ali'nin vermiş olduğu mehrin bir kısmı ile Hz. Fatıma validemiz için alınan çeyiz ve ev eşyası on sekiz parçadan ibarettir. Resul-i Ekrem . 400 dirhemlik mehirden Hz. Ebu Bekir'e 63 dirhem vererek, çeyiz satın almak üzere, onu çarşıya gönderdi.

Bunların taşınmasına yardım etmek üzere Hz. Selman ile Hz. Bilal'i yardımcı verdi. Alınan on sekiz parça eşya şunlardır: 3 adet minder, 1 adet seccade, 1 adet içi hurma lifiyle doldurulmuş yüz yastığı, 2 adet el değirmeni, 1 adet su tulumu, 1 adet su testisi, 1 adet meşin su bardağı, 1 adet elek, 1 adet havlu, 1 adet koç postu, 1 adet alaca kilim, 1 adet sedir [divan], 2 adet Yemen işi alaca elbise, 1 adet kadife yorgan.

Flört

  • Gaye

Günümüzde flört, yani evlilik öncesi, gençlerin tanıma tanışma bahanesi ile belli süre beraberliği yaygınlaştı. Dinimizde yeri olammasına rağmen Müslümanlar arasında bile görülebiliyor artık.

Bir gazetede manşetten verilen bir haberin özetini, arkasından da bununla ilgili bazı gerçekleri sunmak istiyorum sizlere. “Henüz 2,5 ay olmuştu düğün olalı. Evliliğin uyum içinde yürümesi için, bir senelik flört devresinden sonra, birbirlerini severek evlenmişlerdi. Fakat birkaç gün sonra dayağa dönüşmüştü bu sevgi...

Genç kadın hiç sesini çıkarmıyordu, belki düzelir diye. Bir keresinde, kızını, morarmış gözleri, çizik içindeki kolları, berelenmiş vücuduyla karşısında görünce, annesi dayanamamış, karakola şikâyet etmişti damadını.