2008 yılı Agustos ayı konuları

Sebzelerin Yararları

  • aSYa

Sebze ve meyveler ne kadar çiğ ve taze yenirse faydaları da o kadar çok oluyor. Eski insanların sağlıklı ve uzun yaşamış olmalarının sebeplerinden biri de, yiyeceklerini çiğ yemiş olmaları. Sebze ve meyveyi az yiyenlerde çeşitli hastalıklar daha çok görülüyor ve bunlar cılız, boysuz, dayanıksız ve kısa ömürlü oluyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD), tüketimde ıspanak salatası başı çekiyor. Demir yönünden zengin, koyu yeşil yapraklı ve güzel tadı olan ıspanak, diğer yapraklı sebzelere nazaran daha çok protein içeriyor. Salatada yenilen çiğ ıspanak, harika bir lif kaynağı. Ispanak suyu, bol C vitamini ile soğuk algınlıklarına karşı dayanıklılık veriyor ve hemoroid rahatsızlığına iyi geliyor.

Sebzeler ve Meyveler

  • Lokman

Lahananın bir çeşidi sayılan Karnabahar daha çok Akdeniz Ege, Marmara bölgesinde yetiştirilmektedir. Lahanada yapraklar sebze olarak kullanıldigi halde, karnabaharda yenilen kisim genç çiçek tomurcuklarıdır. Karnabahar daha lezzetli, besince Fosfor, potasyum ve vitaminler bakımından zengindir.

C vitamininden zengin olan karnabahar özellikle dokular için kolejen üretimini sağlar ve demirin emilimini de artırmaktadır.

K Vitamininden zengindir, kemik oluşumuna katkıda bulunarak kemik erimesini önler. Özellikle menapoz sürecinde olan bayanların diyetlerinde yer vermeleri gereken bir sebzedir.

Sağlıklı Diyet İçin Öneriler

  • aSYa

Özel sağlık sorunları nedeniyle tedavi amaçlı bir diyete ihtiyacı olan insanlar hariç olmak üzere, en iyi genel diyet planı basitçe şöyle dile getirilebilir: meyva, sebze ve hububattan gelen karbonhidratlar; ve et, balık, yumurta ve süt ürünleri gibi protein içeren gıdalar dahil olmak üzere çok çeşitli yiyecekler yiyin. Vitaminler ve mineraller hemen hemen yediğimiz gıdaların hepsinde vardır.

- Diyetinizdeki her tür yağ miktarını azaltın. Ortalama olarak günlük kalorinin neredeyse yüzde 40'ını yağlardan aldığımız tahmin edilmektedir. Bir kişinin toplam yağ tüketimini günlük kalori tüketiminin yüzde 30"una indirme hedefi makuldür. Doymuş yağ tüketimi günlük kalorinin yüzde 10'una düşürülmelidir ve kolesterol tüketimi günde 300 ml"den az olmalıdır.

Sağlıklı Beslenme İçin

  • aSYa

Yaşamak için beslenmek şart. Bundan tat ve keyif almak da insanı insan yapan özelliklerin başında geliyor. Ancak sağlıklı bir yaşam için, sağlıklı beslenme en önemli koşul. Bunu başarmak da insanın elinde ve hiç zor değil. Yapılması gereken, bir kaç küçük ama önemli noktayı göz ardı etmemek ve sağlıklı bir yaşama doğru ilk adımı atmak.

İşte size bazı ipuçları...

· Besinlerden aldığınız enerji mutlaka dengeli olmalıdır. Bir günde alacağınız enerjinin %50-60’ı karbonhidratlardan (tahıllar), %30’u yağlardan, %10-15’i de proteinlerden (et ve süt ürünleri, kuru baklagiller) karşılanmalıdır.

Proteinler

  • Lokman

Proteinler kas ve diğer yumuşak dokular ile enzimlerin temel yapıtaşlarıdır. Büyüme ve gelişme, doku yapımı ve onarımı , enfeksiyonlara karşı savaşan bağışıklık hücrelerinin oluşumunda, kan proteini olan hemoglobin ile vücut çalışmasında görev alan enzimler ve hormonların yapımı en başlıca görevleridir. Proteinler enerji sağlamaktadır fakat bu onların temel görevi değildir.

Pestisit Kalıntıları

  • Lokman

Pestisitler, insan ve hayvan vücudu ile bitkiler üzerinde veya çevresinde yaşayan, besin kaynaklarının üretim, depolanma ve tüketimi sırasında besin değerini düşüren ya da zarara uğratan böcek, kemirici, yabani ot, mantar gibi canlı formlarının yıkıcı etkilerini azaltmak için kullanılan kimyasal maddelerdir. Bu amaçla dünyada onlarca değişik kimyasal formüle sahip madde, her yıl yaklaşık 1,5 milyon ton civarında üretilmekte ve 30 milyon dolarlık bir ticari hacim oluşturmaktadır.

Mevcut tarım alanlarından yüksek verim sağlamak amacıyla kullanılan pestisitlerin bilinçsiz ve denetimsiz kullanımının insan sağlığına ve çevreye olumsuz etkileri göz ardı edilmemelidir. Pestisit zehirlenmesinin belirtisi; titreme, diyare, aşırı düzeyde terleme, mide bulantısı ve göz bebeklerinin küçülmesi şeklinde görülmektedir.

Osteoropoz ve beslenme

  • Lokman

Osteoporoz düşük kemik kitlesi ve kemik dokusunun zarar görmesi sonucu gelişen kemik kırılganlığının ya da kırıklarının artması sonucu kemik sağlığının bozulmasıdır. Önemli bir halk sağlığı sorunu olan osteoporozun Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre menopoz sonrası kadınlar arasındaki z görülme sıklığını %30 olarak bildirmiştir. Amerika’da her yıl 1,3 milyon osteoporoza bağlı kırık vakaları olduğu bildirilmiştir.

İngiltere’de Ulusal düzeyde yapılan araştırmalarda her 4 kadından birinin düşük kemik yoğunluğuna sahip olduğu ve bu kadınların aşikar olarak osteoporoza bağlı kırıklara meyilli oldukları saptanmıştır. Yine İngiltere’de her yıl 66.000 kalça çıkığı vakasının olduğu, bunların %90’ının 50 yaşın üstündeki kişilerden oluştuğu, %80’inin kadın olduğu, 70 yaşına gelen hemen her 2 kadından birinde de bir kırık hikâyesi olduğu rapor edilmiştir.

Sağlıklı yemek yeme takıntısı (Ortoreksiya)

  • yaprak

Yeme bozukluğuna işaret eden, Obezite (aşırı şişmanlık), Bulimia (aşırı yeme hastalığı), anoreksiya nervoza (yememe hastalığı) gibi pek çok sorun varken, 'ORTOREKSİYA', sağlıklı yemek yeme takıntısı da artık literatüre eklendi.

Gerek güzellik kavramının ''zayıf kadın-atletik erkek'' kalıbına sıkıştırılması, gerekse diyet kavramının ''sağlıklı beslenme davranışı'' gibi algılanması insanlarda çeşit çeşit yeme bozukluğu yarattı.

Günümüzde bir tarafta vitamin açısından fakir, yağ açısından zengin fast-food tipi beslenme ile aşırı şişmanlamaya (obeziteye) doğru giden bir bozukluk var; öteki tarafta zayıf kalmak için şekersiz, tuzsuz ve yağsız yiyeceklere endeksli bir yaşam. Oysa ikisi de "sağlıklı" değil.

Uyan Ey Gözlerim...

  • Pazarbaşı

Nedir bu dünya koşuşturması?Nereye kadar gidecek bilemiyorum.Bugün bizim olan şeyler yarın uçup gidecek;bunu hepimiz biliyoruz.Peki neden bu herşeyi parçalarcasına peşinden koşulan dünya hevesi.Halbuki zaman o kadar hızlı geçiyorki;artık asırlar kısa geliyor.Bu kısacık ömürde sadece maddiyat düşünmek niye?Niye birbirimizi kırıyoruz?Neden ibadet ve ubudiyetlerimizi tam olarak yerine getiremiyoruz?Neden nurlu İslam yolu varken biz başka yol arıyoruz.

Okul Öncesi Dönemde Beslenme Eğitimi

  • yaprak

Çocuğun kişiliği okulöncesi dönemde şekillenmekte, yetişkinlik çağındaki davranışları üzerinde etkili olacak alışkanlıkların edinilmesi özellikle bu yıllara dayanmaktadır. Aynı şekilde çocuğun bu yaşlarda kazandığı yemek yeme alışkanlığı da hayatının daha sonraki dönemlerini etkileyerek ileride ortaya çıkabilecek beslenme sorunlarını önlemede temel çözüm yolunu oluşturmaktadır. Yeterli ve dengeli beslenmeme sonucu oluşan sorunların önlenmesi beslenme eğitimi ile sağlanabilmektedir. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının temeli çocukluk döneminde atıldığından bu çağlarda verilecek eğitim birey olma yolundaki çocuk için çok önemli olmaktadır.

Mineraller

  • Lokman

Vücutta yapılamayan ve beslenme yolu ile dışardan alınması gerekli öğelerdir. Vücudun sağlıklı olarak büyümesi ve yaşamını sürdürmesi için elzem olduğu bilinen minerallerin başında kalsiyum, fosfor, sodyum, potasyum, klor, magnezyum, manganez, kükürt, demir, bakır, iyot, çinko, flor gelmektedir. Kobalt, krom, selenyum, molibden, silikon gibi minerallerinde vücudun çalışması için gereklidir.

Bütün minerallerin vücutta farklı etkileri olmasına karşın, genel olarak kemik gelişimi, büyüme, kas kasılması, kan yapımı, sinir iletimi ve su dengesinin sağlanması gibi önemli görevler üstlenirler.

Meyveler ve Sebzeler

  • Lokman

Sebzeler ve Meyveler, gerekli vitaminlerin, minerallerin ve karbonhidratların yanı sıra lif de sağlarlar. Elmada ve turunçgillerde, işlenmemiş yulaf ürünlerinde, kuru fasulye, bezelye ve mercimekte bulunan lifin çoğu çözülebilir liftir. Çözülebilir lif, sindirim sisteminizden geçerken suyu emerek ve daha büyük ve yumuşak dışkılar üreterek bir sünger görevi görür. Çözülmeyen lif, vücudunuzdan çabucak geçer ve dışkılama gibi vücut fonksiyonlarında düzeni korur. Çözülmeyen lif işlenmemiş buğday ürünlerinde ve birçok sebzede bulunur.

Son zamanlarda, çözülebilir lif kolesterol üretimini düzenlemeye ya da dengelemeye yardımcı olma konusundaki muhtemel etkililiği nedeniyle ün kazanmıştır, iyi çözülebilir lif kaynaklan arasında, yulaf ürünleri, kuru fasulye, bezelye, mercimek, elma ve turunçgiller bulunmaktadır.

Metabolizma Nedir?

  • Lokman

Metabolizma, vücudun temel fonksiyonlarini devam ettirebilmek için bir günde ihtiyacı olan minimum enerji miktarıdır. Dinlenme anında vücudun kalori harcama hızına bakılarak ölçülür ve kişiden kişiye değişiklik gösterir. Yemek yeme, uyuma, temizlenme ve benzeri faaliyetler sirasinda vücudunuz devamli kalori yakar.

Metabolizma vücut bilesimleri tarafindan etkilenmektedir. Bu bilesimler, vücuttaki kas ve yag dokularinin birbirlerine oranidir. Kaslar, vücutta yaglardan daha fazla kalori kullanirlar. Kasli vücuda sahip olan kimselerin, daha az vücut yagina sahip olmalarindan dolayi, daha hizli metabolizmalari vardir. Örnegin ayni boy ve kiloda olan iki kisiyi ele alalim. Bunlardan düzenli olarak aerobik çalisma, vücut gelistirme, fitness ve benzeri aletli programlan uygulayan kisinin vücut yag orani daha düsüktür. Digeri ise hiçbir sportif aktivite yapmadigi için, vücut yag orani diger kisiye oranla daha yüksektir ve dolayisiyla metabolizma hizi da yavastir. Baska bir deyisle, birinci kisinin vücut fonksiyonlarini devam ettirebilmesi için, ikinci kisiden daha fazla kalori harcamasi gerekmektedir.

Menopoz ve Beslenme

  • Lokman

Menopoz, kadın hayatının yumurtlama fonksiyonlarının sonlandıktan sonraki doğal bir aşamasıdır ve yaşamlarının üçte biri bu dönemde geçer. Bugün olumsuz etkileri önlenmeye ve tedavi edilmeye çalışılan bir hastalık gibi kabul edilmektedir.

Menopozdaki temel değişiklik kadınlık hormonu olan östrojenin yumurtlamanın durması sonucu azalmasıdır.Böylece kadında ateş basma,terleme,çarpıntı, uykusuzluk,ruhsal sarsıntı, sinirlilik en başta görülen belirtiler arasındadır.

Menopozda östrojen düzeyinde azalma ile kadınların kemiklerinden kalsiyum kaybı ile kemik kaybı hızlanır.Bu nedenle kalsiyum gereksinmesinde artış gözlenir. Kalsiyum pek çok hücresel fonksiyonun yanı sıra kemik yapımında kullanılan temel eleman olup eksikliği kadınlarda osteoporoza neden olur..Buna bağlı olarak sessiz omurga kırıklarıyla bel ağrıları,boyda kısalma ve kamburluk ortaya çıkar.

Lifli Besinler

  • Lokman

Lifli besinler hakkında bilinmesi gerekenlerin başında, iki grup lifli besin olduğunun bilinmesi gelir: suda eriyen ve erimeyen lifler.

Suda erimeyen lif içeren besinler (kuru erik gibi), dışkının miktarını artırarak, bağırsak faaliyetlerinin düzenlenmesinde son derece fayda sağlarlar. Bu tür suda erimeyen lifler, bitkilerin vücudumuz tarafından sindirilemeyen kısımlarıdır ve kompleks karbonhidratlardan meydana gelirler. Sindirim sisteminin iyi bir şekilde işlemesi için bu tür lifli besinlerin yeterince alınması gerekir.