Aciz.Net

GÖZLER NASIL KORUNUR

Hayatın en açık gerçeklerinden biri, kuralsız yaşanmadığıdır. En başta, hayat, bir kuralın meyvesidir. İçinde yaşadığımız kâinat, her zerresiyle, bir ?kural?la birlikte vardır. En küçük zerreden en büyük galaksilere kadar her bir şey, bir düzene tâbidir. Tüm mevcudlar ve tüm canlılar, varoluşlarıyla, ?kural? denilen evrensel bir gerçeğin varlığını fısıldar.

Öte yandan, insan, sair mahlukların aksine, duygu ve tutkularına sınır konulmamış bir canlıdır. Karnı doymuş bir aslan, yanından geçen en körpe ceylana bile yan gözle bakmaz. Bir ağaç ihtiyacı kadar suyu alır, biraz daha almaya kalkmaz. Oysa insan, sınır konulmamış duygularıyla, hep daha fazlasını ister. Dünyayı da yutsa, yine tok olmaz. Karnı doysa, yarın için saklar. Yarın için saklasa, önümüzdeki hafta için biriktirir. İşi aylara, yıllara, çoluk-çocuğuna ve sonraki tüm nesillere kadar uzatır; durmaksızın yığar, durmaksızın biriktirir. Duygularına sınır konulmadığı için, sık sık, diğer insanların hakkına da göz diker. Hatta, başka bütün varlıkların hukukuna ilişir.

Kehanet endüstrisi örgütleniyor

Falcılık ve medyumluk dev bir sektör halini aldı. İstanbul’a Anadolu’dan falcı transferleri yapılıyor. Gizli kapaklı çalışanlar artık kurumsallaştı. Hatta “cinci hocalar” bile internete taşındı. Bazı web sayfaları reyting rekorları kırıyor. Gelişmeleri endişeyle izleyen uzmanlar uyarıyor: “Ümit tacirliği yapan bu kişiler toplumun ruh sağlığını tehdit ediyor.”


“Siz bir periyle evlisiniz, 3 çocuğunuz da bu periden; perilerden kurtulmak için bir beyaz, bir siyah tavuğun kanını alıp bunlarla banyo yapacaksınız; martın 20’sinden sonra şirketiniz büyük ciro yapacak, çok para kazanacaksınız; üç vakte kadar eşinle sorunların çıkacak, kötü günler yaşayacaksın; size kaynananız tarafından muska yapılmış, üç katlı bir evin bahçesindeki ağacın altına gömülmüş. Onu bul, bana getir; sorunların çözülecek.”

CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR VE NEDEN OLAN ETKENLER

Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar (CYBE), başlıca bulaşma yolu, cinsel salgılar nedeniyle korunmasız cinsel ilişki olan HIV ve Hepatit-B virüsü de dahil olmak üzere çok sayıda bakteri, virüs, mantar ve parazitin ortaya çıkardığı hastalıkları kapsar. Bunlara örnek olarak HIV'in neden olduğu AIDS ve hepatit-B virüsünün neden olduğu sarılığın yanında, virüslerin neden olduğu cinsel organ siğilleri ve uçukları, bakterilerinin neden olduğu gonore (bel soğukluğu), frengi, parazitlerin neden olduğu uyuz, kasık biti sayılabilir. cinsel ilişki ile bulaşır. Tüm bulaşmaların %80-85’i bu yolla olmaktadır. HIV kanda bulunduğu gibi erkeğin sperm sıvısında, kadının vajina salgısında da bulunur. Cinsel ilişki sırasında vajina, penis, anüs mukozası veya ağızdaki zedelenmiş doku ve çatlaklardan vücuda girerek; erkekten kadına, kadından erkeğe, erkekten erkeğe veya kadından kadına bulaşabilir. AIDS’ten başka cinsel ilişki ile bulaşan en önemli hastalıklar; bel soğukluğu (gonore), frengi (sifiliz) ve bulaşıcı sarılık(viral hepatit)’tır.

Hz. Ömer'in irani feth eden ordunun kumandina yazdigi mektup

Hz. Ömer'in, İran'ı Feth Eden Ordunu Kumandanı Said b. Ebî Vakkas'a Yazdığı Mektup:

Sana ve beraberindekilere Allah'tan korkmayı tavsiye ederim. Çünkü Allah'tan korkmak, düşmana karşı en büyük hazırlıktır.

Size düşmanlarınıza karşı herhangi bir günah işlemekten şiddetle kaçmanızı tavsiye ederim. Çünkü, askerin günahları kendileri için düşmanlarından daha tehlikelidir.

Müslümanlar düşmanlarının günahkar oluşu sebebiyle zaferi kazanırlar. Günah işlemekte düşmanlarımızla eşit olursak, düşmanlarımız bizden daha iyi sayılır.

Tebbet Suresi ve iki yaşanmış olay üzerine...

Kıymetli Maslahat;

Katkıların için çok teşekkür ediyorum.Olayı gayet müdellel bir şekilde yazmışsınız.Allah razı olsun.Kelamınıza ve kaleminize sağlık.

Ölenlerine ağlayanlarla ilgili bir şerh düşelim ki yanlış anlaşılmasın. Efendimiz SAV, bağıra çağıra, saçını başını yolarak ağlamayı yasaklamıştır.

Uyuşturucu ve şiddet derken porno

"Veliler dikkat, odasında ders çalışıyor sandığınız çocuğunuz İnternet'te tanımadığı birine soyunuyor olabilir" diyen yazar Cebeci, genç kuşaklara seslenmeyi de ihmal etmedi.

Dijital liseli kız!

GÖZLERİ konuşurdu susunca, mahzun: / 'Seni seviyorum' derdi. / Sevdadan, gurbetten, hasretten yana / Sıcak türküler söylerdi... Üstelik bir ceylan gibi sebepsiz / Ürkek halleri vardı. / Ayrılık deyince oturup sessiz / Çocuklar gibi ağlardı.

Yavuz Bülent Bakiler'in ünlü Liseli Kız adlı şiirinin bir bölümü böyle... Bu şiir, 1960'lı ve 70'li yıllarda gençlerin çoğunun ezberindeydi.

Ama o masum ve mahzun liseli kız, gençlerin ezberindeki şiirden çıkıp, internete ve dijital cep telefonlarına düştü!

Hem de beyaz dantel yakası ve porno görüntüleriyle...
Yazık oldu liseli kıza, hem de çok yazık!

Büyü avına giderken büyücülerin avı olmayın

Çevremizde bazı insanlar normal yollarla sahip olmadıklarını ya da engel olamadıkları için akla hayala gelmiyecek yollar denemekteler. Denedikleri yollardan birisi de büyü yaptırtmak ya da kendilerinin büyü işleri ile uğraşmasıdır.

Eşine adam gibi eşlik yapamayıp kaybettiğinde onu geri çağırmak için büyüceye koşanlar..
Sevdiğine kavuşamayınca, kaderle inatlaşıp onu sahip olabilme uğruna sevdiğinin hayatını karartanlar..
Akrabası komşusu ya da bir yakının varlığını mutluluğunu kıskanıp bozmaya çalışanlar..

Ya da kendisine büyü yapıldı sanıp büyücülerin kapılarını aşındıranlar

Yaşamınızı Korkular Yönetiyor

Psikolog Derya Öztürk, stres ve depresyonun altında yatan gerçek nedenlerden birisinin "gelecek korkusu" olduğunu belirtirken, gelecek korkusu çok fazla olan insanların şimdiki anı yaşamadığını, yaşadıkları andan keyif alamadığını söyledi.

Duyu algı eğitimi alanında çalışmalar yapan, Nöro- Linguistik Programlama (NLP) Eğitmeni Psikolog Derya Öztürk, yaptığı açıklamada, gelecek korkusunun yaygın ve pek çok kişinin elinde olmadan karşı karşıya kaldığı korku olduğunu kaydetti. Öztürk, gelecek korkusunun derinlerinde "değişim korkusunun" yattığını söyledi.
İnsanoğlunun sadece yalnızca "düşme ve yüksek ses" korkusuyla dünyaya geldiğini vurgulayan Öztürk, bunun dışındaki tüm korkuların öğrenilmiş korkular olduğunu kaydetti. Öztürk, zihin tarafından yaratılan sanal korkulardan kurtulmanın mümkün olduğuna işaret ederek, "Yeter ki bu korkulara sahip olduğunuzu kabul edin ve kurtulmak isteyin. Tüm korkular geçmişteki olumsuz deneyimlerimiz sonucu oluşmuştur" dedi.

ACI ÇEKMEKTEN, MUTSUZ OLMAKTAN KORKULUYOR

Sevgiyi öldüren evlilik değil

Evlilik çok yönlü bir kurum ve ana maddesi sevgi. İki kişi çeşitli şartların sağlanmasıyla evlenmeye karar verdiğinde sevgiye götüren ilk elektriklenme diye tarif edilen çekim başta olmuşsa, birbirlerine sevgi duyuyor ve iyi anlaşıyorlarsa her şey bir başka güzel gelişir.

Evlilik hazırlıklarında bir başka heyecan, başka bir mutluluk hemen fark edilir. Sevgiyle ışıldayan gözler, birbirini görmek için can atan, beraber olmak, birlikte konuşmak, gezmek için her fırsatı değerlendiren, sevgilerini ifade etmek için en güzel sözleri, en anlamlı hediyeleri seçen eşler. Pekiyi bu kadar mutlu ve güzel başlayan, her iki tarafın da sevgiyi doya doya hissettikleri ve yaşadıkları bir ilişkide sevgi evlilikle biter mi?

FARABİİ ??

Felsefenin Müslümanlar arasında tanınmasında ve benimsenmesinde büyük görevler yapmış olan Türk filozoflarının ve siyasetbilimcilerinden Fârâbî'nin (874-950), fizik konusunda dikkatleri çeken en önemli çalışması, Boşluk Üzerine adını verdiği makalesidir. Fârâbî'nin bu yapıtı incelendiğinde, diğer Aristotelesçiler gibi, boşluğu kabul etmediği anlaşılmaktadır.

ABDÜLHAMÎD b. VÂSİ‘ b. TÜRK

Ebü’l-Fazl Abdülhamîd b. Vâsi‘ b. Türk el-Huttelî el-Hâsib

Cebir ilminin kurucularından olduğu kabul edilen İslâm matematikçisi.

Ağız yaraları nasıl geçer?

Aft ağız içerisinde sıklıkla yanak ve dudak mukozasında, dil üzerinde, yumuşak damakta, farenkste, diş eti üzerinde görülen solgun sarı-kırmızı hale ile çevrili oldukça ağrılı ülserleşmiş lezyonlardır. Toplumun %18-20 az ya da çok aft sorunu ile karşı karşıyadır. Bayanlarda daha sıklıkla rastlanır. Aft genellikle tek olarak seyretse de aynı anda birkaç bölgede birden görülebilmektedir.

Aftın oluş nedenini belirlemek için çeşitli araştırma yapılmıştır. Ancak aftın oluşumunu hızlandırıcı ve seyrini kötüleştirici birçok faktör faktör saptanmasına karşın oluş nedeni tam olarak belirlenememiştir.

Bu nedenle aft oluşumunu hızlandıran ve iyileşmesini geciktiren faktörlerden bahsetmek mümkündür.

Aft oluşumunda hangi faktörler önemlidir?

Doğum kontrol hapları ile ilgili klinik problemler

Tüm ilaçlarda olduğu gibi doğum kontrol haplarının kullanımı sırasında da bazı sorunlar yaşanabilir. Bu sorunlardan bazıları hasta uyumunu etkileyerek ilaç kullanımını terk etmesine neden olabilir. Oral kontraseptif kullanımında görülen etkilerin hemen hemen hepsi zararsızdır ve kolaylıkla üstesinden gelinebilecek durumlardır. Gerçekçi olmak gerekirse doğum kontrol hapı kullanan kadınların %80'inden fazlasında herhangi bir yan etki ortaya çıkmamaktadır.

Doğum kontrol hapı kullanımında en sık karşılaşılan olumsuzluklar şunlardır:

Ara kanamalar, lekelenmeler

Kişinin tedaviye olan uyumunu etkilyen en önemli faktörlerden brisi hap kullanımı sırasında görülen ara kanamalar ve lekelenmelerdir. Bu kanamalar hastada korku ve endişeye neden olabilir.

25 adımda yağları atın!

Kilo verme işini gözünüzde büyütmeyin. Kolayca uygulayabileceğiniz bu yöntemlerle zayıflayabilirsiniz.

Kilo vermeye başlamak için ihtiyacınız olan tek şey 1 dakika! İşte aldığınız kalorileri azaltmak ve daha çok yağ yakabilmek için tam 25 tane öneri. Üstelik de uygulanmaları çok kolay. Yapmanız gerekense, bu önerileri günlük hayata geçirmek. Eğer hali hazırda diyet yapıyorsanız, bunları uygulayarak kilo vermenizi hızlandırabilirsiniz.

1. Karıştırın

Sevdiğiniz meyve suyunu maden suyuyla karıştırın. Bunu yaparken, normalde içtiğiniz meyve suyunun yarısını kullanacağınız için, aldığınız kaloriyi önemli miktarda azaltmış olursunuz. Hele de meyve sularının bolca tüketildiği şu sıcak yaz günlerinde.

Diyetin Desteklenmesi (Suplementasyon)

Beslenme bireylerin ve toplumların yaşamlarını etkileyen çok önemli bir temel gereksinimdir. Sağlıklı toplumların oluşması için yeterli ve dengeli beslenme tartışmasız bir önkoşuldur. Beslenme sorunlarının tedavisi ve önlenmesi amacıyla diyetin desteklenmesi hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde yaygın olarak kullanılan yöntemlerdir. Diyet suplemanları (destekleyicileri) vitamin, mineral, aminoasitler, posa, fitokimyasallar, otlar ve botanik ürünleri kapsar.

Diyetin desteklenmesi yani supleman kullanımı diyetle yetersiz gıda tüketildiğinde besin ögeleri alımı önerilenin altında olduğunda, hamilelik yada emzirme dönemi gibi özel durumlara bağlı olarak gereksinme arttığında, hücre fonksiyonlarının düzeltilebilmesi için, besinlerin hazırlanmasında, pişirilmesinde ve saklanmasında kaybedilen besin öğelerinin takviyesinde,yaşlılıkda yetersiz beslenmeden kaynaklı beslenme ihtiyacını karşılamak amacıyla uygulanan yöntemdir.