2007 yılı Mayis ayı konuları

müslümanın karşı cinsten yabancı bir insanla chatleşmesi caiz midir?

  • sessizgemi

anonim


Ben evlenmeyi düşündüğüm bir bayanla konuşuyorum mesajlaşarak sanalda vesaire 2 senedir hemen hemen her gece sevgi sözcükleride kullandığımız oluyor bu yaptığımız caiz midir?


Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

Bir müslümanın başka Müslüman kardeşleriyle ister karşılıklı isterse sanal ortamda olsun konuşup dertleşmesi güzel bir şeydir. Ancak bu aynı cins olanlar içindir. Bir erkeğin bir kadınla konuşması ise bazı yönlerden dikkat etmeyi gerektirir.

Bu hikmeti daha önce Biliyor Muydunuz ?

  • es-sela-m

DÜNYA tabiatında pek çok bitki ve meyvenin insana nasıl hizmet ettiğini biliyoruz. Buna çok çarpıçı bir örnek vermek istersek elimize bir ceviz almalı ve onu dikkatle incelemeliyiz.

Henüz ağacından yeni kopartılmış taze bir cevizin en dışında, yeşil ve ince bir kabuk bulunur. Bu yeşil kabuğun hemen altında çok sert bir başka kabuk vardır. Kabuğu kırdığınızda ise meyvenin asıl kısmını çepeçevre kuşatan ince bir zar ile karşılaşırsınız. Onun altında ise tartışmasız bir şekilde insan beynine benzeyen meyvesi vardır.

Ali ile Fatma Boşanırken Neler Oluyor Bize Feryatları

  • sessizgemi

“Oğlum sen öğrencisin, okuyacaksın.. Daha evlenme çağın gelmedi. Elin kızlarını rahatsız etme.. Hayatlarıyla oynama!” derdi annem, öğrencilik yıllarımda; sık sık elimden tutar, gözlerimin içine bakarak bu uyarıyı yapardı.










Fakat her zaman ebeveynim başımda olamadı; kızlarla başbaşa kaldığım ve yoldan çıka yazdığımız durumlar da oldu; işte böylesi durumlarda Kur’an-ı Kerim’den uzanıp Hz.Yusuf elimden tutardı.. Belli oranda kendimi tuttuğum da bir gerçek..

Kadın üzerinden İslam’ı vurmaya kalkışmak

  • nisyan

SAMİ HOCAOĞÜLU
09/03/2007

8 Mart Kadınlar Günü, kadına verilmiş bir rüşvettir. Mütecavizin, tecavüz mağduresine taktığı takı (!) hükmündedir. Vahşi kapitalizm kadını önce sömürmüş ve metalaştırmış, sonra da sus payı vermiştir. Delil isteyen, 8 Mart 1857de New York’ta ne olmuş ona baksın.

Sanat Anlayışımız ve Fuhuş Sektörü!

  • sessizgemi


İnsani duygu ve düşüncelerin, estetik biçimde ve ruhu besleyecek tarzda dışa vurulması demek olan sanat, bir diğer ifadeyle hoşa giden bağıntılar yaratma ve çabası ve işi, bugün daha çok insani olmayan duyguların, hayvani çıplaklığın, hayvani yırtınmaların ve hayvani tepinmelerin en adi şekliyle icra edilmesi olarak görülmekte. İlkel cahiliyye çıplaklık ve fuhşunu modernize ederek taklit edebildiği oranda kişi, büyük sanatçı olabilmekte. Herhangi bir özeliğinin, farklılığının, yeteneğinin olmasına gerek yok; eğer 90 – 60 – 90 ölçülerine uyuyorsa bir genç kızın (!) orasını burasını cömertçe göstermesi, cıvıkça, laşkaca kahkahalar atması, dilimizin varmadığı buna benzer bir kaç hareket yapması yetiyor yıldız, güneş, kraliçe, sanatçı vb. olmasına. Medyanın desteğini de aldımı arkasına tüm yolları artık açıktır ve işi de tamamdır madde endeksli dünya da ondan sonra vur patlasın çal oynasın..

Bencilin Hikayesi

  • celin

"Bencil "yalnız " olarak doğmuştu. Çok büyük sıkıntıları vardı yaşama gözlerini açarken. Aç , güçsüz ve çaresizdi. Lakin bunu anlatacak çok güçlü bir silahı vardı Elinde " Gözyaşları" Sadece kendini düşünmeliydi çünkü sadece o vardı ve tek başına idi.

Derken önce "Şefkat " daha sonra da " Sevgi" ile tanıştı. Onu hemen kollarına almışlar, giydirip ısıtmışlar, karnını doyurmuşlar, şarkılar söyleyip uyutmuşlardı. Onun bütün kaprislerine içten bir sıcaklıkla göğüs geriyordu onlar. Birde kalplerindeki en güzel duygularla sarıp sarmalıyorlardı onu büyürken "Bencil " şımarıktı. Onu dizginleyip uslandırmak oldukça güçtü.

Bu yüzden bir süre sonra "Eğitim" devreye girdi.

İçkili oruç ya da "Türk müslümanlığı"

  • nisyan

AHMET TAŞGETİREN
1/1/2000


Takip etmişsinizdir; biri soruyor: "Yılbaşı gecesi içki içersem orucuma halel gelir mi?" Resmi (gayrı resmisi pekala olur) müftü cevap veriyor: "İlle de içeceğim diyen kurallara uymalı."

Verilen cevaba (fetvaya!) geçmeden önce, sorulan sorunun mantığı üzerinde duralım.

TEMİZ İNSAN BULMAK ÇOK MU ZOR?

  • tayyibe

ESSELAMUN ALEYKUM
ARKADAŞLAR BEN BİR ŞEY SORMAK İSTİYORUM.BEN 25 YAŞINDA ERKEKLERLE HİÇ KONUŞMAYAN BİR KIZIM.ŞU ANA KADAR KİMSENİN ELİ ELİME DEĞMEMİŞTİR.BUNU YAZMAMIN SEBEBİDE NEDEN BÖYLE BİR SORU SORDUĞUMUN DAHA İYİ ANLAŞILMASIİÇİN.SORUM ŞÖYLE:GEREK BU SİTEDE OKUDUĞUM YAZILARDA OLSUN ,GEREKSE ORTAMIN ÇOK BOZUK OLMASINDAN DOLAYI ERKEKLERE GÜVENEMİYORUM .ERKEK ARKADAŞLAR BENİ YANLIŞ ANLAMASINLAR AMA ÇOĞUNLUĞUN HALİNİ BİLİYORUZ. BU ZAMANDA HİÇ ZİNA YAPMAMIŞ VE BUNA YAKLAŞMAYAN ERKEK VAR MI?

ANTİ-CİHAD ÖRGÜTÜ

  • sahabe35

arkadaslar danimarkaya artık dur demenin zamanı geldi.9 mayıs 2007 tarihinde sabah gazetesinde yayınlanan haber aynen şöyle;danimarkada şiddet içeren ifadeler taşıdığı iddiasıyla kuran'ın yasaklanmasını isteyen aşırı sağcı derneğin başkani,şimdide 'cihada karşı müslümanlarla silahlı mücadele örgütü' kurdu."anti-cihad danimarka"derneğini kuran Gravers,ülkedeki müslümanlara karşı silahlı mücadele vereceklerini söyledi.yeni oluşum ülkedeki diğer aşırı sağcı dernekleride aynı çatı altında toplamaya çalışıyor.yalnızca ülke içinde değil

AŞK VE İKTİDAR

  • Yagmur Öncesi

Aşk ve İktidar

İNSANIN BAŞKA BİR varlık ile olan muhatabiyeti eğer onda olumlu bir duygu oluşturmuşsa bu ilk önce arzu olarak ortaya çıkıyor. Arzu edilen şeyin onun için nispi önemi, onun ihtiyaca dönüşüp dönüşmeme durumunu ortaya çıkarıyor. Kişi muhatap olduğu şeyi vazgeçilmez bir şey olarak görmeye başladığı andan itibaren bu ihtiyaç duygusu acz duygusuna, acz duygusu da güçlendikçe fakr duygusuna dönüşüyor. İşte aşk tam da burada devreye giriyor.


Şüphesiz aşkın bir çok tanımı, bir çok çeşidi var. Gerçekte aşk aciz, güçsüz, muhtaç olan bir kişinin kendinden daha güçlü, kudretli olan bir kişiye karşı duyduğu şiddetli meyil ve muhabbettir. Bu şiddetli meyil nispeten zayıf birinin kendinden daha güçlü, kudretli sandığı birini acizane talep etmesi ile başlıyor. Nefis karşı cinsten birini acizliğinin bir göstergesi olarak talep ediyor. Kendinde olmayan bir şeyi onda bulduğunu veya bulacağını sanıyor.

TACİZİN İNSAN PSİKOLOJİSİNE ETKİLERİ

  • Yagmur Öncesi

Tacizin insan psikolojisine etkileri

Taciz, şiddetin en ağırı.

İnsanoğlunun istemediği söz, hal ve davranışa engel olamadan maruz kalması şiddetin en ağırıdır. Zira insan, istemediği, hoşlanmadığı bir durumla karşı karşıyadır ve fazlasıyla yara alabilir.

Yaşanan bir çok taciz vakalarında kişilerin benlik değerlerini çok düşük hissettikleri, kendilerine saygılarının azaldığı, tüm bu duygularla baş edemediklerinde kendilerini suçlar duruma geldikleri, bilinen klinik gerçeklerdendir.

Aynı zamanda tacizde bulunan insanların ruh sağlığı da normal boyutlarında değildir. Her ne kadar “Tahrik unsuru var” cümlesini sıkça duyuyor olsak da, bu, tacize haklı gerekçe sunmaz ve durumu normalleştirmez.