2014 yılı Agustos ayı konuları

Fazla tuz tüketimi beyin kanamasına neden olabilir!

  • saglikli

Türk Böbrek Vakfı Ahmet Ermiş Diyaliz Merkezi Başhekimi Yard. Doç. Dr. Bilal Görçin, ani tansiyon yükselmesinin en önemli sebebinin aşırı tuz tüketimi olduğunu belirterek, tuz alımına bağlı vücutta biriken fazla suyun kan basıncını arttırarak beyin kanamasına davetiye çıkardığını vurguladı.
Görçin, yaptığı yazılı açıklamada, sinsi böbrek hastalıklarının ilk belirtisinin tansiyon yüksekliği olduğuna değinerek, aşırı tuz tüketiminin yüksek tansiyon hastalarında felcin yanı sıra göz, böbrek, beyin ve kalpte organ hasarı ile kalp yetmezliğine ve akciğer ödemine neden olabildiğini kaydetti.

Vücut içerisindeki sıvı ve tuzun birlikte hareket ettiğine, bu nedenle böbrek yetmezliği olan hastaların tuzdan uzak durmalarının önem taşıdığına işaret eden Görçin, şu bilgileri verdi:

Göz kuruluğunun sebepleri nelerdir?

  • saglikli

Uzmanlar, göz kuruluğu şikayetinin göz kırpmanın azaldığı bu durumlarda ortaya çıkabileceğini söylüyor.

Prof. Dr. Nazmi Zengin, gözyaşının; göz yüzeyinin sağlığı ve görme fonksiyonlarının devamı açısından önemli olduğunu söyledi.

Gözyaşı üretiminin azlığına ya da var olan gözyaşının aşırı buharlaşmasına bağlı olarak "kuru göz" sendromunun her yaşta ve cinsiyette görülebildiğini dile getiren Zengin, "Özellikle ortamdaki nemin az olduğu İç Anadolu Bölgesi'nde buharlaşma çok fazla olduğu için, kuru göz hastalarının şikayetlerinde artış görülüyor" dedi.

Kanser hastalarına umut olacak kökhücre projesi

  • saglikli

Türkiye, gelişmiş ülkelerde uygulanan kök hücre çalışmalarını tamamladı. TÜRKKÖK projesini bu ay sonunda başlatılıyor.

İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Düzce, Adana, Eskişehir, Gaziantep, Samsun, Kayseri ve Erzurum olmak üzere 12 ilde Kızılay ile birlikte bağış merkezleri kuran Bakanlık, ilk etapta Türk Kızılayı'nın gönüllü kan bağışçıları olan 350 bin kişiden yararlanmayı planlıyor. 16-20 milyon TL'yi bulan sistemle verici bankası oluştururken ASELSAN sistemin yazılımlarını yaptı.

YILDA 3 BİN 500 NAKİL YAPILABİLECEK

Proje kapsamında Türk Kızılayı kanı alacak, 250 TL'lik bir testle doku tipini belirleyecek. Bu veriler bilgi bankasında depolanacak.

Astım hastalarının sıcak havalara hassasiyeti

  • saglikli

Sıcak ve aşırı nemli hava, hastalığın kontrolünü zorlaştırıyor; kurtarıcı ilaç kullanma ihtiyacını artırıyor.

Sıcak hava ve yüksek nem oranının astım krizlerini artırdığını bildiren Memorial Şişli Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Necla Songür, astım hastalarını aşırı sıcaklarda dışarı çıkmamaları konusunda uyardı.

Astım hastaları için ortamdaki havanın en uygun nem miktarının %30 ile 50 arasında değiştiğine dikkat çeken Dr. Songür, "Astım hastalarının sıcaklıkların yükseldiği ve nem oranının %60'ı geçtiği durumlarda evden çıkmamalarını istiyoruz. Astımı olanlar klima yardımıyla bulundukları ortamdaki nem oranını azaltmaya çalışmalılar. Fakat klima kullanırken de özellikle hava aşırı derecede soğutulmamalı ve dış ortama göre kademeli olarak sıcaklık ayarlanmalıdır. Klima temizliğine özellikle dikkat edilmelidir" dedi.

Yaşla birlikte tokluk hissi de azalıyor

  • saglikli

Araştırma, yaşlandıkça kilo vermenin neden daha zor olduğunu açığa çıkardı. Bilim insanlarına göre bu durum, tokluk hissi yaratan hormonlardan kaynaklanabilir.

İngiliz bilim insanlarına göre, 50 yaşından sonra tokluk hissi yaratan, iştahı düzenleyen hormonların etkinliğinin 50 yaşından sonra azaldığını gösterdi.

Saç dökülmesi tarih mi oluyor?

  • saglikli

Şu ana kadar piyasaya sürülen ilaçların çoğu saç dökülmesini yavaşlatıyor veya durduruyor. Üzerinde araştırmalar yapılan yeni bir ilaç ise bunu bir adım öteye taşıyarak dökülen saçların yeniden çıkmasını sağlayabilir.

Henüz deneme aşamasında olan Ruxolitinib isimli ilaç saç dökülmesinden muzdarip kişilerin dermanı olabilir.

İddiaya göre ilaç, piyasadaki çoğu ürünün aksine saç dökülmesini durdurmakla kalmıyor, aynı zamanda dökülen saçın yeniden çıkmasını da sağlıyor.

Adet geciktiriciler nasıl kullanılmalı?

  • saglikli

Aylar öncesinden planlanmış yaz tatili veya evlilik tarihleri, adet dönemine denk gelen kadınlar için sorun yaratabiliyor. Böyle durumlarda ise devreye adet geciktirici ilaçlar giriyor.

Özel günlerde sıkıntı yaratmaması için fizyolojik bir durum olan adet dönemini ilaçlarla ertelemenin mümkün olduğunu belirten Kadın Sağlığı ve Doğum Uzmanı Sadiye Eren, adet geciktirici ilaçların nasıl kullanılması gerektiği hakkında bilgi verdi ve konuyla ilgili sık sorulan soruları yanıtladı:

Adet geciktirici ilaçların asıl kullanım amacı nedir ve nasıl kullanılmalıdır?
Asıl kullanım amacı, beklenen adetin ötelenmesidir. Kadınlarda her ay yumurta olgunlaşırken östrojen, olgunlaştıktan sonra da progesteron üretilir. Kadın vücudunun gebeliğe hazırlık safhasındaki bu hormonlar sayesinde oluşan yumurtalar çatlar. Eğer döllenme olmazsa iki hormon birden azalmaya başladığı için buna bağlı bir adet süreci oluşur. Her kadının her ay yaşadığı adet döngüsünün sistemi bu şekilde işlemektedir. Dışarıdan müdahale ederek, östrojen ve progesteronun azalması engellenirse, adet döngüsü sonraya ertelenebilir. Bu erteleme işlemi çok uzun süreli değil, en fazla 10 güne kadar uygulanmalıdır. Daha fazla yapılırsa bazı yan etkiler görülebilir.

Obezite, kanser riskini artırıyor

  • saglikli

Aşırı kilo veya obezitenin, rahim, safra kesesi, böbrek, rahim boynu, tiroid ve lösemi gibi 10 yaygın kanser türüne yakalanma riskini artırdığı bildirildi.

Sonuçları Lancet dergisinde yayımlanan ve İngiltere'de beş milyon kişinin yedi yıl süresince sağlık verilerinin incelendiği araştırma, aşırı kilolu veya obez kişilerin, en yaygın görülen 10 kanser türüne yakalanma olasılıklarının, aşırı kilolu olmayanlara oranla daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu'ndan bilim adamlarının yaptığı araştırma, ortalama bir yetişkinin aldığı her fazladan 13 ila 16 kilonun, altı kanser türü riskiyle kesinkes ve doğrusal biçimde ilişkili olduğunu gösterdi.

Bilgisayar kullananlar dikkat

  • saglikli

Bilgisayar kullanmanın gözde kırılma kusurlarına yol açmadığını söyleyen Göz hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ayşe Bilge, computer vision sendroma vurgu yaptı, "Bu sendrom daha çok kuru göz bulguları ile uyumlu sorunlara sebep olur” dedi.

Bilgisayar kullanırken göz kırpma reflekslerinin azaldığı bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış durumda. Bu da özellikle günün ilerleyen saatlerinde gözlerde kızarıklık, sulanma, görmede bulanıklık ve yorgunluk hissine yol açabiliyor. Bilgisayar ekranına bakmanın gözleri bozmadığını söyleyen Göz hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ayşe Bilge, computer vision sendromun kuru göz sorunlarına neden olacağını belirtti.