2009 yılı Haziran ayı konuları

Naboth kisti

  • okur

Noboth kisti (Alman anatomisti Martin Nabouth un adı verilmiştir). Rahim boynundaki bir mukus bezi tıkanırsa ortaya çıkar. Bu durum, ya genellikle (doğumdan sonra olduğu gibi) yeni dokunun bezin üzerinde gelişmesi nedeniyle veya (yaşlı kadınlarda olduğu gibi) incelen rahim boynu dokusu doğal salgıları dur-durduğu için ortaya çıkar.

Belirtiler : Rahim boynunda muayene sırasında tespit edilen içi sıvı dolu bir yumru.

Genellikle alt karın muayenesi sırasında teşhis edilirler. Bir Naboth kisti çok ender olarak tedavi gerektirir.

Tedavi - Ameliyat

Gerekirse, kist koterize ederek (dağlayarak) veya cryosurgery (çok düşük derecede soğuk uygulamak) yöntemiyle çıkarılır. Operasyon muayenehanede ve genellikle lokal anestezi bile uygulamadan yapılır.

Over Kanseri (Yumurtalık Kanseri)

  • okur

Jinekolojik kanserleri içinde en geç tanısı konabilen ve bu nedenle en fazla ölüme sebebiyet veren kanser türü olması nedeni ile ayrı bir öneme sahiptir. Kadın kanserlerinn %4'ünü, genital kanserlerin ise %23'ünü meydana getirir. Her 100 kadından 5'i over kanseri nedeni ile yaşamını kaybeder.Over kanseri tanısı konan kadınlarda 5 yıllık yaşam % 35 civarındadır.Endüstrileşmiş ülkelerde daha fazla görülür. Bu çevresel faktörlerin etkisini düşündürmektedir.

Over Kisti (Yumurtalık Kistleri)

  • okur

Genç olsun, yaşlı olsun pekçok kadının sıklıkla yaşadığı korkulardan birisi yumurtalıklarında kist olmasıdır.Gerçekten de düzenli kontrollere gidildiği taktirde hemen hemen her kadında hayatının bir döneminde yumurtalıklarında kist saptanabilir. Çoğu zaman herhangi bir tedavi dahi gerektirmeyen bu lezyonlar büyük olasılıkla hiçbir belirti de vermezler. Genelde masum olmalarına rağmen halk arasında çok korkulacak bir hastalık olarak bilinen over kistleri hep aynı türde değildir.

Germ Hücreli Over Kanserleri (Yumurtalık Kanseri)

  • okur

Ergenlik öncesi dönemde ya da ergenliğin hemen başında ortaya çıkmaları ile diğer over kanserlerinden farklılık gösterirler.Bunlar embryonik dönemde ortaya çıkan tabakalardan arta kalan hücrelerden köken alırlar.

Disgerminoma

Germ hücreli tümörler içinde en sık görülenidir.Bunların %15-20'si gebelikte ya da lohusalıkda saptanır.Her yaşta görülebilir ama 11-20 yaşlarda daha sıktır.Olguların %80'i 30 yaşından küçüktür. Çapları 5-15 cm olabilir.En sık karında kitle, şişlik, ağrı ve akut karın bulguları ile kendini belli eder. Nadiren vajinal kanama olabilir.Hastanın dış görünüşü dişi olmasına rağmen bazen Y kromozomu bulunabilir. Tümör belirteçi olarak bhCG kullanılabilir. Epitheliyal tümörlerin aksine erken dönemde teşhis edilirler.Tedavisi epitheliyal over tümörleri ile aynıdır.Cerrahi sonrası radyoterapi uygulanabilir.

Endodermal sinüs tümörü

Pelvik İltihabi Hastalık (PID)

  • okur

Kadın yaşantısı içinde en az dikkat çeken ama belki de kadının beden ve ruh sağlığına en fazla zarar verme olasılığı olan hastalık grubu pelvik enfeksiyonlardır. Hem enfeksiyon anında yarattığı şikayetler hem de sekelleri nedeni ile kadınları zor durumda bırakabilir. Çok ileri vakalarda hayatı tehdit edebilecek tablolar yaratabilir. Sadece A.B.D.'de her yıl 1 milyon kadının PID geçirdiği, ve 100.000 den fazla kadının bu nedenle infertilite problemi yaşadığı thmin edilmektedir. Ayrıca binlerce dış gebelik vakası da bu nedenle ortaya çıkmaktadır.

Polikistik over ve tüylenme

  • okur

Polikistik Over Nedir?

Polikistik Over "çok sayıda kist içeren yumurtalık" anlamına gelen bir terimdir. Polikistik over (PKO) üreme çağında olan bir kadında düzenli olarak gerçekleşmesi gereken yumurtlama işlevinin aksaması, tüylenmede artış, adet gecikmeleri, kilo alma, sivilcelenme, gebe kalamama veya zor gebe kalma gibi belirtilerle seyreden bir durumdur.

Polikistik over, üreme çağında olan kadınların yaklaşık %5'ünde görülür.

Premenstrüel Sendrom (Adet öncesi gerginlik)

  • okur

Tıp dilinde "premenstrüel sendrom" halk arasında ise "adet öncesi sendromu" olarak bilinen, insanlar arasındaki ilişkileri ve kişinin günlük aktivitesini etkileyecek düzeyde fiziksel, psikolojik ve davranış değişikleri ile seyredebilen bulgular bütünüdür.

Doğurganlık döneminde olan kadınların % 30-40'ında bu sendromun bulguları saptanmış olup, % 2-3 kadarında bulgular þiddetli olarak seyrediyor. Sebebi kesin olarak bilinmemekle beraber gebelik ve menopoz sonrası dönemlerde ortadan kalkması, dönemsel hormon değişikliklerinin sorumlu olabileceğini düşündürüyor.

Premenstrüel bulgular adet öncesi 10-12 günlük dönemi kapsayıp adet görülünce kendiliğinden ortadan kalkýyor.

Bulgular şöyle sınıflandırılabilir:

A - GRUBU:

Gerginlik, anksiyete (huzursuzluk), sinirlilik, yetersizlik, ruh halinde değişkenlik.

B- GRUBU:

Depresyon, konfüzyon (konsantre olmakta güçlük, uyuþukluk), unutkanlık, ağlama.