2010 yılı Mayis ayı konuları

Dondurulmuş gıdaları çözerken

  • Lokman

Bazı gıda maddelerini uzun süre saklamak için buzlukta veya dipfrizde dondurmak sık sık başvurduğumuz bir yöntem. Ancak bu tür gıdaları çözerken, bazı noktalara dikkat etmek gerekiyor. Çabuk çözülmeleri için sıcak bir yere koymayın. Çok soğuk ortamdan, birdenbire çok sıcak ortama konan yiyecekler, mikrop ve bakteri yuvası haline gelebilir.

Bu nedenle, dondurulmuş yiyecekleri çözmek için, buzdolabının alt rafında bekletin.

Böylece besin değerleri kaybolmaz.

Gençlere Sorduk; Hayattan beklentin nedir?

  • Sururi Bal

Bu ay sizler için genç arkadaşlara “Hayattan beklentin nedir?” diye sorduk. Açıkçası beklemediğimiz cevaplarla karşılaştık. Beklentinin anlamını çözmüştü genç arkadaşlar. Sınavları kazanmak, iyi bir okuldan mezun olup geliri yüksek bir işe girmek, sonra evlenmek, mutlu olmak, mutlu etmek gibi düşlerle sınırlı değildi istedikleri. Bir şeyleri beklerken hayatı kaçırmamak, anı değerlendirmek ve dünyanın cazibesine aldanmadan ahireti kazanmaktı hedefleri.
Kimi hayatın kısalığından ve fazla beklenti içine girmemek gerektiğinden söz etti, kimi de dünyada huzur ve mutluluk, ahirette Peygamberimiz’e komşu olmayı diledi. İşte gençlerin beklentileri…

GÜLNAR AKBULUT

ŞUURSUZ BEKLENTİLERDEN ALLAH BİZİ KORUSUN

Kadınlarımız vajinusmus olduğunu bilmiyor

  • Nisan

Türkiye'de özellikle cinselliğin ayıp diye bastırıldığı bölgelerimizde en büyük kadın rahatsızlığı vajinusmus.

Soru: Sayın Kiper vajinusmus nedir, nasıl bir rahatsızlıktır?

Dr. Kiper: Cinselliği dünyanın en büyük ayıbıymış gibi öğrenen çocuklar büyüyünce büyük sorunlar yaşıyor. Kadınların yaşadığı en ciddi sorun bu; yani "vajinusmus." Yani hiçbir fiziksel engel olmamasına rağmen kadının cinsel ilişkiye girememesi. Aslında psikolojik birrahatsızlıktır. Biz bunu başarıyla tedavi ediyoruz. Erkeklerimizde ise "erken boşalma" sık görülüyor. Aslında erken boşalma bir rahatsızlık değil, cinsel bir uyumsuzluktur.

Ben binlerce erkeği tedavi ettim, şimdi hepsinin çok mutlu cinsel hayatları var. Tedaviye gelirken tedirgin başlıyorlar ama sonra çok rahatlıyorlar. Türk insanı artık cinsellikten de cinsel rahatsızlıklardan da utanmıyor. Çünkü herkesin başına gelebilir.Hiçbir farkı yok. Bazı hastalarımız cinsel rahatsızlıkları farklı algılıyor. Oysa cinselliği yaşamak nasıl hayatın normal bir parçasıysa, hastalığı da tedavisi de normal bir şey. Ben yıllardır Türk insanına bu konuda yardımcı oluyorum.

İlk Türk lisanslı kamyonet `Turkar` Bauma 2010 Uluslararası İş Makineleri Fuarı`na katılacak

  • cagdas

Eskişehir`de kurulu Hisarlar AŞ,3 yıllık çalışma sonucu ürettiği ilk Türk lisanslı kamyonet ``Turkar`` ile Almanya`da açılacak Bauma 2010 Uluslararası İş Makineleri Fuarı`na katılacak.

Hisarlar AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Fazlı Türker, son üç yıldaki Ar-Ge çalışmaları sonucunda tamamıyla özgün tasarımlara dayalı N1G kategorisinde Türkiye`nin ilk 4x4 çok amaçlı hafif mini kamyoneti Turkar`ın prototip üretimlerini gerçekleştirdiklerini anlatan Türker, şöyle konuştu:

``Turkar`ı 2010 yılının ikinci yarısından itibaren seri olarak üretmeyi hedefliyoruz. Fabrikada ilk beş yılda yaklaşık 10 bin aracın üretilmesini planlıyoruz. Buna göre dönem sonu itibariyle 600 kişilik bir istihdam ve yüzde 30`u ihracattan kaynaklanmak üzere 400 milyon Avro`luk bir ciro hedefliyoruz. Bauma 2010 Uluslararası Fuarı, Turkar`ın Avrupa ve dünya pazarlarına açılabilmesi için büyük anlam taşıyor. Turkar hafif arazi kamyonları Bukan ve Alakan adı verilen iki ayrı modelde iki versiyonlu olarak üretilmektedir. Bukan eski Türkçe`de güçlü, yenilmez anlamındadır. Alakan ise fatih, fetheden anlamına gelen Alagan`dan türeme bir isimdir. Turkar Bukan ve Alakan`ın iki versiyonu bulunmaktadır. Araçlar 4 ve 6 tekerli olmak üzere opsiyonlu olarak üretilmektedir.``

Çocuğunuzu tehdit eden zehirler

  • Nisan Yagmuru

Neşeli bir hafta sonu pikniğinin oğlunun ısırdığı zehirli bir mantar ya da küçük kızını sokan bir grup arı yüzünden kâbusa dönüşmesini kim ister?

Küçük afacanlar göz açıp kapayıncaya kadar bir avuç hapı yutabilir, çamaşır suyunu kafasına dikebilirler. Kibritleri ağzına sokabilir, naftalinin tadını merak edebilirler.

İki uzman doktor Dr. Yusuf Cem Kaplan ve Dr. Ömer Demir’in anne babalar için hazırladığı ''Çocuğunuzu Tehdit Eden Zehirler'' kitabı, çocuğunuzun başına gelebilecek tüm olası zehirlenmeleri ve alınabilecek tedbirleri içeriyor.

Rehber, ilaçlardan evde kullanılan kimyasal temizlik maddelerine, gaz ve ağır metallere kadar “zehirlenme potansiyeline sahip” tüm şüphelileri inceliyor. Dr. Yusuf Cem Kaplan ve Dr. Ömer Demir, anne-babalar için hayati önemde soruları yanıtladı:

Hayatınızı kolaylaştıracak mutfak sırları

  • Lokman

Nane Kokusu

Nanenin kokusunu artırmak istiyorsanız, üzerine biraz toz şeker serpin. Daha çok koku verdiğini göreceksiniz.

Evdeki Yemek Kokuları

Eve yayılan ve sinen yemek kokularını hafifletmek için bir kabın içine biraz sirke koyup hafif hafif kaynatın veya pişirdiğiniz yemeğe biraz sirke ilave edin.

Hayır, evdeki yemek kokusunu azaltmak değil, evi mis gibi kokutmak istiyorum diyorsanız; bir tavaya şeker ve tarçın koyup hafif ateşte kavurun.

Pasta Meyveleri

Pasta yaparken kullanacağınız meyveleri toz şekere bulayın. Böylece, meyveleriniz daha uzun süre dayanacaktır.

Yeni Fatih’ler Yeni Osman’lar yetiştirmek bizim elimizde

  • Gaye

Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk; Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk. Pek çoğumuz, büyüklerimizden, daha 4 yaşında Kur’an’ı ezberleyenlerin, küçük yaşta ilimde yol kat edenlerin hikayelerini dinlemiş ve bunların nasıl olup da mümkün olduğuna hayret etmişizdir. ‘Onlar geçmişte kalmış, şimdi öylesi nerede?’ diyorsanız, yanılıyorsunuz. Bakın bugünlerde 6 yaşındaki Zeynep’in Kur’an’ı hatmetmesi, çevresindekileri hem şaşırtmış hem sevindirmiş durumda. Çocuk anne karnındayken ve daha öncesinde hâl, tavır ve meşguliyetlerine dikkat edenler, çocuklarında bunun tesirlerini belirgin şekilde gördüklerini söylüyorlar.

Evliliğe çok temiz ve güzel niyetlerle adım atmış olan Yasemin Hanım, evliliğinin ilk yıllarını, güzel geçen hamilelik dönemini ve ilk çocuğundaki farklılıkları anlattı bize. Evliliğinin çok bereketli geçen ilk yıllarında Yasemin Hanım ve eşi, akşamları evde Kur’an okuyor, tefsir ve hadisle meşgul oluyorlarmış. Yasemin Hanım, özellikle hamilelik döneminde, çokça Kur’an okuduğunu, namazlarında dikkatli ve devamlı olduğunu anlatıyor.

Annemi anlayamıyorum!

  • Sururi Bal

14 yaşındayım ve bu sene sınava hazırlanıyorum. Annem çalışan biri. Bu ders yoğunluğu içinde annem eve yorgun geleceği için evi toparlıyorum. O ise eve her geldiğinde “Bir kere de evi düzgün bulsam” diye söylenip duruyor. Beni en çok sinirlendiren de şu: Ağabeyimin evde hiçbir sorumluluğu yok ve yemeğini annem hazırlayıp kaldırıyor. Benim görevimmiş gibi toplamayınca suçlu ben oluyorum. Annem hiçbir yere gitmeme izin vermiyor ve sürekli yalan söylüyormuşum gibi davranıyor. Güvenini sarsacak bir şey yapmadım ve gezmek için falan da izin almıyorum. Bir ödevim oluyor, yer saat her şeyi söylüyorum aldığım cevap “Arkadaşlarınla sinemaya gitmeyeceğini nerden bileyim?..” Size annem beni anlamıyor demeyeceğim çünkü esas ben annemi anlayamıyorum. Bu duygularımı (elimden geldiğince onu incitmemeye çalışarak) anneme anlattım ama bu sefer de asi kız oldum gözünde. Ben buradan benim anneme ve diğer annelere seslenmenizi istiyorum. Lütfen yardımcı olun.

Geleneksel iki parçalı gövde yapısı, yerini monoblok dizayna bırakıyor

  • Hakan

Redüktör teknolojilerindeki yeni gelişmeler hakkında bilgi veren ZET Redüktor San.ve Tic. A.Ş. Fabrika Müdürü Ahmet Özyazıcı, “Özellikle paralel ve konik dişli redüktörlerde kullanılan geleneksel iki parçalı gövde yapısı, yerini monoblok dizayn gövde yapısına bıraktı. Bu sayede eskiye göre mukavemet / ağırlık oranı arttırılarak daha küçük gövdelerde, daha yüksek torklar elde edilebiliyor” dedi.

ZET Redüktor San.ve Tic. A.Ş. Fabrika Müdürü Ahmet Özyazıcı kapak konumuza ilişkin sorularımızı yanıtladı:

Redüktör seçimi nasıl yapılmalı, en önemli seçim kriterleri nelerdir?
Redüktör seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta redüktörün tahrik ettiği mekanizmadır. Bunun yanında, redüktörün dur kalk sayısı, çıkış devri ve momenti gibi etkenler de redüktör seçiminde dikkat edilmesi gereken noktalardan bazılarıdır.

Cinsel ilişki sırasında oluşan baş ağrısına dikkat!

  • Nisan

Kadınların cinsel ilişkiye girmek istemedikleri zamanlarda söyledikleri 'başım ağrıyor' sözünde doğruluk payı varsa, bu ağrı sağlık açısından çok tehlikeli bir durumun habercisi olabilir.

Cinsel ilişki sırasında oluşan baş ağrısı çok dikkate alınmaz, hatta bunun için doktora başvuranların sayısı oldukça düşüktür. Kişiler ancak yaşam kaliteleri çok bozulduğunda doktora başvururlar.

Şiddetli bir baş ağrısı, beyinde bir kanamanın işareti olarak gündeme gelebilir. Bu tip ağrı, cinsel ilişkiden sonra da geçmez, günlerce sürebilir. Devamında beyin felcine hatta ölüme yol açar. Konuyla ilgili sorularımızı Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Serdar Dağ yanıtladı:

- Cinsel ilişki sırasında baş ağrısını tetikleyen nedir?

Mutfakta Püf Noktalar

  • Lokman

Kesik Limon Nasıl Saklanır
Küçük bir tabağa toz şeker serpin, kesik tarafı şekerin üzerine gelecek şekilde koyun. İki hafta boyunca limon kurumadan saklanır.

Taze Ekmek Keserken
Taze ekmek keserken parçalanır. Eğer ekmeği daha düzgün ve kolay kesmek isterseniz, ekmek bıçağınızı kaynar suya sokup biraz bekletin ve zaman kaybetmeden kurulayıp ekmeği dilimleyin. Bu işlemi ne kadar sıklıkla yaparsanız başarı şansınız o kadar artar.

Jöleyi Kalıbından Çıkarmak
Hazırladığınız jöleyi tek parça halinde kalıptan çıkarmak için, pişirmeden önce kalıbını soğuk suyla yıkayıp, içine bitkisel yağ sürün.

Çocuklarımız Neden Doyumsuz?

  • Nisan Yagmuru

Çoğu anne baba çocuklarını üzmemek için her istediklerine “evet” demekten kaçınmaz ve onların doyumsuz bireyler olarak yetişmelerine neden olur. Böylece evlatlarımız hayatlarını yönlendirme konusunda yetersiz kalıp, kendilerini ciddi sorun yumakları içinde bulur. Zira bugünün doyumsuz çocukları, geleceğin tatminsiz bireyleri olmaya adaydır. Bu tatminsizlikleri her şeye yansır. Elindekilerle hiçbir zaman yetinmez, hep daha fazlasını ve daha yenisini isterler. Bu sayede tatmin olacaklarını sansalar da, arzu ettikleri şey, elde edildiği andan itibaren hemen eskir ve değersizleşir. Bugün oyuncaklarını kolayca eskiten ve atan çocuk, yarın hayatındaki insanları da kullanılıp tüketilecek bir eşya gibi görmeye başlayacaktır.

Doyumsuz olarak yetişen çocuklar sorunlu kişilikler sergiler. Fedakarlık yapamaz, sıkıntıya gelemez, sorumluluk alamazlar. Şükretmek ve sabretmek onlar için çok uzak kavramlardır. Bencil ve tahammülsüzdürler. Kolay kolay sağlıklı bir ilişki kuramazlar. Başta ebeveynleri olmak üzere herkesle sorun yaşarlar. İnsanlığın kendi emirlerinde olduğunu düşünürler. Dünyanın etraflarında döndüğü varsayımıyla herkesten özel ilgi ve saygı beklerler. Bunu göremediklerinde ise depresif ve mutsuz olurlar. Böylece iş ve sosyal yaşamlarında, beklenilen başarıyı gösteremeyen bireyler olarak yetişirler.

yarenn

  • yarenn

inancım çok kuvvetli ama bi okadarda nefsime yenik yaşıyorum
2 gün namaz kılıyosam geri bırakıyorum :(
kapanmak istiyorum kuranımı hiç aksatmadan okuyorum ama yine yenik düşüyorum nefsime
bana destek çıkacak mümin kardeşlerimin yorumlarını bekliyorum
allaha emanet olun

Servo motorlu redüktör uygulamalarına hız verdik

  • arif

Remak Redüktör Genel Müdürü Aydoğan Pehlivan: Ülkemizde özellikle Uzakdoğu kaynaklı ithal edilen redüktörler bizleri korkutmadığı gibi bilakis daha da hırslandırdı. Onlar gibi ucuz ama Avrupalılar gibi kaliteli ürün imalatı yatırımlarımız hızla artıyor”.

Ülkemizin gelişen sanayi entegrasyonu içerisinde ülkedeki milli sanayimiz geliştikçe ana ürünün yan girdisi olan redüktör üretimi ve buna bağlı aktarma organları üretimi çok önemli bir hale gelmiştir. Özellikle 1995 sonrası ülkemizin içine girdiği Toplam Kalite Felsefesi içerisindeki yapılanma, Türk Makina Sanayi Üreticilerini kaliteli girdi kullanmaya itmiştir. Ülke sanayimizin hızla Avrupa ve dünyaya entegrasyonu esnasında makina üretim sektörümüz yıllık 7 milyar dolar gibi ihracat potansiyeline yaklaşmış bulunmaktadır. Önümüzdeki yıllarda hedefimiz OAİB başkanı sayın Adnan Dalgakıran’ın bir makalesinde de belirttiği gibi 50 milyar dolar’dır. Bu ulaşılması çok zor bir hedef değildir. Ülkemizde redüktör üretimi çok hızlı bir şekilde kalite kaynaklı bir süreçten geçerek Avrupa’daki rakipleri ile aynı kalite segmentinde yer almaya başlamıştr. Özellikle Ortadoğu, Doğu Afrika ve Türki Devletler tarafından Türk Makina Sanayimizin ürünleri, kalitemiz ve lojistik imkanlarımız, satış sonrası hizmetlerimiz tercih edilir hale gelmiştir.