2008 yılı Aralik ayı konuları

Okul Ailede Başlar

  • Mavi Kelebek

Çocuğun temel eğitim kurumu ailedir. Yeni anlayışa göre çocuğun eğitimi ana rahminde başlar, doğumdan sonra devam eder. Kişiliği, altı yaşına kadar, aileden aldığı eğitimin kalitesine ve şekline uygun olarak yüzde seksen tamamlanmış olur. Bir çocuk okula başladığında ya güvenli veya güvensiz, ya bağımlı veya bağımsız, ya sorumlu veya sorumsuz bir kişilik kazanmış olacaktır. Ailede eksik kalan ve yanlış verilen eğitimin okulda düzeltilmesi çok zordur. Onun için diyoruz ki: “Okul ailede başlar.”




Gençlik Dönemindeki Çocuklarımızla İletişim

  • Mavi Kelebek

İnsan hayatının en zor dönemlerinden biri de ergenlik ve gençlik dönemidir. Benim ergenlik ve gençlik dönemine verdiğim ad, “gıcıklık”1 dönemidir. Bu dönemin özelliklerini bilip ona göre davranmak gerekir.






Ergenlik dönemine ulaşan birey, doğru ve yanlışı, sosyal düzenin yasa ve kurallarıyla değil, bizzat kendi vicdanıyla ve kendi geliştirdiği ahlâk ilkeleriyle tanımlar. Ahlâk ilkeleri, sadece kendisi için değil, herkes için geçerli ve evrensel değerler üzerine kurulmuştur. Böylece birey, yalnız kendini değil, başkalarını da dikkate alan, yüksek düzeyde bir ahlâkî yargı geliştirir. Çocuğun olgunluğa yönelik psikolojik gelişimi, 13 ile 21 yaşları arasındaki ergenlik döneminde tamamlanır. Ergenlik öncesi çağ, ergenlik boyunca olacak değişimlere temel olan bir dönemdir.


Çocuğumuzu Olduğu Gibi Kabul Ediyor muyuz?

  • Gaye

Küçücük yavrunuzu kucağınıza ilk aldığınızda; onları ömür boyu gönüllü olarak kabullenirsiniz. Farkında mısınız? Bu öyle bir kabullenmedir ki,onlar gelişip sizin gibi yetişkin olana kadar devam eder. Zorlu bir seyahat;çünkü,zaman zaman çocuklarımızın yetişmekte olan, farklı bireyler olduğunu unutur, bizim gibi düşünmelerini , hayallerimizi gerçekleştirmelerini bekleriz....Niçin? Çünkü onlardan kendimizin gerçekleştiremediği beklentilerimiz vardır. Çocuk aile büyüğünden farklı düşünüp,farklı duyup, farklı algılayabilir. Ancak çocukların olaylara biz büyükler gibi koşullanmış gözlerle değil, saf ve çocuksu bir bakışla baktıklarını,duygularının daha katıksız olduğunu düşünmek veya çocuğun farklı bir yapı ve bünyeye sahip olabileceğini kabul edebilmek?




Yetişkin Yetişir mi?

  • Mavi Kelebek

Kendimizi yetiştirmek mi? O da nesi? Biz zaten yetişkin insanlar değil miyiz? Şunca yaş yaşadık, kaç çocuk büyüttük, saçlarımızı ağarttık, göreceğimizi gördük, unumuzu eleyip eleğimizi duvara astık, iyi kötü bir ömür sürdük işte. Şimdi sıra çocuklarda, torunlarda. Onların iyi bir eğitim almaları için çabalayıp duruyoruz. Başarılı olursak ne mutlu. Biz elimizden geleni yapalım da.






Bu paragrafın içeriğine pek yabancı olmadığınızı biliyorum. Aynen değilse de benzer cümleleri işitmişizdir hepimiz. Söylenmese bile halimiz ve tavrımız, hayattaki uğraşlarımız, ilgi alanlarımız, yönelişlerimiz böyle düşündüğümüzü ortaya koymaktadır daima. Bu anlayışımızın arka plânında neyin bulunduğunu ortaya çıkarmak için hayat tarzımızı tayin eden kök fikirlerin neler olduğunu biraz kurcalayalım isterseniz.


Çocuklarınızı Siz Dinlemezseniz Onlar Kendilerini Dinleyecek Birini Mutlaka Bulur

  • Gaye

Toplumumuzda karşılaştığımız en büyük problemlerden biri aile içi iletişimsizliktir. Birçok problem başarılı bir iletişimle çözülebilecekken birbirini anlayamama sorunları çözümsüz hale getiriyor. Çocuklarını dinlediğini ve tanıdığını sanan anne babaların bile onlara yeterince yakın olmadığını görüyoruz. Peki gençlerle daha iyi iletişim kurabilmek için onları nasıl dinlemeliyiz?Gençlik dönemi,bireyler için çok önemli yılları kapsar.Çünkü ileride şekillenecek tüm ruhsal ve psikolojik sorunlar bu yıllarda başlar, ya da ortaya çıkar.Bu yıllarda çocuklar üzerinde etkin bir kontrol mekanizması kurulur ve takipleri yapılırsa, birçok problemin önüne erkenden geçmek imkanı önümüze çıkar.Ergenlik çağı, gencin yeni arayışlar içinde olduğu bir çağdır.Genç her şeyden önce kendini aramaktadır.Kendi kişiliğine çeki düzen vermeye çalışır.



Ebedi Gençlik

  • Mavi Kelebek

“Genç”. Bir çırpıda dilimizden dökülüveren bu bıçak gibi sert, keskin ve berrak kelime,hayatımızın da böyle bir dönemine işaret etmez mi sizce?Nasıl kesin kararlıyızdır, nasıl da bildiklerimizden emin,siyahla beyaz arasında hızlıca gidip gelen, asla aralarda duraklamayan tercihlerimiz, bizi uçurumların kenarlarına doğru sürükler,kurulu düzene itiraz etmek için fırsat kollar dururuz. Adeta tepeden tırnağa kadar ideal kesilmişizdir.Çabucak karar verir, çabucak vazgeçeriz.İdolümüz hep uzaklardadır.Yakın çevreden asla böyle biri çıkmaz. Kalbimiz çok çabuk kırılır, pek çok kişinin kalbini de biz fark etmeden kırarız. Gönül kuşumuz, duygularımızın estirdiği rüzgarın önünde daldan dala konar, her dala da yuva yapmak ister.




Nasıl Bir Anne - Babasınız? (1)

  • Mavi Kelebek

Ailede, anne baba ile çocuk arasındaki iletişim ve anne babanın disiplin anlayışı, çocuğun eğitiminde önemli bir yer tutar. Anne babanın çocuklarıyla arasındaki ilişkilerine ve disiplin anlayışına göre, aileler, değişik şekillerde sınıflandırılmıştır.




Genel olarak aile ortamını sağlıklı ve sağlıksız olarak ayırabiliriz. Sağlıklı ailede bireyler, doğru bildiklerini söylemekte ısrar edebilir ve gerçekçi olmaya özen gösterir; kendi düşünce, duygu ve davranışlarından kendilerini sorumlu tutarlar. Sağlıksız ailede ise, bireyler dıştan denetimli kişiler olarak yetişir.




Kendimizi Çocuğumuza Nasıl Tanıtıyoruz?

  • Mavi Kelebek

Yeni doğmuş bebekler ağlarken "anne" dermiş gibi gelir etrafındakilere çoğu zaman. Belki de o çaresiz ve aciz çığlıklarda gizli "anne" lafzını duymak için hazır olduğundan kulaklar ve kalpler. İlk kelimeler de dört gözle beklenen baba ya da anne olur genellikle. Yavrularımızın bizlere ilk hitâbı ne heyecan vericidir! Dünyaya gözlerini açmalarından itibaren yaşanılan en özel anlardan biri, çocuklarımızın bizi zikredişleri. Anne- baba olduğumuzun ilk sözlü tasdiki, onların minik dudaklarından dökülenlerle. Anne ve baba oluş... Hem büyük bir ikrâm, hem büyük bir sorumluluk.




Rol Yapmıyorum, İnsan Oluyorum...

  • Gaye

Psikoloji ve Pedagoji kitaplarına bakacak olursak, Anne ve Baba olmak öncelikle bir 'rol'ü üstlenmek ve yerli yerinde temsil etmek demektir...'Eşler arası rol dağılımı', 'Aile içinde anne-baba ve çocuğun rolü' gibi başlıklar popüler başlıklardır... Bu 'rol' kavramsallaştırmasını oldum olası sorgulamışımdır. Fakat 'rol' kavramını tiyatroda rol yapmakla karıştırmayacak kadar da saf olmadığımı tahmin edersiniz... Yani sorgulamam bir yanlış anlamadan kaynaklanmıyor, tam aksine doğru anlamaktan kaynaklanıyor... Kanaatime göre anne ve baba olmak 'rol'e indirgenemeyecek boyutta bir 'var oluş' meselesidir... Halbuki modern psikoloji ve pedagoji (ve dahi sosyoloji) aileyi sadece yatay planda toplumsal bir birim, anne babayı da bu sosyal birimin üyeleri olarak algıladığı için 'rol'lerden dem vuruyor... "Peki öyle değilse nasıl algılayacağız?" diyeceksiniz ki hakkınız var.




İslam'da Ailenin Önemi

  • Gaye


Aile, anne baba ve çocuklardan oluşan en küçük toplum birimidir. Bu bakımdan aile toplumun temel taşı sayılmıştır. İlk toplumlardan günümüze kadar, bütün toplumlarda aile vardır. İnsanları diğer canlılardan ayıran önemli özelliklerden biri, insanların aile düzeni içinde yaşamalarıdır. Anne baba ve çocukların yanında nine, dede, amca, hala, dayı ve teyzeler de aileden sayılır.



Çocuklarınızı Anlıyor musunuz? Yoksa...

  • Gaye



İletişim ne zaman başlar?Dünyaya merhaba diyen bir bebeğin ilk nefesi ve ilk ağlaması ile.Verdiği mesaj ise, Ben buradayım! Benimle ilgilenin! Benim ihtiyaçlarımı giderin! Ve karşılık gecikmez.Bebek annenin göğsüne yatırılır ve yaşamı boyunca unutamayacağı sıcaklığı,şefkati,anne kokusunu yüreğine yerleştirir. Evet!.. annenin bebeğine dokunması geçmişte düşünüldüğünün aksine çok önemlidir.Çünkü bebek dokunma sayesinde dünya ile ilişkide olma durumunu keşfeder ve diğer insanlarla nasıl iletişim kurulacağını öğrenir.Çocuğa sevgi gösterilmesi,ihtiyaçlarının karşılanması yada ağladığında önemsenmesi iletişimin en önemli unsuru olan özgüvenin temelini oluşturur.


Ailede Mutluluk Gözlerden Okunmazsa Sözlerden Okunur

  • Gaye

Aile; insanın dünyaya gelmesinin meşru zemini. Anne ve baba adı verilen mühendislerin, Allah'ın verdiği çocuk denilen malzemeyi işleyerek topluma, renk renk, çeşit çeşit kişilikte insanları yapılandırıldıkları kurum.






Aile; insanı insan olmaya ve daha sonra da topluma hazırlayan donanma üssü. İnsanı insan yapacak cevherleri şartsız sevgi, doğru ilgi ve değer suyu ile dengeli bir şekilde büyütüp, kendi inandıkları ve yaşadıkları yol haritalarını da eline verip hayat yolculuğuna uğurladıkları ana istasyon.