2009 yılı Kasim ayı konuları

İşte kısırlığın dört nedeni

  • okur

Bugünlerde çiftlerin en büyük sorunlarından biri de çocuk sahibi olamamak. Bir yanda tüp bebek merkezleri ihtiyaca cevap vermek için artarken bir yanda da çiftler kısırlığın nedenlerini merak ediyor. Uzmanlara göre kısırlığın en önemli nedeni modern yaşamın etkileri. Peki modern yaşam nasıl oluyor da yatak odasına kadar girip karı koca arasına girebiliyor?

Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de 2 milyon kişi kısır. Aynı zamanda Türkiye'de kısırlık giderek artıyor. 150 bin çift ise çocuk sahibi olmak için tedaviyi bekliyor.

Yüzyıllardır süregelen ve mutluluğun anahtarı olarak görülen çocuk sahibi olmak nasıl oluyor da bu kadar zor bir hal aldı? Modern yaşam gerçekten doğurganlık üzerinde bu kadar etkili mi?

Bu soruların cevabını Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe’den aldık.

32 yaş sonrası riskli

Modern yaşam öncelikli olarak çiftlerin çocuk sahibi olmasını nasıl etkiliyor?

Prezervatif HPV bulaşmasını engellemiyor!

  • okur

Rahim ağzı kanseri, sağlıklı kadınlarda yapılan düzenli tarama ile önlenebilen tek kanser türü.

Kadını ölümcül rahim ağzı kanserinden koruyan rahim ağzı kanseri aşısı HPV tip 6, 11, 16 ve 18’in neden olduğu kanser öncesi düşük dereceli lezyonları ve genital siğilleri önlüyor. Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Fatih Güçer, rahim ağzı kanseri aşısı ile ilgili soruları yanıtladı.

Rahim Ağzı kanseri nasıl oluşur?/ Neden oluşur/ oluşma sebepleri nedir?
Rahim ağzı kanseri, rahim ağzında anormal hücre çoğalmasıdır. En önemli nedeni Human Papilloma Virüs yani HPV’dir. Rahim ağzı kanseri, HPV enfeksiyonuna yanıt olarak rahim ağzı duvarında anormal hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla gelişir. Bu anormal hücreler bir araya gelerek tümör adı verilen kitleleri oluştururlar. HPV, temas ve cinsel ilişki yoluyla bulaşır. HPV virüsünün kuluçka süresi yaklaşık dokuz aydır. Enfeksiyon etkilerinin ortaya çıkması için virüsü aldıktan sonra yaklaşık bir yılın geçmesi gerekir. Bir çok vakada enfeksiyon sessiz kalıp, birkaç yıl HPV virüsünün etkileri ortaya çıkabilmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü domuz gribi aşısı hakkında ne diyor?

  • Lokman

Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) danışmanlık yapan Stratejik Uzmanlar Danışma Grubu (SAGE) pandemi ile ilgili son gelişmeleri değerlendirdi.

13 ülkeden 15 bilim adamının oluşturduğu ve domuz gribi olarak bilinen Influenza A (H1N1) virüsünün yol açtığı pandemiye karşı Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) danışmanlık yapan Stratejik Uzmanlar Danışma Grubu (SAGE) pandemi ile ilgili son gelişmeleri değerlendirdi. Görüşlerini DSÖ’ye ileten grup, dünyadaki Influenza A (H1N1) virüsünün neden olduğu domuz gribi vakalarının çoğunluğunun ergenlik çağındaki gençlerden ve genç erişkinlerden oluştuğunu, çok genç yaştaki çocuklarda ise hastaneye yatış oranlarının yüksek olduğunu bildirdi. Uzmanlar ayrıca, pandemi aşılarının güvenliliğinin mevsimsel grip aşısından farklı olmadığını ve şimdiye kadar alışılmadık bir yan etkiye rastlanmadığını kaydettiler.

18 Kasım 2009, Farklı ülkelerden 15 uzmandan oluşan ve pandemiyle ilgili konularda Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) bilimsel danışmanlık hizmeti veren Stratejik Uzmanlar Danışma Grubu (SAGE) pandemi ile ilgili son verileri değerlendirerek görüşlerini DSÖ’ye sundu. Uzmanlar halen dünyadaki vakaların çoğunluğunun ergenlik çağındaki gençler ve genç yetişkinler olduğunu, 10 yaş ve üzerindeki adolesan ve yetişkinlere tek doz aşının yeterli olacağını ve pandemik aşıların yan etkiler bakımından mevsimsel grip aşıları kadar güvenli olduğunu bildirdiler.

Bağışıklık sistemini güçlendiren yiyecekler

  • Lokman

Bağışıklık sistemini güçlendiren yiyecekleri tüketerek, sağlıklı bir vücuda sahip olabilir, hastalıklardan korunabiliriz.




Sarımsak
Antibakteriyel ve virüs karşıtı olan sarımsak, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirici etkiye de sahip. Güçlü bir selenyum kaynağı da olan sarımsak, sağlıklı bir yaşam için mutlaka gereken sülfürü de içerir. Mide ve bağırsakları güçlendirmeye de yardımcı olan sarımsağı mutlaka her yemeğin içine bir diş atarak tüketin.

Lahanagiller: Brokoli, lahana, karnabahar
Brokoli, bürüksel lahanası, lahana, karnabahar iyi birer beta karoten kaynağıdır ve serbest radikallerin zararlarına karşı vücudu korurlar. Aynı zamanda C vitamini ve kalsiyum içerirler. Beslenme uzmanları brokoliyi, kendisi gibi kanseri önleyici etkisi olan domatesle birlikte pişirmeyi öneriyorlar. Karnabahar, içeriğindeki indol, bioflavonaid ve diğer maddeler ile antikansorejen etki gösterirken; yapılan araştırmalar, özellikle lahananın düzenli tüketiminin, kadınlarda meme kanseri riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya koyuyor. Brüksel lahanası ise günlük C vitamini ihtiyacının yüzde yüzünü karşılıyor.

Ispanak ve diğer yeşil yapraklı sebzeler

Sağlıklı yaşam için tarhana

  • Lokman

Geleneksel damak tatları arasında ilk sıralarda yer alan tarhananın, sahip olduğu besin değerleriyle şifa kaynağı olduğu bildirildi.

Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Beslenme Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Karakaya, tarhananın geleneksel bir ürün olduğunu ve yaşatılması gerektiğini söyledi.

Tarhanada yoğurt, kırmızı biber, domates, soğan gibi sağlığa yararlı bileşenler bulunduğunu belirten Prof. Dr. Karakaya, “Tarhanadaki yoğurt ve laktik asit fermantasyonu, kalın bağırsak sağlığı için son derece faydalıdır. Kırmızı biber, soğan ve diğer bitkisel kaynaklı gıdalar ise antioksidan etki gösteren fenolik bileşikler açısından zengin kaynaklardır. İnsan sağlığını koruyucu etkisi bulunan tarhana geleneği mutlaka yaşatılmalıdır” dedi.

25 YILDIR TARHANA ÜRETİMİ YAPIYOR

Gediz'de yaklaşık 25 yıl önce başladığı tarhana üretimini kurduğu modern fabrikada devam ettiren Hacı Bayram Oyan, başlangıçta atalarından öğrendikleri yöntemlerle yaptıkları tarhana üretimini, teknolojik gelişmeler doğrultusunda doğal ürün kullanma çizgisinden sapmadan sürdürdüklerini anlattı.

Tarhanaya nohut ve fasulye gibi başka katkı maddeleri koymadıklarını dile getiren Oyan, bunların mayalanmaya neden olup tarhananın temel yapısını bozduğunu söyledi.

Atatürk'ün sansürlenen görüşleri (Atatürk Ne kadar Dindardı?

  • tahkik

Atatürk'e ilişkin olarak 2 önemli çarpıtma yapılıyor.
Biri Batılılaşma konusunda...
Diğeri din konusunda...
İlki, Atatürk'ün hedef olarak Avrupa'yı göstermediği iddiasına dayanıyor.
İkincisi, -dünkü Vakit gazetesinde bir örneğini gördüğümüz gibi- ısrarla Atatürk'ü dua ederken, sarıklı mebuslarla ya da peçe içindeki Latife Hanım'la gösterip cumhuriyetin temelinde bir din motifi arıyor.
Bu 2 konuda 2 belge hatırlatacağım.
***

Hâla Şükretmeyecekmisiniz ?

  • tahkik

Bazı insanlar “Allah bana ne verdi ki bende ona ne vereyim” yada niye şükredeyim. diyerek Allaha ve verdiği hadsiz nimetlere karşı nankörlük etmektedirler.Bu tür insanlar eğer gözlerini mevcudata çevirseler Allaha şükretmek için milyonlarca sebebin olduğunu görürlerdi.ve böyle bir sözü söyleme gafletini göstermemiş olurlardı.
Ey gaflette giden insan başını kaldır ve bütün mevcudata bak şükretmek için rabbimiz bizlere neler vermiş.dar aklının nazarıyla göremiyorsan bari vicdanını akıl ve kalp gözüyle bak görmeye çalış.

Kurban etini nasıl pişirmeli ve nasıl tüketmeliyiz?

  • Lokman

Bayramda yenen tatlılar, şekerler, pastalar, börekler ve tabi öğünlerde fazlaca tüketilen kurban etleri…

Kurban bayramının sağlığınızı olumsuz etkilemesine izin vermeyin.
Kurban etlerini ve tatlıları sağlıklı şekilde tüketmeyi öğrenmek kurban bayramının sağlığımızı olumsuz etkilememesi için şart.

Kurban etinin ne miktarda, nasıl, neyle birlikte tüketileceğini bilmek, sağlıklı hazırlama, pişirme ve saklama yöntemlerini uygulamak çok önemli.

Etin tüketim miktarına dikkat edilmeli.
Kırmızı etin tüketimi belli miktarlarla sınırlandırılmalıdır. Çünkü; ette bulunan yüksek miktardaki doymuş yağ, kandaki kolesterol seviyesini yükseltir ve koroner kalp rahatsızlıklarına davetiye çıkartır.

Peki ne kadar tüketilmeli?
Normal şartlarda, yetişkin bir birey için günlük et gereksinimi; 90-120 gram dır. Bu miktar; 3-4 köfte büyüklüğünde ete karşılık gelmektedir. Bu miktar aşılmamalıdır.

Kalp-damar, şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu olanlar nasıl tüketmeli?
v Yağlı etlerin, doymuş yağ ve kolesterol içeriği diğerlerine nazaran daha fazladır. Bu yüzden; yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeleri önemli.
v Tüketim miktarına çok dikkat etmeli, aşırı miktarlara kaçılmamalıdır.
v Eti sağlıklı şekilde pişirerek (haşlama, ızgara) tüketmeye önemle dikkat etmelidirler.

Etin pişirme yöntemi önemli!

Et pişirmenin incelikleri

  • Lokman

Et pişirmek her ne kadar kolay bir işlem olarak görünse de aslında pişirilmesi en zor çeşitlerden biridir. Çünkü etin lezzeti ve sağlayacağı vitaminler tamamen pişirmeyle ilgilidir.

Eti yavaş yavaş pişirmek en sağlıklı yöntemdir. Et pişirirken içi ile dışının aynı oranda pişirilmesi önemlidir. Bu konuda en çok şikayet edilen konu; ya et çok fazla pişmekte veya pişti sanılıp et kesildiğinde sürprizle karşılaşılmaktadır.

Et pişirmede benmari yöntemi eilmektedir. Bu yöntemde yemeğin bulunduğu tencere ile ateşin teması önlenmiş olur. Yemek tenceresi içinde su bulunan başka bir tencerenin içine konularak uygulanan bu yöntemde, içinde su bulunan tenceredeki su seviyesi yemek tenceresinin en az yarısına kadar gelmelidir.

Fırında tavuk pişirirken ise içinin pişmesi, dışının yanmaması için; göğsü altta, sırtı üstte olmalıdır ve tepsi 160 °C'lik önceden ısıtılmış fırına sürülmelidir.

Fırında pişirdiğiniz tavuğu hemen yemeyi düşünmüyorsanız kuruyacaktır. Bunu önlemek için fırından çıktığında üzerine Bizim Margarin veya İçim Tereyağı ile limon suyu sürün. Ayrıca alüminyum folyoya sararsanız tavuğunuz yumuşacık kalacaktır.

Et, tavuğa göre daha uzun sürede pişer. Eti fırında yapacağınız zaman, fırınınızı 180 °C'ye ayarlarsanız, daha iyi sonuç alırsınız.

Kurban Bayramı'nda Yemek Pişirme Yöntemleri

  • Lokman

Besin değeri oldukça yüksek bir gıda olan kırmızı etin içeriğinde proteinler, yağlar, çeşitli vitaminler ve madensel tuzlar bulunur. Bununla birlikte et, yeni hücrelerin oluşmasını dolayısıyla dokuların yenilenmesini sağlar. İştah açar, sindirimi kolaylaştırır. Hormonların çalışmasını düzenler, vücut direncini artırır.

Bu nedenle ete sadece bayramlarda değil, günlük beslenmede de sık sık yer verilmelidir. Et veya et suyu ile yemeklerin besin değeri artırıldığı gibi, lezzetinde de fark yaratılır.

Pişirme yöntemleri

*Et yemekleri pişiriliş şekline göre kavurmalar, haşlamalar, salçalı, sebzeli yemekler, kebaplar, kızartmalar, ızgaralar ve fırın yemekleri olarak çeşitlik kazanır.

*En kolayı ve en sağlıklısı eti haşlamaktır. İçine yağ eklenmediği için, çok hafif bir yemek olur. Ancak etin lezzeti cinsi ve haşlama süresi ile doğru orantılı olarak değişir. Örneğin; koyun etini 2,5 saat haşlamak gerekir, büyük kuzu 1 saat 15 dakika, süt kuzusu da 1 saat 15 dakika haşlanmalıdır.

*Kebaplarda genellikle, ya koyun ya da kuzu eti kullanılır. Özellikle kebaplar ve sebzeli et yemekleri kendi suyunda ve kısık ateşte pişirildiklerinde çok lezzetli olur. Bu yöntem uygulanırken tencere ve kapak kenarı hamurla kapatılır ve üzerine de bir ağırlık konur.

Yardimci olun lütfen !

  • Lara

Ben 1 cocuklu evli bir bayanim, sorum ise ben evli bir erkekle ask yasiyorum. Cinsel iliskimiz olmadi benim korkumda ondan, biz dini nikah kiymak istiyoruz, nasil olacak?
Yaptiklarimizin dogru olup olamadigi biliyoruz.

Mutluluk İmanla Gelir

  • demirkan

“Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ın zikriyle mutmain olanlardır. Haberiniz olsun; kalbler yalnızca Allah'ın zikriyle mutmain olur.”(13/28)

NAMAZDA HUŞU İÇİNDE OLMAK

  • Altuğ Öztürk

‘Namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.’ (Nisa Suresi, 103) ve insanlara hayatları boyunca sürdürmeleri emredilen çok önemli bir ibadettir.

Bu önemli ibadet üzerinde titizlikle durulmalı ve vakti geldiğinde huşu içinde uygulanmalıdır. Allah Kuran’da müminler için, ‘Onlar namazlarında hûşû içinde olanlardır.’ (Mü'minun Suresi, 2) buyurmaktadır. Allah’ın huzurunda bulunulan bu özel anda yalnızca O’nun gücünü ve kudretini düşünerek, saygıyla dolu bir korku içinde bu ibadeti yerine getirebilmek çok önemlidir.

Kurban eti 24 saat sonra yenmeli

  • Lokman

Kurbanlık hayvanın kesilmesinin ardından etinin, 24 saat bekletildikten sonra tüketilmesi gerektiği belirtildi.

Konya’da, Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Yrd.Doç.Dr. Mehmet Akman, kurbanlık hayvanın kesildikten sonra etinin hemen tüketildiğine dikkat çekerek, “Bu çok yanlış bir uygulamadır. Etin hemen tüketilmesi sağlığımıza zarar veriyor. Et 24 saat bekletilmelidir. Hatta bu bekletme işlemi buzdolabı veya derin dondurucuda yapılmalıdır. Bekletilmeden tüketilen et sindirim sistemi hastalıklarına neden olur” dedi.

Etin yağ katılmadan pişirilmesi gerektiğini de belirten Yrd.Doç.Dr. Akman, “Et, kendi yağı ile pişirilmelidir. Kırmızı et, demir açısından zengin bir gıdadır. Eti tüketirken sade tüketmek yerine salata ve yeşilliklerle tüketilirse daha çok demir vitanimi kazanırız” diye konuştu.

Yrd.Doç.Dr. Mehmek Akman, etin uzun süre yağda kızartılması ya da kavrulmasının kansorejen maddelerin oluşmasına neden olduğunu, haşlama ya da fırında pişirilmesinin sağlık yönünden daha iyi olacağını söyledi. Yrd.Doç.Dr. Akman, ayrıca, uzun süre saklanacak etin küçük parçalara bölünmesini tavsiye etti.