2009 yılı Mart ayı konuları

Beta HCG

  • okur

Yumurta hücresi sperm tarafından döllendikten sonra hücreler hızla bölünerek çoğalmaya başlarlar. Geçen zaman içinde hücre sayısı artıp embryo büyüdükçe hücreler de farklılaşmaya başlarlar. Bu hücrelerden bir kısmı plasentayı oluşturmak üzere değişime uğrarken diğerleri bebeği oluşturur. Plasentayı oluşturan hücreler embryonun rahime tutunduğu günlere denk gelen dönemde kadın vücudunun belki de ilk kez tanıştığı bir hormonu üretmeye başlarlar. Bu hormonun adı human chorionic gonadotropin (hCG) ya da bilinen adı ile gebelik hormonudur?

hCG nasıl bir hormondur?

CST (Kontraksiyon Stres Testi)

  • okur

Anne karınında gelişmekte olan fetusda kısa süreli oksijen ve besin yetmezliğine karşı bir çeşit rezerv vardır. Bebek stres anında bu rezervi devreye sokar. Plasenta yetmezliğinin kronikleştiği durumlarda bu rezerv bebeğin hayatını kurtarır. Fetusun sadece normal durumunu değerlendiren testler bu rezerv hakkında bilgi vermediğinden bebeği oksijen miktarını azaltarak strese sokmak yolu gündeme gelir. Eski dönemlerde bu amaca ulaşmak için anneye düşük konsantrasyonlu oksijen solutmak ya da egzersiz yaptırmak gibi yöntemler uygulanmaktaydı. Gelişen bilim sayesinde, doğum eylemi esnasında rahim kasılmaları ile birlikte rahim içi basıncın belirli bir düzeyin üstüne çıkması ile de bebeğe giden oksijen miktarında bir azalma olduğu saptandı.

Çoğul Gebelik

  • okur

Çoğul gebelikler karşısında duyulan korku ve hayranlık belki de insanlık tarihi kadar eskidir. Her dönemde, çoğul gebeliklerdeki bebek sayısı arttıkça duyulan ilginin dereceside artmaktadır. Özellikle son zamanlarda kısırlık tedavilerinin gelişmesi ve bu tedavilerde kullanılan ilaçların etkisi ile ikiz ve daha fazla sayıda bebek taşıyan gebeliklerin görülme sıklığında belirgin bir artış vardır. Bu artış çoğul gebeliklere olan merakı arttırmakla birlikte eskiden nadir görülen bir olay artık sıradanlaşmaya başlamıştır. Medyatik kişilerin yardımcı üreme teknikleri sayesinde çoğul gebelikler yaşamaları ve bu bebekleri dünyaya getirmeleri ise ülkemizde bu gebelik şeklini daha iyi anlatma gereksinimini doğurmuştur.

Dış gebelik (Ektopik gebelik)

  • okur

Dış gebelik döllenmiş bir yumurtanın rahim içi dışında bir yere yerleşmesidir. En sık fallop tüplerinde görülür (%90-95). İlk 3 ayda yaşanan anne ölümlerinin en sık sebebidir ve gebeliklerin yaklaşık % 1inde görülür. Döllenmiş olan yumurta herhangi bir nedenden dolayı tüplerden rahim boşluğuna kadar olan seyahatini tamamlayamaz. En sık tüplerde görüldüğü için ektopik gebelik denildiğinde genelde tubal gebelik anlaşılır.

Gebelik erken dönem normal gebelik bulgularını taklit eder. Adet gecikmesi, gebelik testlerinin pozitif olması, bulantı, kusmalar, memelerde hassasiyet normal gebelikde olduğu gibi dış gebelikte de görülür. Tüplere yerleşen gebelik büyümeye başlar ve belirli bir noktaya geldikten sonra tüpleri germesi neticesinde burada bir yırtılmaya ve kanamaya neden olur. Bu durum fark edilmez ve tedavi edilmez ise iç kanama sonucu anne ölümü ile sonlanabilir. Ektopik gebeliğin önemi buradan kaynaklanır.

Doğum

  • okur

Bir çocuk sahibi olmaya karar verildiği ilk andan itibaren yaşanan heyecanlar doğum günü yaklaştıkça artmaya başlar ve doğumun ilk işaretleri ile birlikte doruğa ulaşır.Herşey sona erdikten sonra anne ve babanın dünyadaki en önemli eserleri olan bebek kucağa alındığında ise yaşanan bütün sıkıntılar, çekilen bütün ağrılar yerini tarifi imkansız bir huzur ve mutluluğa bırakır.

Doğum ya da başka bir deyişle normal doğum 20. gebelik haftasını doldurmuş olan bir fetusun rahim dışına zarlar ve plasentası ile birlikte atılmasını ifade eder. İnsanda gebelik 280 gün sürmektedir ancak tüm gebeliklerin sadece %5 kadarı beklenen günde sona erer. Gebe kadınların büyük bir kısmı ise beklenen doğum tarihinden yaklaşık 1 hafta kadar önce doğum eylemine (travay) girer. Düzenli rahim kasılmalarının ortaya çıkması ile başlayan sürece (anne adayı bunları sancı olarak algılar) EYLEM ya da TRAVAY adı verilir.

Doğum için suni sancı

  • okur

Doğum sancılarını başlatmak ya da var olan kasılmaları desteklemek amacıyla damar yolu ile oksitosin verilmesi işlemi halk arasında suni sancı olarak adlandırılmaktadır.

Oksitosin normalde beyinin hipofiz adı verilen bölgesinden salgılanan ve temel görevi rahim kasılmaları ile sütün memeden dışarı atılmasını sağlamak olan bir hormondur. Sentetik olarak üretilen oksitosin hormonu çok düşük dozlarda damardan verildiğinde rahimde kasılmalara neden olmaktadır.

Doğum Sonrası Değişiklikler

  • okur

Lohusalık dönemi bebek doğduktan sonra plasentanın çıkmasıyla başlar. Bu dönemin yaklaşık 6 hafta devam ettiği kabul edilir. Altı haftalık süre içerisinde tüm gebelik dönemi boyunca ortaya çıkan değişikliklerin önemli bir kısmı geri döner. Bazı anatomik değişiklikler ise kalıcıdır:

Lohusalıkta hormonal değişiklikler:

Gebeliğin başlamasıyla birlikte kadın vücudunda önceden varolmayan, gebeliğe özgü çok sayıda hormon üretilir (beta-HCG, AFP, relaksin gibi). Bazı hormonlar ise gebelik öncesi dönemde de kadın vücudunda bulunurlar ve gebelikte bu hormonların seviyeleri yükselir (progesteron, östrojenler, prolaktin gibi). Tüm bu hormonlar anne adayının gebeliğe uyum sağlaması, bebeğin gelişmesi ve nihayet zamanı geldiğinde doğum eyleminin başlaması açısından son derece önemlidirler.

Doğum Sonrası Duygular

  • okur

Hamilelik ya da doğum sonrasında pek çok kadında duygu-durum bozukluğu meydana gelebiliyor.

1-Doğum sonrası hüzün yaşantısı:




Doğumu izleyen 2-4. gün oluşabilmektedir. Hafif düzeyde de olsa gerginlik,yorgunluk, çocuğunun ya da kendisinin sağlığını konu edinen endişeler, ağlama, sıkıntı, dikkati odaklayamama ve uykuya dalmada sorun ya da sık uyanma görülebilmektedir. Bu durum en yoğun olarak iki gün kadar yaşandıktan sonra, iki hafta kadar sonra düzelir. Doğum yapan kadınların en az yarısında görülmektedir. Belirtiler herhangi bir tedavi uygulanmadan kendiliğinden geçmektedir.



Doğum sonrası hüzünde risk etmenleri:



*Kişinin kanında bulunan kortizol düzeyinin yüksek olması



*Kişinin ilk adetinin yaşıtlarına göre daha küçük bir yaşta gerçekleşmesi




* Bireyinin adetlerinin yaşıtlarına göre daha kısa sürmesi.



Çevredekilerce yapılabilecekler:

Yanlış Kitap Tercihi ve Zehirlenen Gençler

  • elvira

Günümüzde gençleri dinden,imandan,temiz bir yaşamdan uzak tutan pek çok sebep mevcut.Genelde televizyon,internet,arkadaş grubu vb etkenler üzerinde durulduğu için,bu yazıda sıklıkla gözardı edilen ya da farkedilemeyen bir husus üzerinde durulacaktır.

Adenomiosis

  • okur

Adenomiosisde rahim iç yüzeyinin dokusu olan endometriyal doku, rahimin kastı duvarlarının içinde (duvar dokusunun içinde) büyümeye başlar. Bu oluşuma daha çok doğum yapma çağının sonuna doğru ve çocukların doğumundan sonra rastlanır. Adenomiosis birçok kadın-da hiç semptom göstermez.

Belirtiler

- Adet kanaması süresince devam eden ve yaş ilerledikçe artan, kramp şeklinde sancı;

- Uzayan ve fazla miktarda adet kanaması.

Genellikle alt karın muayenesi sırasında doktor, rahmin büyüdüğünü ve yumuşadığını fark eder. Doktorun bulguları ve yukarıda belirtilen belirtiler bir araya gelince, zararsız olmasına karşın Çok sancı verebilen adenomiosisin varlığı belirlenir.

Tedavi

Eğer menopoz yakınsa, doktor ağrı kesiciden başka bir şey vermeyebilir; çünkü bu sorun genellikle menopozdan sonra kaybolur. Ağrılar çok şiddetliyse ve menopoz da çok uzak görünüyorsa, doktor rahimin alınmasını tavsiye edebilir.

Adet Bozuklukları

  • okur

Regl olmak (adet kanaması, ay hali) kadın hayatının önemli bir parçasıdır. Genç kızlığa adım atılan dönemde bazen şok etkisi yaratabilen ilk adet kanaması kısa bir süre sonra kadının her ay düzenli görmeye alıştığı ve düzensizleşmesi durumunda endişeye kapıldığı bir olgu haline gelir. Adet düzensizlikleri kadınların sık yaşadıkları sağlık sorunlarındandır ve her bilinçli kadının bu düzensizliklerin nedenleri hakkında genel bilgilere sahip olması gerekir.

Adet düzensizliğinin tanımı

Adet Sancısı (Dismenore)

  • okur

Adet kanaması esnasında ya da hemen öncesinde kasıklarda ortaya çıkan rahatsızlık ve kramp tarzında ağrılara dismenore ya da menstrüel kramp adı verilir. Adet sancısı alt karın bölgesine lokalize, sırta ve bacaklara yayılan yaygın bir ağrıdır. Ağrı genellikle adet başlamadan 1 gün önce başlar. Adetin ilk günü çok şiddetlidir ve en çok 2-3 gün sürer. Adet sancısı olan kadınlarda aynı zamanda bulantı, baş ağrısı, kabızlık veya ishal yakınmaları da izlenebilir.

Dismenorenin Sebepleri:

Sancılı adet görme aslında normal adet görme mekanizmasının önemli bir parçası olan, adet kanını dışarı atmaya çalışan uterus (rahim) kasılmalarının kadın tarafından ağrı şeklinde hissedilmesidir. Genel olarak yumurtlamanın olduğu adet sikluslarında sancılı adet görülür, yani adet döneminde bir miktar dahi olsa sancı olması oldukça normaldir ve kadının o adette yumurtladığının göstergesidir.

Akıntı (Vulvovajinal Enfeksiyonlar)

  • okur

Tanım: Vulva ve vajenin sık rastlanan infeksiyonları olup bir kısmı normal vajen florasında bulunan mikroorganizmaların çoğalması sonucunda bir kısmı ise cinsel temasla bulaşan infeksiyöz ajanlarla meydana gelir.

Etiyoloji: İnfeksiyöz vajenitler başta mayalar (Candida albicans) , bakteriler ve protozoonlar (Trichomonas vaginalis) olmak üzere viruslar, klamidyalar, mikoplazmalar gibi çok çeşitli mikroorganizmalar tarafından oluşturulabilir. Bakteriyel vajinoz Gardnerella vaginalis ve anaerobik bakterilerin sinerjik infeksiyonudur. Hem G.vaginalis hem de anaerobik bakteriler normal vajen florasında bulunmakla birlikte, vajinozda sayıları daha fazladır. Stafilokoklar, enterik basiller ve fusospiroketler vajinozların diğer bakteriyel nedenleridir. Entomoeba histolytica, Enterobius vermicularis, ektoparazitler, Herpes simplex virus, Human papilloma virus ve Mollusgum contagiosum sık olmayan vajenit etkenleri arasındadır.

Anormal Vajinal Kanamalar

  • okur

Her kadın zaman zaman adet duzeninde sapmalar, gecikmeler ya da ara kanamalar yaşayabilir. Normal insan hayatında yaşanılan stresler, sıkıntılar, ani kilo değişiklikleri, spor, üzüntüler gibi pekçok faktör adet düzenini etkileyebilir ve adeta bir saat gibi işleyen bu mekanizmada sapmalara neden olabilir. Adet düzenindeki sapmaların hiçbir türlüsü normal değildir ve araştırılması gerekir. Çünkü kadın üreme sistemindeki hemen hemen bütün patolojilerin en sık verdiği belirti adet düzensizlikleridir. Her adet duzensizliği anormal olmasına rağmen herzaman bir patolojiyi, kisti, myomu ya da en korkuncu kanseri işaret etmez. Altta yatan anatomik bir patoloji olmadığı halde normal adet düzeninde meydana gelen anormal kanamalara disfonksiyonel uterin kanama (DUK) adı verilir.Burada önemli olan nokta kanama bozukluğunu açıklayacak organik bir lezyonun bulunmamasıdır.