2008 yılı Aralik ayı konuları

Yoksa o sizin hayatınızdaki tek şansmıydı

  • monalisa

Hadi silkinin biraz, toparlanın canım artık...
Bırakın bu yorgun ruhların, fazla demlenmiş acı buruk tadını inatla yudumlamayı.
Hatırlamıyor musunuz yoksa?
Aşk şarabını ilk kez yudumladığınızda başınızın tatlı tatlı dönmeye başladığı o unutulmaz ilk anı.
Onu her gördüğünüzde kalbinizin nasıl yerinden fırlayacakmış gibi deli deli attığını.
Ne o, inancınız mı kalmadı yoksa artık aşka?
Yoksa o sizin hayatınızdaki tek şans mıydı?
Bitti diye o tek şansınızı da kaçırdığınızı mı düşünüyorsunuz?
Yoksa bundan sonra hiç aşık olmayacak mısınız?
O çok beğendiğinizi söylediğiniz muhteşem aşk şarabını bir daha hiç yudumlamayacak mısınız?
Bundan sonra hiç kimseyi onun kadar sevemeyecek misiniz?
Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz?
Dünyadaki bütün mutlu çiftlerin birbirlerini bir kere de bulduğunu mu sanıyorsunuz?
Yapmayın Allah aşkına.
Aslında siz de gayet iyi biliyorsunuz.
Şu an içinizi yakan o ayrılık ateşi elbet bir gün sönecek.
Derken ardından çıkan rüzgar onun da küllerini ardınıza doğru savuracak.

TEMİZ EŞ SEÇİMİ

  • tahkik

Kötü kadınlar ve kötü sözler, kötü erkeklere; kötü erkekler, kötü kadınlara ve kötü sözlere; temiz kadınlar ve temiz kelimeler ise temiz erkeklere; temiz erkekler de temiz kadınlara ve temiz sözlere yakışır. Bu temiz insanlar, o iftiracıların dedikodularından berîdirler, onlara mağfiret, değerli ve büyük bir nasip vardır. (Nur 26)

Flört evlilikleri mutsuzluk ve boşanma getirir.

  • tahkik

Dünyada ve ülkemizde inatla uygulanan karma eğitimin acı meyvelerinden birisi de flört ve zina olarak karşımıza çıkmaktadır.... Karma eğitimle karıştırılan iki cinsin etkileşimi yüzünden hem eğitimin kalitesi düşmüş hem de okullarda kız kavgaları ve çekişmeleri yüzünden erkekler arasında ki adavet,kıskançlık,.rekabet,haset yüzünden huzur ve asayiş bozulmuştur.bu eğitimler sayesinde birbiriyle paralellik arz eden flört ve zina kavramları birbirlerine bir nevi pezevenklik etmişlerdir.

Ben Hasan'ın Derisiyim

  • Lokman

Hasan! Aylardır bedeninin içindeki yaratılış mucizesi olan hayatî önemi haiz bulunan çeşitli organların konuştular ve kendilerini anlattılar. Onların gâyesi kendilerini anlatmaktan çok hepimizin sahibi ve Yaratıcısı, Kudreti Sonsuz'un ilminin ve hikmetinin sonsuzluğuna dikkati çekmekti. Bugün bedeninin içinden, dış dünyaya bir pencere açalım istersen?

Senin vücudunun dış dünyaya komşu olan sınır bölgesinin her türlü mesuliyeti benim üzerime yüklenmiştir. Dış dünyadaki her türlü değişikliği, sıcaklık, soğukluk, rutubet, basınç, çeşitli radyasyonlar, her türlü tahriş edici kimyevî ve mekanik tesirleri ben hissederim ve iç organlarının bu değişik çevre şartlarına göre tavır almaları için onları uyarırım. Onun için herkes beni önce bir duyu organı olarak görür ve beş duyunun sonuncusu olarak sayarlar.

Ben Hasan'ın Diliyim

  • Lokman

Hasan, bugüne kadar hep senin nâmına konuşurdum ve senin isteklerini, sevinçlerini, üzüntülerini, takdir veya nefret hislerini muhataplarına bildirirdim. İçinden geçen hislere, beyninde dolaşan çeşitli fikirlere tercüman olurdum. İzin verirsen bugün kendi kendimi anlatacağım. Zannetme ki diğer kardeş organları kıskandım. Aksine biz birbirimizi kıskanmayıp, güçsüz olanımıza yardım eder ve dayanışma içinde, Rabb'imizin emrettiği şekilde işimizi yaparız. Bizim birbirimize üstünlüğümüz yoktur. Her birimiz kendi vazifelerimize uygun biçim ve hususiyetlere sahip olarak yaratıldığımızdan, bizim birbirimize göre eksiklik veya fazlalığımızdan söz edilemez. Çünkü hiçbirimizde abes birşey göremezsin. Sadece ben de diğer organlardan geri kalmadığımı gösterip, senin şükrânı nimet hisleriyle biraz tefekkür etmeni istedim.

Ben Hasan'ın İskeletiyim

  • Lokman

Sevgili Hasan! Bugüne kadar senin vücudunda iş gören birçok arkadaşım konuşarak kendini anlattı. Her birinin farklı ve hususi işler görmekte olduğunu öğrendin. Fakat o organ arkadaşlarıma nerede oturduklarını veya nereye tutunduklarını sormak hiç aklına gelmedi. Hiçbir şey boşlukta duramayacağına göre, bütün doku ve organların yerleşip tutunabildiği bir zemin gerekmez mi? Bir ev yaptığınızda içine bir sürü eşya koyuyor, birçok perde, lâmba, kapı, pencere takıyorsunuz. Bunları taktığınız ve yerleştirdiğiniz asıl binanın; içi boş, duvarları örülmemiş, sadece çimento ve demirden ibaret kolon, kiriş ve hasır beton ile katları bölünmüş haline iskelet dendiğini herhalde duymuşsundur. Binanın temelden çatısına kadar bu demir ve çimentodan yapılmış (kolon-kiriş) iskeleti olmasaydı, hiçbir eşya veya ilâve kısmı bir yere oturtup sabitleyemezdiniz.

Ben Hasan'ın Sinir Sistemiyim

  • Lokman

Sevgili Hasan!..
Vücudunda şimdiye kadar kendini anlatan organ ve sistemlerin en mükemmeli ve hepsinin arasında irtibat kuran bütünleyici bir sistemim. Damarlar nasıl vücudunun her yerine gıda ve oksijen taşımak üzere -toplu iğne ucu kadar boş yer bırakmamak kaydıyla- yayılmışsa, ben de senin vücudunda olup biten her şeyden haberdâr olmak üzere, bir ağ gibi vücudunun her yerini sarmış durumdayım. Koluna bir böcek bile konsa hemen fark ediyorsun. Bir damla teri sana hissettiren benim. İç organlarındaki herhangi bir rahatsızlığı uygun dozda bir sancı ile hemen haber veriyorum. Haber vermekle kalmayıp, çare araman için seni uyarıyorum.