2006 yılı Agustos ayı konuları

"Çünkü Biz Dostuz" diyenlere

  • YineBiGulnihal

BİR GÜN BUNALIRSAN VE SIKINTINI PAYLAŞMAK İSTERSEN BENİ ARA;
İKİ ELİM KANDA OLSA GELİRİM,SIKINTINI YOK EDERİM...
BİR GÜN AĞLAYACAK GİBİ OLURSAN DA ARA BENİ...
SENİ BELKİ GULDUREMEM AMA SÖZ VERİYORUM ,
SENİNLE BİRLİKTE AĞLAYABİLİRİM...
BİR GÜN UZAKLARA KAÇMAK İSTERSEN BENİ ARAMAKTAN ÇEKINME,
SENİ BELKİ DURDURAMAM AMA SENİNLE KOŞABİLİRİM
BİR GÜN YÜKSEK BİR YERDEN ATLAMAYA KALKARSAN DA ARA BENİ,
SENLE BİRLİKTE ATLAYAMAM AMA AŞAĞIDA BEKLER ;
SENİ TUTABİLİRİM...

BİR GUN HERHANGİ BİR KONUDA KARARSIZ KALIRSAN ARA BENİ;
SENİ SENDEN FAZLA DÜŞÜNÜR SANA FİKİRLER VEREBİLİRİM...
BİR GÜN KİMSEYİ DİNLEMEMEYE KARAR VERİRSEN DE ARA BENİ;
AĞZIMI AÇMAYACAĞIMI SÖYLEDİKLERİNİ DİNLEYECEĞİMİ BİL...
BİR GUN BENİ ÜZDÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜRSEN DE ÇEKINME; YİNE ARA BENİ...

GÖRECEKSİN SANA KIYAMAM, KIZAMAM, ÜZEMEM SENİ...
BİR GÜN BENİ ARARSAN VE BENDEN KARŞILIK ALAMAZSAN;

Sevelim Ama Nasıl?

  • imdat sezer

Kâinat için birçok benzetmeler yapılmıştır. Bunlardan birisi de “teşhirgâh”tır. Teşhirgâh, sanat eserlerinin sergilendiği mekân demektir; bugünün tabiriyle “fuar.”

Sema, bu fuarın bir bölümü. Orada yıldızlar sergileniyor. Denizler ayrı bir bölüm, onda türlü türlü balıklar sergileniyor. Ormanlar daha başka bir bölüm; onda aslanlar, ceylanlar, bülbüller ve daha nice hayvanlar sergileniyor. Hepsi Allah’ın eseri. Bu teşhirgâhta sergilenen en büyük eser, en harika mahlûk insan. Onun harika yaratılışı Allah Kelamında mealen şöylece ifadesini bulmuş: “Şüphe yok ki, biz insanı ahsen-i takvimde (en güzel biçimde) yarattık.” (Tin, 4)

Gizli kamerayı gören cihaz çıktı

  • Sururi Bal

Bundan böyle gizli kamera çekimi yapmanız zor, hatta mümkün değil; çünkü gizli kamerayı tespit edebilen cihaz bulundu.



Telekulakçılara ve gizli kamera ile insanların hayatını gözetleyip sonra da bunları internet üzerinden yayınlayanlara kötü bir haberimiz var! Bundan böyle gizli kamera çekimi yapmanız zor, hatta mümkün değil; çünkü gizli kame-rayı tespit edebilen cihaz bulundu.

Gerçi bu habere telekulakçılar, paparaziler kadar olmasa bile gazeteciler ve ‘özel haber’ sunan televizyoncular da üzülecek; ancak teknoloji bu, sınır tanımıyor! Bu cihazın kısa bir süre içerisinde de olsa o kadar çok taliplisi oluşmuş ki bir dönem gizli kameraya olan talebi aratmıyor. Soğuk Savaş döneminde casusların, gizli istihbarat örgütlerinin ve askerlerin kullandığı cihazlara sahip olmak bakkaldan ekmek almak kadar kolaylaştı.

Hazreti Peygamber(s.a.v) zamanında recm hadisesi olmuş mudur?

  • imdat sezer

Arkadaşlar öncelikle bu güzel günde Miracı şerifte hepinizi selamlıyorum. İlk olarak bu mevzuda şu hususu ASLA unutmayalım. Sahebeyi kiramın buna benzer yapmış oldukları hatalar bizler iin bir rahmettir. O hataları Hz. Allah istese onlara asla yaptırmazdı. Ama malesef bizler gibi aciz kullara emsal olmaları için bu şekilde bazı haller zuhur etmiştir. Onları biz yargılamaya ve bu hallerini haşa kınamaya kalkmayalım. (Mesela Şia nın bazı halleri yargılamaya kalkması gibi) Mesela şu adreste www.fatihcami.org din şurası kısmında anlatılan bir husus var burada ki sahabilerde bu hatayı(zina) yapmışlar ama bizlere çok güzel bir örnek olmuşlardır. Çünki Sahabi gökteki yıldızlar gibi ise bizde onlara tabi olacağız her şeyde ama her işte...Aşağıya alıyorum zina ve recm bahsini

Hazreti Peygamber(s.a.v) zamanında recm hadisesi vuku bulmuş mudur? Bulmuşsa kimlere ve nasıl tatbik edilmiştir?

Çağın Hastalığı Can Sıkıntısı

  • imdat sezer

7’den 70’e herkesten duyarız bu sözü, “bu gün çok canım sıkılıyor” Dünya hayatının tüm zevklerini hızla tüketen ve yalnızlığa mahkum olan, bir gençlik geliyor.

“İNTERNET” “Sanal dünyaya hoş geldiniz.”

İyi ve dozunda kullanıldığında teknoloji harikası diyebiliriz. Fakat iyi kullanılmadığı taktirde, “Teknoloji hastalığı, yani can sıkıntısı” ve beraberinde getirdiği ruhsal tahribatlar yaşayabiliriz.

Evlilik dışı cinsel ilişki olan zina hakkında çevrenizdekiler ne kadar bilgi sahibi?

  • imdat sezer

* Yabancı kadınlara şehvetle bakmak dahil bu fiillerden tamamen sakınıyorlar\n* Zinayı önlemek için evlik teşvik ediliyor. Ve bu konuda bilgilendiriyorlar\n* Yeteri kadar bilgi sahibi değiller, tv ve medyanın etkisi altındalar\n* İyiyi kötüyü seçebilmelerine rağmen zina, kadınlara bakmak konusunda duyarsızlar\n* Hiç bilgi sahibi olmadıkları gibi erkeklerin bu haramı işlemesini normal görüyorlar\n* Kadınlar dahil bu harama teşvik edici konuşmalar yapıyorlar, doğru olanı yaşamak isteyenlerle alay ediyorlar, küçümsü\n

gusul gereklı mı

  • _acizane_

acaba mezi dedıklerı sıvı için gusl gereklımıdır cevaplarsanız sevınırım aradım ama bulamadım cevabını

Karısıyla sevişen kardeşini öldürdü

  • Sururi Bal

Kapıcı kocanın şüphe üzerine evine kurduğu gizli kameraya, eşi ve erkek kardeşi öpüşürken yakalandı. Plan yapıp seyahate gidiyorum diye çıkan koca, gece dönünce yatakta sevişirken yakaladığı kardeşinin boğazını kesti, karısını ağır yaraladı.

MECİDİYEKÖY’de bir apartmanda kapıcılık yapan Erol Yumurtacı (37), Kastamonu’daki kardeşi Mustafa Yumurtacı’yı (19), liseyi bitirdikten sonra haziran sonunda yanına aldırdı. Erol Yumurtacı, bir süre sonra, bir işe yerleştirmek için getirttiği kardeşi Mustafa ile eşi Şerife’nin (29) arasında bir ilişki olduğundan şüphelendi.

Şeytanın hileli tuzaklarından nasıl kurtulabiliriz?

  • Sururi Bal

Tûl-i emel

Bu duygu insana hiç ölmeyecekmişlik hâli verir. Öyle ki, hiç ölüm ve hesap günü gelmeyecek sanılır. Zevk ve safa sürmek için çok yaşamayı istemek hâli ağır basar. Bu aldatmanın önü Lokman Sûresi 34’üncü ayetle kesilebilir. Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Hiç kimse nerede öleceğini bilmez.” Öyleyse ölüme ve hesaba her an hazır olmalıyız.

Nefse uymak

Biz Rab olarak Allah’ı (cc) kabul etmişiz. Şeytanın isteği olan rab ve ilah olarak “nefsimiz”i tercih etmekten uzak olmalıyız. Allah’a inanıyoruz derken, hareketlerimizi şeytan ve nefsimiz belirlememelidir. Casiye Sûresi 23’üncü ayetteki, “Nefslerinin arzularını ilah edinenleri görmedin mi?” ifadeleri bizim için ders olmalıdır.

Çatışma ve Nefisle Barış

  • Sururi Bal

İNSAN davranışlarına yönelik olarak yapılan çalışmaların çoğunun temel sorunu; genellemelere ulaşırken yapılan hatalar, görmezden gelinen ve/veya görülemeyen faktörler, bir genelleme yapabilme baskısının oluşturduğu strese bağlı sapmalar, araştırmacının kişiliğinden ve dünya görüşünden kaynaklanan yönlendirmeler vb. olarak sıralanabilir. Her ne kadar bilimsellik kaygısı ve yönteme bağlı kalmak uluorta söylenen ve söylenecek sözlerin önüne set çekse de, bu set çekme meraklılarını Paul Feyerabend’in ‘Özgür Bir Toplumda Bilim’ ve Doğan Ergun’un ‘Yöntemi Bulmak’ isimli kitaplarına havale edip kendi düşüncelerimi ortaya koymak istiyorum. İnsan dediğimiz canlı organizma stabil bir ruh hali ve bedensel yapıya sahip değildir. Fizyologlara göre, insan vücudu hücre yenilemesiyle her altı ayda bir baştan aşağıya yenilenmektedir. Yâni bir nevi her insan altı ayda bir yeniden yaratılmaktadır. Bu durumda aslında bizim bir dakika önceki bedenimiz ile bir dakika sonraki bedenimiz arasında fiziksel farklar vardır ancak bu bizim farkedebilme kriterlerimizin çok uzağında kalacak bir değişimdir. Ruh hâlimizin ise bir ândan diğer bir âna, akşamdan sabâha, yazdan kışa nasıl sapmalar gösterebildiğini hemen hemen bilmeyenimiz, tecrübe etmeyenimiz yoktur. İşte hem bedensel hem de rûhî yapısının bir ânı bir ânına uymayan bir varlıktır insan ve özellikle de psikoloji bu değişkenlik içinde bir düzen arama ve bilimselliği kurtarma telaşı içindedir.

Gençliğin Cinsellikle İmtihanı

  • Gönül Derman

CİNSELLİĞİN gençler için sorun olması, bu zamana özgü değildir. Her devirde gençler, özellikle büluğ çağından itibaren iç dünyasında karşı cinse karşı şiddetli bir cinsel arzu duyar. Bu, onun fıtratında vardır. Önemli olan, bu arzunun meşru bir yoldan tatmin edilip edilmemesidir.
Aslında bu durum, insanı iç dünyasında zorlayıcı bir etkiye sahip olan her türlü dürtü ve eğilim için de geçerlidir. Örneğin, acıkma hissi, insanda tıka basa tok olana kadar yemek yeme eğilimi doğurabilir. Bu eğilim karşısında kişi, aç kalmadan, biraz yemeye, yeterince yemeye ya da tıka basa doymaya kadar geniş bir davranış setiyle karşı karşıyadır. Burada "İnsan acıktığını hissediyorsa, o hissi bastırmak için tıka basa yemelidir" şeklinde bir fikir ortaya atmak, son derece deterministçe bir bakış açısını yansıtır ve yanlıştır. Bir insanı içeriden zorlayan hiçbir dürtü ve eğilimin davranış açısından tek bir standart karşılığı yoktur. Her zaman çeşitli seçenekler vardır. İnsan iç eğilimlerini ilanihaye yok farzedemez, ama onun büsbütün esiri de değildir.

Röntgenci İrlandalı Turist İstanbul'da Yakalandı

  • Sururi Bal

İSTANBUL-(DHA)- Eminönü`nde bir otelin banyosuna gizlediği video kamerayla duş alan kadınları görüntüleyen İrlandalı turist, son görüntülediği bir başka turist tarafından yakalandı. Video kamerasına el konulan turistte dünyanın değişik ülkelerinde aynı yöntemle çekilmiş 62 dakikalık görüntü çıktı. Adliyeye sevk edilen İrlandalı serbest bırakıldı.

Türkiye`ye 2 gün önce gelen İrlandalı turist 40 yaşındaki Luay Hassain, Eminönü Akbıyık Caddesi Bayram Fırını Sokak`ta bulunan `Big Apple Otel`e yerleşti. Hassain, otelde bulunan Sırbistanlı 26 yaşındaki Elizabeth Tenji`nin odasına girdi. Vakit kaybetmeden odanın banyosuna giren Hassain, çamaşırlık içine gizli kamerayı yerleştirirken kendini görüntüledi. Kamerayı kayıtta bırakan İrlandalı, hızla odadan çıktı. Odaya gelen Tenji, duş almak için banyoya gitti. Duş almak için soyunan Tenji, bir anda kameranın kayıt ışığını farkedince o tarafa yöneldi. Tenji`nin çamaşırlığa gizlenen kamerayı bulunca polise haber verildi. Polis kameranın otelde kalan İrlandalı Luay Hassain`e ait olduğu belirlerlen kayıtlarda kamerayı nasıl yerleştirdiğinin de göründüğü belirlendi. Gözaltına alınan Hassain polis sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede serbest bırakıldı.