Aciz.Net

Evliliğin düşmanları

Eleştiri
"Sen hep böylesin. Zaten bir gün bile olsun beni dinlemedin. Hep bağırıyorsun. Beceriksizsin. Filanın eşinden ibret al. Beni üzmekten zevk alıyorsun" şeklindeki ifadeler, eşi suçlayıcı, yargılayıcı ve kırıcı eleştirilerdir. Oysa iletişimde "ben" dilini kullandığımızda eşimize şöyle diyebiliriz: "Ben bu sözünden veya davranışından dolayı çok üzüldüm, hayal kırıklığı yaşadım." Bu ifade daha yumuşak olduğundan, ayrıca kişide oluşturduğu duyguyu da olaya yansıttığından eşi olumlu yönde etkileyebilir.

Genelleme
"Hep böylesin. Böyle yaparsın. Zaten senden başkası da beklenmez. Bencilsin. Hiç değişmiyorsun. Bu huyunu annenden, babandan kapmışsın. Bir gün de iyi yanını göremeyecek miyim?" tarzındaki ifadeler, eşi bir kalıba sokan ve damgalayan ifadelerdir. Mantıksal olarak düşündüğümüzde, madem ki eşiniz söylediğiniz gibi "hep öyle", yıllardır değişmiyor; peki siz ne oranda değiştiniz? İşe kendinizi değiştirmekle başlayın.


Aklını okumak

Hayatta maddi-manevi başarısızlığa iten alışkanlık; 31!

AŞAĞIDAKİ İBRETLİ HİKAYEMİN SABIRLA OKUNMASI, BÜTÜN GENÇLERİN FAYDASINA OLACAKTIR.

Bu sayfada yapılan açıklamalar gerçekten doyurucu; konu ile ilgili bütün meseleler toplanmış.
Şunu ifade etmek istiyrum ki; masturbasyonun zararları ile ilgili yapılmış olan bütün açıklamalar doğrudur, yaşayan birisi olarak tasdik ediyorum.

Şu an yaşım 36 ve iki çocuk sahibiyim.

Maalesef, benim bu kötü ilgim bayağı küçük yaşımdan beri vardı. Sebebi ise zannımca, benden 6 yaş büyük abimin çekinmeyerek benimle çok şeyi konuşması ve dediğim gibi, çok küçük -belki 6- yaşımdan beri dikkatimin o tarafa çekilmesi olabilir. Başka da bir sebebe ulaşamıyorum.

Patates, Yumurta ve Kahve!

Bir zamanlar, her şeyden sürekli şikayet eden; Her gün hayatinin ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı Hayat, ona göre, çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten yorulmuştu.

Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu karşısına.

Genç kızın bu yakınmaları karşısında, mesleği aşçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi.

Bir gün onu mutfağa götürdü.
Üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve ateşin üzerine koydu.

Cezvelerdeki sular kaynamaya başlayınca, Bir cezveye bir patates, diğerine bir yumurta, sonuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu Daha sonra kızına tek kelime etmeden, beklemeye başladı.

Kızı da hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karşılaşacağı şeyi görmeyi bekliyordu.

Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı.

Babası onun bu ısrarlı sorularına cevap vermedi.
Yirmi dakika sonra, adam cezvelerin altındaki ateşi kapattı.
Birinci cezveden patatesi çıkardı ve bir tabağa koydu.
İkincisinden yumurtayı çıkardı.

Çağın Hastalığı Can Sıkıntısı

7’den 70’e herkesten duyarız bu sözü, “bu gün çok canım sıkılıyor” Dünya hayatının tüm zevklerini hızla tüketen ve yalnızlığa mahkum olan, bir gençlik geliyor.

“İNTERNET” “Sanal dünyaya hoş geldiniz.”

İyi ve dozunda kullanıldığında teknoloji harikası diyebiliriz. Fakat iyi kullanılmadığı taktirde, “Teknoloji hastalığı, yani can sıkıntısı” ve beraberinde getirdiği ruhsal tahribatlar yaşayabiliriz.

MUTLU BİR YUVA KURMAK İSTEYENLERE...

Dr. Yusuf Karaçay

“İçinizden bekâr olanları evlendirin” mealindeki âyeti bizim arkadaşlar “Evlenmeyi düşünenlere yol gösterecek bir yazı yayınlayın” diye de tefsir ettikleri için, hayli zamandır sıkıştırıyorlardı beni. Ve, evlilik hazırlığı yapan gençlerin çeyizinde bulunsun diye tavsiyelerimi kaleme aldım. Yazdıklarım kişisel fikirlerim sayılmaz; çoğu terapistin de katılacağı tavsiyelerdir bunlar.

Şanslı olduğunuzu da bilin. Bizim zamanımızda bu konularda pek konuşulmaz, fikir verilmezdi. Evli-barklı, olgun-oturaklı abilerimiz hep çok daha mühim mevzuları anlatır, bu konuya gelince susarlardı. Dinî dergilerde de yer almazdı bu konular, gençlerin zihni dağılmasın(!) diye. Öyle olunca da biz fısır fısır konuşurduk aramızda: “Evlensek mi acaba? Nasıl biriyle evlensek?” “Hoşlandığım bir kız var ama namaz kılmıyor, problem olur mu dersin?” “Büyüklerimin bulacağı bir kızla evlensem mutlu olur muyum sence?”

NEFSE HAKİM OLMAK

İsrailoğulları arasında, bir Abid kişi vardı; geceleri hz.Allah''a ibadet eder, gündüzleride malını halka satardı.Hemen her zamanda, nefsine şöyle derdi:
Ey nefsim Allah'tan kork..

Günlerden bir gün, yine malını satmak için evinden çıktı.Valinin kapısı önüne geldi; malının adını söyleyerek seslendi.

Valinin hanımı baktı ki;kapıda duran çok güzel yüzlü, benzeri görülmemiş bir erkek.

Kadına nefsi musallat oldu, onu evine çağırdı ve şöyle dedi:
Ey satıcı, üzerini değiştir, ipekli elbiseler giy ve buradan istediğin kadar mal al.

Zinaya yaklaşmayın....!

Dinen ve kanunen cezayı gerektiren,meşru olmayan cinsi münasebet.Aralarında bir nikah bağı bulunmayan mükellef yani cezâî ehliyete sahip bir erkekle,kadın arasındaki gayri meşru ilişki.

Zina,bütün dinlerde yasak edilmiş olup,çirkin bir fiildir.İnsanlara zarar verir.Cemiyetin ahlâki ve aile düzenini yıkar.Haya,utanma ve iffet duyguları zedelenir.Akrabalar ve arkadaşlar arasındaki işlenen zina fiili,dostlukların yıkılmasına,sevgi bağlarının kopmasına sebep olur.

Nesebin,soyun bozulması,zinanın yayılması ile olur.Zinanın haram ve suç olduğunu Allahü Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de çeşitli ayetlerinde bildirmiştir.

Eğitimde Bireysel Farklılıklar ve Önemi




Eğitim sistemimizde özellikle son yıllarda yapılan çalışmaların bütününde birey esas alınmaktadır. Eğitim sisteminin de en önemli unsuru olan bireyler (öğrenen) arasındaki çeşitli farklılıklar olduğunu belirtmek mümkündür. Bir eğitimci olarak amacımız bu farklılıkların önemini kavrayıp bireylerin sahip oldukları bu özellikleriyle eğitim ortamında istenilen hedeflere ulaşmayı sağlamaktır. Farklı fiziksel özellikle sahip bireylerin aynı zamanda farklı ilgi, yetenek ve zekâya sahip olduğunu anlayıp eğitim alanındaki çalışmalarında bu durumu göz önünde bulundurmak eğitimciler açısından oldukça önemli olduğunu söylemek mümkündür.

İslam'da Nikah İbadeti ve Nikahın Önemi

İslâmda Nikâh İbadeti:



İslâma göre nikâh, kadın ve erkek arasında yapılan çok önemli ve hayatí bir anlaşmadır. Bu akitle beraber bir aile yuvası kurulur, eşler beraber yaşamaya başlar, eşler de bulunan pek çok özellikler kaynaşır, yeni nesiller bu yolla meydana gelir. Ailedeki beraberlik elbette, ne işyeri beraberliğine, ne okul arkadaşlığına, ne de asker arkadaşlığına benzer. İki karşı cins hayatlarını, sevgilerini, varlıklarını, eksik ve mükemmel yönlerini, sahip oldukları güzellikleri, ellerindeki imkanları, duygularını ve isteklerini paylaşırlar. Ortaklaşa bir aile yuvasını kurarlar ve beraberce hayatı sürdürürler, hem de yeni nesiller yetiştirirler. Nikâh bunlarla beraber daha önemli işlevi olan toplumsal bir kuruma atılan ilk adımdır.

Nikah Şahidinin Taşıması Gereken Özellikler

Şahitte aranan nitelikler şunlardır:

a. Şahit akıllı ve ergin olmalıdır. Akıl hastası veya küçük çocukların şahitliği yeterli değildir.

b. Şahitlerin iki erkek veya bir erkek iki kadın olması gerekir. Tek şahitle nikâh geçerli olmaz. Çünkü hadiste "Bir velî ve iki adaletli şahit olmadıkça nikâh olmaz" buyurulmuştur (Ebû Dâvud Nikâh, 19). Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Erkeklerinizden iki şahit tutun. Eğer iki erkek bulunmazsa, bu takdirde razı olacağınız şahitlerden bir erkekle iki kadın yeter" (el-Bakara, 2/282).

İmam Şâfiî'ye göre bu ayet nikâh akdini kapsamaz. Kısasta ve diğer şer'î cezalarda olduğu gibi, nikâhta her iki şahidin erkek olması şarttır. Hanbelî ve Mâlikîler de ayni görüştedir.

Evlilik Yolunda '' İslamiyete Dayalı Rehberlik '' ( Mehmed Alagaş - Kadının Onuru )

1 . EVLİLİK NEDİR ?


Evlilik; iki karşı cinsin, yani, bir bayanla bir erkeğin, yekdiğerine sevgi, saygı, güven duyup, paylaşım, fedakârlık, yardım, destek gibi ortak noktalar bulmalarına ve bunu nikâhla resmîleştirip, ilân etmelerine denir.

Böylece toplumun en küçük müessesesi “aile” meydana gelir.

Aslında her insan bir dünyadır, bir kâinattır. Evlenmeye karar veren iki insan, iki ayrı dünya, iki ayrı kâinattır. İkisi de, iki farklı dünyadan, aile ortamından geliyor. Ve bir ömrü bir arada geçirme sözleşmesi imzalarlar nikâhla…

Evlilik; kalbe karşı bir kalp bulma, sevme-sevilme, duygularını geliştirme, ihtiyaçlarını karşılama, meşrû zevk ile lezzetleri paylaşma, elem ve kederde ortak olma, gerçekten kaynaşacağı bir ortamı bulmadır.

Diğer taraftan, aile hayatı; insanların dünyadaki en güzel toplanma merkezi, en esaslı zembereği, dünyevî mutluluğun bir cenneti, bir iltica ve bir sığınak yeridir.

Anne ve Babanın Rızası Alınmadan Evlilik Yapılabilir mi?

İslâm hukukuna göre nikâhın sahih olması için bazı şartlar vardır. Bu şartlardan birisi de evlenecek olan kadının velisi durumunda olan kişinin izninin ve rızasının alınmasıdır. Bu mesele Hanefî mezhebi dışında kalan üç mezhebe göredir. Velinin izni, Mâlikî ve Şafiî mezhebine göre nikâhın bir rüknü, Hanbelî mezhebine göre ise şartıdır. Her üç mezhebe göre kadının velisinin izni alınmadıkça yapılan nikâh sahih olmaz, bâtıldır.

Hanefî mezhebine göre ise, henüz bulûğ çağına ermemiş kız çocuklarının, kendini idare edemeyecek durumda aklen noksan olanların ve bunakların velilerinin izni olmadan nikâhları caiz olmaz. Bunların dışında kalan kadınlar, velilerinin izni olmadan da evlenip nikâh akdedebilirler. Çünkü nikâhta kadının ifadesi muteberdir.

Eş Seçimi ve Kader Bağlantısı

Gerek hanımlar, gerekse genç kızlarla yaptığımız kader sohbetlerinde evlilikte eş seçimi meselesinin kaderî boyutu çok konuşulan, sorulan ve tartışılan meselelerden olmuştur. Genelde evlilik adımlarında cüz-i ihtiyârînin çok devrede olmadığı, bu birlikteliğin cebri (ızdırârî) bir kaderle meydana geldiği görüşü hakim görüştür.

Öncelikle şunu tesbit etmeliyiz ki, evlilik kaderî bir mesele olup, ister ızdırârî, ister ihtiyârî olsun meşîet-i İlâhînin asıl olduğu bir fiildir. Bu konuya bu açıdan yaklaşım, kader ile ilgili ileri geri konuşmaları engelleyecek bir kul yaklaşımıdır.

Bu meseleyi anlamak için kaderin yani Allah’ın takdirinin şu üç şekilde gerçekleştiğini hatırlamakta fayda vardır.

Bunlar; kul, bir şeyin olmasını ister, ancak Allah onun olmasını murad etmezse, o fiil vücuda gelmez. Eğer vücuda gelmeyen bu arzu, hayır ise, kul niyetinin mükâfatını görür. Şer ise, durum biraz daha farklılaşır, bu konu ayrı bir konudur.

Resmi Nikah Dinen Geçerli Midir?

Öncelikle resmî nikâh ile İslâmî nikâhın mahiyetini ve şartlarını kıyaslamalıyız.



İslâmî nikâhda tarafların Müslüman olması gerekmektedir. Bir de Müslüman bir erkek gayr-i müslim bir hanımla evlenebileceği gibi, Müslüman bir hanım gayr-i müslim bir erkekle evlenemez. Resmî nikâhda ise evlenecek kişilerin dinî durumlarına bakılmaz.




İslâm'da sütkardeşler evlenemez fakat resmî nikâhda böyle bir kural yoktur.




Resmî nikâhda şâhitlerin dinî durumlarına bakılmaz, buna kadın veya erkek olmasını da ekleyebiliriz, zira İslâmî nikâhda şâhitlerin Müslüman olmasının yanında iki şâhidin erkek veya iki şâhitten en az birinin erkek diğer ikisinin kadın olması gerekmektedir. Oysa resmî nikâhda şâhitlerin her ikisi de kadın olabilir.

İslam'da küçük yaşta evlilik var mıdır?

İslamda küçük yaşta evlilik hakkında açıklamalar:

Bir: Hanefi mezhebinin kurucusu olan İmam-ı Azam Ebû Hanîfe’ye göre ergenlik çağına ulaşmış olan bir kız zorla evlendirilemez.

Bu konuda iki hadis-i şerif meali şöyledir:


“Peygamberimiz (Sav): “Açıkça izin alınmadan dul kadın, rızası anlaşılmadan bekâr kız evlendirilemez.” buyurmuş, “Onun rızası nasıl anlaşılır?” sorusuna da “sükûtu ile” cevabını vermiştir.”

| Buhârî, Nikâh, 40


“Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (Sav) zamanında Hidame’nin kızı Hansa: “Babam itibarını arttırmak için beni kardeşinin oğlu ile evlendirdi. Ben ise istemiyorum.” diyerek babasını şikayet eder. Peygamber Efendimiz de kızın babasını çağırtır ve evlenme yetkisini kıza verir. Bundan sonra ise Hz. Hansâ, Resulullaha şöyle der: “Yâ Resulallah! Ben babamın yaptığı bu nikâhı kabul ediyorum, ancak babaların, kızlarına evlilikte böyle yetkisinin olmadığını bildirmek istedim.”

| Neseî, Nikâh: 36

"B" Harfi ile Başlayan Oyunların Hileleri

B-Hunter

Oyundayken aşağıdaki kodalrı girin:

IABAT = Pilot BAT Vehicle
IADQD = Ölümsüzlük açık/kapalı
IAKFA = Tüm silahlar ve full mermi

BACK TO THE FUTURE 3

Oyunda her bölümün bir sınırsız hak şifresi bulunmakta, bunları kullanabilmek için, bölüm başlarındaki tanıtım biterken aşağıdaki şifreleri yazın:
Bölüm - Şifre
1 - rotten cheat
2 - lousy cheat
3 - low down cheat

BAD BOYS 2

Command & Conquer: Red Alert

Command & Conquer: Red Alert

Tüm birimlerinizi tam sağlığa kavuşturmak mı istiyorsunuz? Basit! Öncelikle bir medic üretin, ardından klavyeden Tam yedi tane beş rakamı girin. Ancak bu hile WINDOWS 95 Altında geçerlidir.


Command & Conquer: Red Alert 2

Oyun esnasında F7 tuşunu basılı tutarak aşağıdaki kodları girin:

sonicboom - Hava birimleri on kez daha hızlı olur
lotsofpresents - Sandık verir
poweroverwhelming - Sonsuz güç
legenhancement - Yaya birimler on kez daha hızlı olur
ineedbackup - Takviye birimler verir
movemovemove - Bina ve birimler anında yapılır

Obezite, kanser riskini artırıyor

Aşırı kilo veya obezitenin, rahim, safra kesesi, böbrek, rahim boynu, tiroid ve lösemi gibi 10 yaygın kanser türüne yakalanma riskini artırdığı bildirildi.

Sonuçları Lancet dergisinde yayımlanan ve İngiltere'de beş milyon kişinin yedi yıl süresince sağlık verilerinin incelendiği araştırma, aşırı kilolu veya obez kişilerin, en yaygın görülen 10 kanser türüne yakalanma olasılıklarının, aşırı kilolu olmayanlara oranla daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu'ndan bilim adamlarının yaptığı araştırma, ortalama bir yetişkinin aldığı her fazladan 13 ila 16 kilonun, altı kanser türü riskiyle kesinkes ve doğrusal biçimde ilişkili olduğunu gösterdi.

Adet geciktiriciler nasıl kullanılmalı?

Aylar öncesinden planlanmış yaz tatili veya evlilik tarihleri, adet dönemine denk gelen kadınlar için sorun yaratabiliyor. Böyle durumlarda ise devreye adet geciktirici ilaçlar giriyor.

Özel günlerde sıkıntı yaratmaması için fizyolojik bir durum olan adet dönemini ilaçlarla ertelemenin mümkün olduğunu belirten Kadın Sağlığı ve Doğum Uzmanı Sadiye Eren, adet geciktirici ilaçların nasıl kullanılması gerektiği hakkında bilgi verdi ve konuyla ilgili sık sorulan soruları yanıtladı:

Adet geciktirici ilaçların asıl kullanım amacı nedir ve nasıl kullanılmalıdır?
Asıl kullanım amacı, beklenen adetin ötelenmesidir. Kadınlarda her ay yumurta olgunlaşırken östrojen, olgunlaştıktan sonra da progesteron üretilir. Kadın vücudunun gebeliğe hazırlık safhasındaki bu hormonlar sayesinde oluşan yumurtalar çatlar. Eğer döllenme olmazsa iki hormon birden azalmaya başladığı için buna bağlı bir adet süreci oluşur. Her kadının her ay yaşadığı adet döngüsünün sistemi bu şekilde işlemektedir. Dışarıdan müdahale ederek, östrojen ve progesteronun azalması engellenirse, adet döngüsü sonraya ertelenebilir. Bu erteleme işlemi çok uzun süreli değil, en fazla 10 güne kadar uygulanmalıdır. Daha fazla yapılırsa bazı yan etkiler görülebilir.

Saç dökülmesi tarih mi oluyor?

Şu ana kadar piyasaya sürülen ilaçların çoğu saç dökülmesini yavaşlatıyor veya durduruyor. Üzerinde araştırmalar yapılan yeni bir ilaç ise bunu bir adım öteye taşıyarak dökülen saçların yeniden çıkmasını sağlayabilir.

Henüz deneme aşamasında olan Ruxolitinib isimli ilaç saç dökülmesinden muzdarip kişilerin dermanı olabilir.

İddiaya göre ilaç, piyasadaki çoğu ürünün aksine saç dökülmesini durdurmakla kalmıyor, aynı zamanda dökülen saçın yeniden çıkmasını da sağlıyor.