30 Mayis 2008 tarihli konular

Aşırı rahat yönelimli anneler

  • Gaye

Belki de siz bu guruba giriyorsunuz. Olur ya, dünya umurunuzda olmayabilir. Bazı insanlar böyledir. O kadar rahattırlar ki, dünya yansa dönüp bakmazlar. Peki, bunun ne sakıncası vara ki? Kaygıdan, korkudan uzak, sınır tanımayan, aşırı koruyucu olmayan bir kişilik yapısının çocuğuna ne zararı olabilir ki? diyebilirsiniz. Gelin buna birlikte bakalım.

Rahat bir kişilik yapısına sahip olmak kişiye pek çok avantaj sağlar. Rahat olmanın, kişiye sağladığı avantajlar kadar, birlikte olduğu insanlara da pozitif getirilen olabilir. Örneğin rahat biri kişilik yapısına sahip bir kadın eşine dırdırlanmaz, onu sıkmaz çocuklarına yersiz baskılar yapmaz.

Aşırı agresif anneler

  • Gaye

Diyoruz ya, her insan farklı diye, kimilerinin kişilik yapısı da sinirli-agresif olabiliyor. Bir insan olayları sakin karşılarken, bir diğeri sinirli tepkiler ortaya koyabiliyor. Tabiî aşın sinirlilik de kişinin hem kendisine hem de yakınlarına hayatı zehir edebiliyor.

Takıntılı anneler

  • Gaye

Belki de kişilik yapınızda takıntılı davranışlarınız var. Aman dikkat edin, bu takıntılarınızı çocuğunuz model almasın. Ancak bunun olmamalı çok zor, çünkü çocuğunuzun en çok birlikte olduğu kişi ve model aldığı kişi sizsiniz.

Terapi seanslarında en çok tanık olduğum vakalardan biri de, takıntılı annelerin takıntılı çocuklarıdır. Anne çocuğunun oyuncaklarmı tekrar tekrar topladığından, odasındaki eşyaların yeri değiştiğinde kıyameti kopardığından ya da defterinde yazısı iyi olmadığında tekrar tekrar silip yeniden yazdığından şikâyet eder. Anneyle konuştuğumuzda şöyle gerçeklerle karşılaşırız. Anne de evin eşyalarının yerinin değişmesinden hoşlanmıyordur; defalarca bardakları yıkıyor, derli toplu olsa bile o yine de evi topluyordur. Sürekli temizlik yapıyor, yaptığını beğenmiyor, tekrar yapıyordur.

Olumsuz düşünen anneler

  • Gaye

Bazı insanlar ne kadar pozitif ve olumlu düşünürse, bazı insanlar da bir o kadar negatif ve olumsuzdur. Bir apartman; komşum vardı. O zamanlar kızım yeni doğmuştu, henüz çalışmıyordum. Balkonlarımız yan yanaydı. Ben bebeğin karnını doyurup uyuttuktan sonra, sabahın o mis gibi kokusunu hissetmek için balkona çıkardım. Komşum da o saatlerde çocuklarını okula yolcu ederdi. Balkona çıkıp servislerine binmelerine bakardı.Yıllarca ona her sabah "Günaydın, nasılsın?" deyişimde bana hep aynı yanıtı vermiştir: "Off, bu sabah içimde bir sıkıntı var. Hiç iyi değilim. Zaten hava da iğrenç." Komşum (kulakları çınlasın) yazın havanın sıcaklığından, kışın havanın soğuk olmasından, baharlarda ise hava değişiminin kendisine iyi gelmediğinden yakınırdı. Çok iyi bir kadındı ama her zaman olumsuz düşünürdü.

Mükemmelliyetçi anneler

  • Gaye

İşte zor bir kişilik özelliği daha. Mükemmeliyetçi olmak. Mükemmeliyetçi olmak en başta kişinin kendisini çok fazla zorlar. Mükemmeliyetçi kişiler genellikle iş yaşamlarında çok başarılı olan insanlardır. Ancak sosyal ve özel hayatlarında aynı başarıyı yakalayamazlar. Çünkü onlar insanların da mükemmel olmasını isterler. Bilmezler ki, bu istekleri hiçbir zaman gerçekleşmeyecektir. Ve yine bilmezler ki, hiçbir zaman aradıkları mükemmel arkadaşı, mükemmel dostu, mükemmel eşi ve mükemmel çocuğu bulamayacaklardır. Mükemmeliyetçi insanların kendilerine sormaları gereken çok önemli bir soru vardır: "Ben mükemmel miyim?"

Depresif anneler

  • Gaye

Günlük yaşamda en ufak bir olay, duyduğunuz bir söz ya da bir davranış sizi derin üzüntülere boğuyorsa, üzülmekle de kalmayıp yatağınızı en iyi dostunuz olarak görüyorsanız, yataktan çıkmamak, ev işi yapmamak, işe gitmemek gibi tutumlarımız oluyorsa, gözyaşlarınız her an gözpınarlarınızdan inmeye bekliyorsa ve siz bunu her fırsatta değerlendiriyorsanız yüzünüz asık, kendinizi hayattan bezmiş hissediyorsanız karşılaştığınız her sorunu bir çığ gibi görüp altında ezileceğinizi hissediyorsanız, içinizde sürekli kötü bir şey olacak duygusu varsa, sabahları huzursuz uyanıyor, geceleri uyku gözünüze girmiyorsa, çevrenizdeki insanlar olayları boşu boşuna büyüttüğünüzü söylüyorsa ve siz onlara içinizden kızıyorsanız, siz hiç kimsenin anlamadığını düşünüyorsanız, bilin ki kişiliğinizin depresif bir yanı var ve hemen önlem almalısınız.

Sevgi odaklı-destekleyici ve paylaşımcı anneler

  • Gaye

Her insan sevgi odaklıdır ancak bunu ifade edip paylaşmayı bilemez. Sevgi odaklı ve paylaşımcı kişilik özelliklerine sahip anneler, çocuklarıyla oyun oynarken, onları yedirirken, uyuturken ya da dersleriyle ilgilenirken sevgisini ifade etmeyi ustaca gösterirler. Bu kişilik özelliklerine sahip anneler çocuklarının sınırlarını çizerken baskıcı olmazlar. Daha çok sevgi dilini kullanırlar: "Yarın okul var, hadi yat artık" yerine, "Erken yatman senin için çok iyi olacaktır tatlım" diye çocuğa sınırlarını hatırlatırlar.

Bu anneler çocuklarının düşünce ve duygularını paylaşırlar. Sevinç ve üzüntülerinde onları dinlerler ve onları anladıklarını ifade ederler. Çocukları herhangi bir sorun yaşadığında, eleştirmek, yargılamak, kızmak ya da kendi çözümünü diretmek yerine, çocuğunun sorunun çözümünü bulabilmesi için destek olur, yönlendirirler. Çocuklarının yeteneklerini keşfeder ve desteklerler ama mükemmeliyetçi anneler gibi çocuklarını yetenekleri dışında zorlamaz, baskılamazlar.

Babalardan kişilikler

  • Gaye

- Sanırım sert bir babayım. Oğluma zaman zaman çok fazla bağırıyorum, sonra da üzülüyorum.
3 yaşında erkek çocuk babası.
- Baba olmadan önce çocukları hiç sevmezdim. Ama kızım doğduktan sonra bütün çocukları sever oldum. Sanırım sevecen bir babayım.
6 yaşında kız çocuk babası.
- Çocuklara ceza verilmesi gerektiğine inanıyorum. Aksi halde terbiye olmazlar diye düşünüyorum.
9 veli yaşında iki erkek çocuk babası.
- İşten güçten dolayı çocuklarımı çok fazla göremiyorum. Ama her türlü ihtiyaçlarını da karşılıyorum.

14 ve 16 yaşlarında bir kız, bir erkek babası.
Baba olmak bir erkeğin hayatındaki en büyük sorumluluk diye düşünüyorum. Her erkek bu sorumluluğu kendi kişilik yapısına göre farklı farklı yerine getiriyor. Kimisi bu sorumluluğu Çok az yerine getirirken, kimisi de daha bebeği dünyaya gelmeden duygusal sorumluluk hissedebiliyor. Kimi erkekler ise babalık sendromu diye adlandırdığımız bir çeşit depresyon yaşayabiliyor. Kişilikleri nasıl olursa olsun, erkeklere baba olmayı Çocuklarının öğrettiği kesin.

Babalık sendromu (baba olmayı reddetme)

  • Gaye

Bazı erkekler bebekleri olduktan sonra değişik duygular hissederler. Sanki pabuçları dama atılmış gibi gelir onlara. Herkes bebekle ilgileniyordur ve onlara kalan ilgi çok azdır.

Bu erkekler içlerine kapanabilecekleri gibi, aşırı agresif (sinirli) tavırlarıyla da dikkat çekerler. Dünyaya gelen bebek sanki onların hayatını alt-üst etmiştir. Yaşamları tümüyle değişmiştir, Eşleri ellerinden alınmış gibidir. Artık birlikte ne eskisi gibi gezebiliyorlar, ne eskisi gibi sohbet edebiliyorlar, ne de eskisi gibi cima yapabiliyorlardır. Üstüne üstlük bir de günden güne büyüyen masraflar iyice sinir bozucudur ve gece sabaha kadar uykusuz kalmak da hayatlarım dayanılmaz bir hale getirmiştir.

Aşırı otoriter babalar

  • Gaye

Belki sizin kişilik yapınız aşırı otoriter. Kurallarınız var ve bu kuralları asla esnetmiyorsunuz. Kendi kurallarınızın dışına çıkmıyor ye sizin kurallarınıza uymayanları da uyarıyorsunuz. Belki de bu yapınız yüzünden, sevdiğiniz insanlarla sorunlar yaşıyorsunuz. İş yaşamınızda size olumluluklar getiren aşın otoriter yapınız özel hayatınızda size zaman zaman mutsuzluk getirse de, siz prensiplerinizin dışına çıkmıyor, zaten çıkmak da istemiyorsunuz.

Kişilik yapınız sizin bütün yaşamınızı etkisi altına alır ve siz hayatınızı kişilik yapınızın eşliğinde yönlendirir ve yaşarsınız, işiniz, sosyal hayatınız, evliliğiniz kişiliğinizin şemsiyesinde şekillenir. Yaşamınızda kişiliğinizin doğrudan yansıdığı çok önemli bir alan daha vardır: baba olmak. Aşırı otoriter kişilik yapınız doğal olarak sizin baba olma rolünüzü ve çocuğunuzu da doğrudan etkileyecektir.

Mükemmeliyetçi babalar

  • Gaye

Mükemmeliyetçi kişilik yapısı ne kadar zordur. Kişi mükemmel olmak için hayatı boyunca nasıl da zorlanır!
Mükemmeliyetçi kişiler sadece kendilerinin değil, eşlerinin ve çocuklarının da mükemmel olması için çaba gösterirler. Bu kişilerin kendilerinin, eşlerinin ve çocuklarının mükemmel olmaları da onlara yeterli gelmez, işleri mükemmel, maaşları mükemmel, evleri mükemmel, oturdukları şehir ve semt mükemmel, arabaları mükemmel, eşyaları mükemmel, hatta komşuları bile mükemmel olmalıdır. Ne yazık! Her zaman her yerde mükemmeli arayacak ve bulamayacak olmaları ne yazık!

Mükemmeliyetçi erkekler yaşamlarındaki her kişinin, her durumun ve her konumun en olmasını isterler. En güzel, en bakımlı, en şık kadın kendi karısı olmalıdır. En güzel, en çalışkan,en başarılı çocuk kendi çocuğu olmalıdır. En iyi meslek, en yüklü maaş yine kendisinin ve en popüler insanlar dostları, komşuları olmalıdır. Mükemmeliyetçi insan enler arasında sıkışıp kalan ve asla kendisini özgür düşünmeye bırakamayan insandır.

Aşırı koruyucu babalar

  • Gaye

Genellikle kadınlara, annelere özgü sanılan bu kişilik özelliğine erkeklerde de rastlayabiliyoruz. Aşırı koruyucu anneler alışık olduğumuz için onları çok fazla yadırgamazken, aşırı koruyucu babalara rastladığımız zaman şaşırıyoruz. Bir baba çocuğuna koruyuculuğu bize ters geliyor. Gelenek ve göreneklerimizin de bunda etkisi olduğu kesin.

Aşırı koruyucu bir kişilik yapınız varsa korkularınızın esirisiniz demektir. Bizim toplumumuzda ise erkek cesur olur, gözü kara olur. Sanki erkekler için biçilmiş bir kişilik yapısı vardır, her erkek bu formata uymak zorundadır. Elbette böyle bir yorum söz konusu değil. İçlerinde korku duygusunu taşıyan çok erkek vardır ve bu erkekler baba olduklarında, aşırı koruyucu tavırlarıyla, yüreklerinde var olan potansiyel korkuyu şekilde açığa vurarlar.

Duygu cimrisi olan babalar

  • Gaye

Böyle de bir kişilik özelliği olur mu diyebilirsiniz. Evet oluyor. Bazı erkekler duygu cimrisi olabiliyor. Kadınlarda daha az görülen bu kişilik özelliğine erkeklerde daha çok rastlanıyor. Bu erkekler duygularını asla ifade etmek istemiyorlar. Özellikle de olumlu duygularını karşı tarafa söylemeyen, belli etmemek için özen gösteren bu erkekler, tıpkı parasını harcamaktan korkan cimri insanlar gibi, duygularını açığa çıkarmaktan korkarlar.

Bireysel yaşantılarında ve özel hayatlarında bu tutumlarından dolayı eleştiriler alan bu erkekler baba olduklarında da aynı tavırlarına devam ederler. Psikoterapi seanslarına katılan pek çok yetişkin danışanım şöyle demiştir: ´´Kendimi bildim bileli babamdan bir kere bile ´seni seviyorum´ kelimesini duymadım." ne kadar acı veren bir durum değil mi?

Sorumluluk duygusu gelişmemiş babalar

  • Gaye

Sorumluluklarımız bizi hayata taşıyan ve yaşamı anlamlandırmamıza neden olan kimi zaman pozitif, kimi zaman da negatif yüklerimizdir. Sorumluluk duygusu çocuğa daha çok küçükken aşılanması gereken bir duygudur. Çünkü çocuk tüm yaşamı boyunca bu duygusu sayesinde ya başarılı ve mutlu olacak ya da başarısız olup yakınlarını mutsuz edecektir.

Sorumluluk duygusu gelişmemiş pek çok baba olduğunu biliyoruz. Bu babaların kişilik yapılarım incelediğimizde, sorumluluk almayı sevmeyen, sorumluluktan kaçan, sorumluluklarını başkalarının üzerine atmayı alışkanlık edinen erkeklerle karşılaşıyoruz. Sorumluluk duygusundan yoksun olan babalar doğal olarak çocuklarıyla ilgili de hiçbir sorumluluğu almazlar. Çocuklarına ilişkin tüm sorumluğu eşlerine yüklerler.

Yeni doğan bebeklerinin bakımıyla ilgili hiçbir görev yükünmezler. Anne geceler boyu bebekle ilgilenirken onlar mışıl mışıl uyurlar ve bundan asla rahatsız olmazlar. Bebeğin mamasını yapmak, gazını çıkarmak ya da bebekle ilgilenmek onlara Çok uzak davranışlardır.