2008 yılı Temmuz ayı konuları

Her bir çocuğun gereksinimine göre zaman ayırın

  • Gaye

Çocuğunuz birden fazlaysa, her bir çocuğunuza ayrı zaman ayırabilmeniz çok önemlidir, ancak unutmayın bu zamanı eşit olarak bölmeniz gerekmez. Zamanınızı ve enerjinizi çocuğun gereksinimine göre ayırmanız daha akıllıca olacaktır. Kardeşlerine daha çok ilgi gösterirsek, bir çocuğun benlik saygısına zarar vereceğimiz gibi bir yanlış inanış da söz konusudur. Aslında, bütün insanların eşit olmasına karşın, herkesin aynı ölçüde desteğe ve dikkate gereksinimi olmadığı dersini, çocuklar normal bir aile yaşamında öğrenirler. Ve elbette, eğer çocuk yeterince iç özgüven kazanmışsa, benlik saygısı da, gereksinimi kendininkinden fazla olanlara karşı daha cömert ve düşünceli olma fırsatı verilerek güçlendirilebilir.

Haksızlıkla karşılaştığında onun tarafını tutun ve onu koruyun

  • Gaye

Toplumumuzda çocuk haklan her geçen gün daha da önem kazansa da, çocuklarımızın bir biçimde haksızlık ya da istismarla yüz yüze gelmesi ve bu yüzden kendilerini çok güçsüz ve zayıf hissetmeleri olasıdır. Günlük yaşamda başlarına çok değişik şeyler gelebilir. Örneğin:

- daha büyük çocuklar tarafından taciz edilebilir
- düşüncesiz biri çocuğunuzla alay edebilir ya da onu aşağılayabilir
- öğretmeni tarafından gereksiz yere cezalandırılabilir
- süpermarket sırasında sıralarını başkalarına kaptırabilir
- spor etkinliklerinde haksızlığa uğrayabilir
- alışveriş yaparken kendisine eksik para üstü ya da kırık bir oyuncak verilebilir

Bu tür durumlarda siz ne yapabilirsiniz? Tepkiniz elbette çocuğunuzun yaşına ve her bir olayın yapısına göre değişecektir. Aynı zamanda aşağıda söz edeceğim etkenlerin de rolü olacaktır:

Sözcüklerinizi çok dikkatli seçin

  • Gaye

Bütün anababalar bazen utanç duyacakları şeyler söylerler. Hepimizin dağarcığında içimizdeki içgüdüsel anababaya programlanmış, karşımızdakini ezecek bazı sözcükler vardır. Ancak, elbette söylediklerimize azami dikkati göstererek, bu sözcükleri daha az kullanmayı başarabiliriz. "Bu garip sözcüklerin ne zararı olur ki" diyebilirsiniz, ama bunları her gün işiten bir çocuğun benlik imgesi zarar görebilir.

Aşağıda vereceğim örneklere bir göz atın - hatta sizin sürekli kullandıklarınızı da (sürekli kullandığınız, ama "keşke böyle demeseydim" dedikleriniz) bu listeye ekleyin. Sonra bu listeyi ailenize verin ve bu sözlerden birini kullandığınızda sizi uyarmalarını isteyin. Böylelikle benlik saygılarına zarar verecek bir dil kullanmak yerine, sözcükleri daha dikkatli seçebilir ve gerektiğinde özür dileyebilirsiniz, (ilerideki bölümlerde kendinizi daha iyi ifade edebileceğiniz ve daha yapıcı bir dil kullanabilmeniz için değişik bilgiler bulacaksınız.)

Saygısını Azaltacak Dil Kullanmamak

  • Gaye

Aşağıdaki sözcükleri belki de çok masumane kullanıyorsunuzdur. Fakat unutmayın ki, bu sözcüklere eşlik eden sözsüz bir dil de varsa, işte o zaman kullanılan sözcükler artık aşağılayıcı ve zarar verici olur. (Örneğin, müstehzi bir gülüş, saldırgan bir ses tonu, bıkkınlık ifade eden bir iç çekiş, havaya kalkmış kaşlar, başın ters ters sallanması, vs.)

Etiket
Siz çocuklar...
Senin gibi insanlar...
Şimdiki çocuklar...
Ne kadar tipik bir çocuksun
Ne kadar inatçısın
Şimdi bu giydiklerin mi moda? Ah, şimdiki nesil...
Amatör psikologlar
Ne kadar tembelsin...
Ne kadar düşüncesizsin...
Bebek gibi davranıyorsun
Bence senin sorunun...
Kendini... hissetmiyorsun, sadece ...
Gerçekten bunları söylemek istediğini zannetmiyorum
Sadece sorun çıkarmak için böyle davranıyorsun
Bir dakika şurada oturup, beni dinleyemiyorsun, değil mi?
Bu sana göre bir iş değil
Biliyorum sen böyle ...
Dikkat çekmek istiyorsun
Aman sen deneme
Sen yapamazsın
Söylemek istediği şey
Mesafe koymak
Çocukların her dediğine kulak asma Tamam! Pes ettim. Seni dinlemiyorum
Karşılaştırmak

Kendine Saygısını Kazandıracak Bir Dil

  • Gaye

İşte size çocuklarımıza yüksek sesle söylememiz gereken sözlerden birkaçı. Eğer aynı zamanda, ses tonunuz sevgi doluysa, gülümsüyorsanız, ona sarılıyorsanız, gözleriniz pırıl pırılsa ve heyecandan çığlıklar atıyorsanız, söylediklerinizin etkisi çok daha büyük olacaktır.

Olumlu duygulan paylaşmak
Seni seviyorum
Seninle beraberken çok mutluyum
Seninle oyun oynamaya bayılıyorum
Sana kitap okumak çok hoşuma gidiyor
Yaşamıma ne kadar neşe kattığını biliyor musun?
Bugünü seninle geçirmekten ne kadar mutluyum, biliyor musun?
Sen ...ken ne kadar mutlu oldum biliyor musun?
Sen ...ca ne kadar mutlu oldum anlatamam
... görünce seninle ne kadar gurur duydum anlatamam
Takdir ettiğinizi belirtme
Senin bu ... böyle yapman çok hoşuma gidiyor
Seni seviyorum, çünkü ...
Benim için çok önemlisin, çünkü ...
Senin ...e özel bir yeteneğin var
Bu dünyada senin gibisi yok, çünkü ...
Çok güzel gülümsüyorsun
Ne kadar duygulu şarkı söylüyorsun
Seninle beraberken çok iyi vakit geçiriyorum
Ne kadar yaratıcı gücün var. Şu yaptığına bak
Başkalarını incitmemek için ne kadar çaba harcıyorsun

Amaçlarınız açık mı ve bu amaçlan birlikte mi saptadınız?

  • Gaye

Batılı toplumlarda ailenin rolünün bu yüzyıl içinde radikal bir değişim geçirdiğinin hepimiz farkındayız. Üstelik, "aile" sözcüğü artık sadece aralarında kan bağı bulunan, evli, çocuklu ya da içinde evlâtlık edinilmiş çocukların da bulunduğu insan topluluklarını tanımlamak için kullanılmıyor. Bu terim artık, aynı zamanda, yaşam boyu birbirine genler, ya da yasal sözleşmelerle bağlı olmayan her tür insan topluluğu için de kullanılabiliyor. Bu hızlı değişim döneminde yaşamanın "aile" kavramına etkisi, pek çok anababanın "aile" yaşamlarının amaçları konusunda emin olamamaları ve bunun sonucunda da bu tür bir anlam karmaşasının söz konusu olduğu bir ortamda çocukların sıkıntı çekmesidir.

Değerler paylaşılıyor mu, yoksa bu konuda anlaşmazlık mı var?

  • Gaye

Pek çok çocuğun özgüveni, sadece aile değerleri konusunda kafaları karıştığı için zarar görür. Örneğin, anababalarının memnun olacaklarını düşündüğü bir şey yaparlar, olumsuz bir tepki alınca da sarsılırlar.

Aynı amaçların açıklanmasının gerektiği gibi, her bir aile bireyinin değerleri de açıklanmalı, böylelikle çocuklar neyin "doğru", neyin "yanlış" olduğunu anlamalı ve ailenin koyduğu kurallar kolayca tanımlanabilmeli ve gerektiğinde tartışılabilmelidir. Çocuk diğer ailelerin değerleri hakkında bilgi edinmeye başladıkça, bu konu giderek önem kazanır ve çocuk ergenlik dönemine girip, kendi değerlerini sınamaya başlayınca konunun önemi artık hayati olur.

Ailenin değerleri çocuklara örneklerle anlatılmalı ve bu değerler zaman zaman tartışılmalı ve anladıkları bir dille açıklanmalıdır. Örneğin, "dürüstlük" kavramı bir yetişkin için çok açıktır, ama aynı kavram bir oyun dünyasında yaşayan ve zaman zaman aile bireylerinin "beyaz yalanlarıyla istemeden işbirliği yapan çocuklar (Arayan Ayşe teyzense, ´annem evde yok´ de) için çok net değildir.

Kurallar açık mı ve herkes tarafından kabul ediliyor mu?

  • Gaye

Aynı çatı altında güvenli ve uyum içinde bir yaşam sürebilmek için, her ailenin bazı kurallarının olması gerekir. Çocukların özgüvenini etkileyen aile kuralları ile ilgili belli başlı sorunlar şunlardır:

Çocuk bir kuralın varlığından, ilk kez bu kuralı çiğnediği zaman haberdar olur. (Örneğin, "5 yaşın üstündeki her çocuk, içeceğini yere döktüğü zaman, kendisi temizler." kuralını "Döktüğünü hâlâ neden temizlemedin?" sorusu ile karşılaştığında öğrenir.)

Çocuklar anlaşmazlık konusu olan bazı kuralların "çapraz ateş"i arasında kalır. Bazen, eğer "kurallar"la ilgili anlaşmazlıklar anababanın ilişkisini olumsuz yönde etkilerse, o zaman çocuk duygusal olarak daha fazla zarar görür, çünkü çocuk anne ve babanın birbiri üzerinde üstünlük kurmaya çalışmasının, kendi gereksinimlerinden daha önemli olduğu duygusuna kapılabilir.

Roller ve sorumluluklar açık ve adil mi?

  • Gaye

"Ne kadar büyük ya da küçük olursa olsun, her sosyal grup yetkilerini belirlemeli ve üyelerine gücünü, konumunu ve sorumluluklarını açıklamalıdır."
Stanley Coppersmith

Toplumda ailenin rolü değiştiği gibi, günlük yaşamda da aile bireylerinin rolü değişmektedir. Bu roller her ailede farklı olabileceği gibi, aynı ailenin değişen gereksinimlerine göre de farklılık gösterebilir.

Etkin ve yeterli bir iletişim var mı?

  • Gaye

Aileler farklı kuşaklardan oluştuğu için, iletişim konusunun sık sık sorunlara neden olması kaçınılmazdır. Aynı zamanda farklı cinsiyetlerin de birarada bulunması iletişimde sorunlar çıkması riskini daha da arttırır.
Daha önce de değindiğimiz bir başka önemli sorun ise, içimizdeki "otomatik pilotun (içgüdüsel anababa) devreye girip, kontrolümüz dışında sinyaller vermesidir.

Bu nedenle, aile bireylerinin birbirlerine gönderdikleri mesajların doğru anlaşılıp anlaşılmadığını düzenli olarak kontrol edilmesi gerekir. (Bu konunun anababanın en zor sorumluluklarından biri olduğunu düşünüyorum.) Bir kez daha ifade etmek isterim ki, her ailenin ve bu ailelerdeki her bir bireyin iletişim şekli bir diğerininkine benzemez. Kimileri birbirine göndermek istedikleri mesajı çok fazla sözcük kullanarak gönderirken, kimileri daha çok vücut dilini kullanır. Diğerleri eylemleri göz önünde bulundururken, bazıları yazılı dil kullanır. Bu nedenle de, mesajı hem gönderenin, hem de alanın tümü ile anlaması koşulu ile, hiçbir yöntem bir diğerinden daha iyidir demek olası değildir.

Dış dünyayla yeterince temasınız var mı?

  • Gaye

Günümüzde pek çok ailede hem annenin, hem de babanın çalışması ve yaşamlarının çok stresli olması, evlerini sığınak gibi görmelerine neden olmaktadır. Diğer taraftan, çocukların bireyi oldukları ailenin, ileride çocukların da bir üyesi olacağı bir dünyadan kopuk olmaması gerekir.

Kendinize şu soruları sorun:

- Aileniz toplumla dostluk ve işbirliği içinde yaşama konusunda çocuklarınıza yeterli ve iyi bir model oluşturuyor mu?
- Aileniz çocuklarınızın geniş çevrelerini şekillendirmesinde etkin bir rol oynuyor mu?
- Değişik çevrelerden ve yeterli sayıda konuklarınız oluyor mu?
- Ailece evin dışında da yeterince vakit geçiriyor musunuz?

ALIŞTIRMA: Ailenin kontrolü

Bu alıştırmayı varsa, eşinizle yapın. Eşiniz bu konuda istekli değilse, ya da yalnız yaşıyorsanız, alıştırmayı tek başınıza yapabilirsiniz, ancak sonucu mutlaka yakın bir arkadaşınızla tartışın.

Her bir alıştırmayı yaparken, yukarıda ilgili bölümü okumanız gerekebilir.

Her biriniz ailenizin en önemli üç amacını yazın.

Yazdıklarınızı karşılaştırın, tartışın ve ortak bir amaç listesi yazın.

Güven

  • Gaye

Çocukların, ideal olarak, içlerindeki maceraperest ruhu tatmin edebilecekleri, hiçbir kısıtlama olmadan araştırabilecekleri bir çevreye gereksinimleri vardır. Bugünkü koşullarda ortalama bir evde çocukların cesaretinin koşulsuz olarak kısıtlanacağı bir gerçek, ama o yaşlardaki merak duygularının gereksiz birtakım tehlikeler ve sınırlamalar nedeniyle engellenmesini önlemeniz gerekir. Benlik saygısını, dolayısıyla da özgüvenini, geçirdikleri kaza sonucunda sakat kalmaları nedeniyle kaybetmiş pek çok hastam oldu. Psikolojik özgeçmişlerine sakar, dikkatsiz ya da aptal etiketleri yapıştırılması yüzünden, benlik saygıları önemli ölçüde zarar gören insanlar tanıdım. Çünkü bu insanlar:

- çok değerli bir vazoyu uzanabileceği yükseklikteki bir raftan düşürüp kırmış,
- çok önemli bir kağıdı şömineye atmış,
- yasak olan ama ortada bırakılan şişeyi içip boşaltmış,
- annesinin ağzı açık çantasından cüzdanını alıp kaybetmiş,
- babası jiletini ortada bırakınca, kapıp köpeği traş etmiş veya
- bahçe kapısı olmadığı için sokağa fırlamıştır!

Cesaret ve bağımsızlık

  • Gaye

Çocukların, artık hazır olduklarında, yapabilecekleri şeyleri kendi başlarına yapmalarının mümkün olduğu bir çevreye gereksinimleri vardır. Pek çoğumuzun maddi olanakları, çocukların boyunda mobilyalar satın almaya yetmez, ama çocuklarımızın evde daha bağımsız hareket edebilmelerine olanak sağlamak için, ufak tefek birtakım değişiklikler yapabiliriz. (Örneğin, paltolarını rahat aşabilmeleri için, askılarını boylarının uzanacağı yerlere koymak, dolaplarını boylarının yetişeceği ebatlarda satın almak ve kırılmaz tabak çanak kullanmak.)

Bu konuda önemli olan bir diğer unsur ise, evinizin coğrafi konumudur. Pek çok insan bugün, çocukluklarında evlerinin çok izole bir yerde olmasından ya da okullarından veya arkadaşlarından çok uzakta yaşamalarından ötürü sosyal gelişmelerinin engellendiğini düşünmektedir. Çocuklar büyüdükçe, dar aile çevrelerinin dışındaki olanaklara ve arkadaşlıklara gereksinim duyar, izole olan çocuklar kendilerini farklı ya da "dışlanmış" hissederler ve sosyal becerilerini geliştirecek yeterli fırsatları olmaz.

Teşvik

  • Gaye

Anababa olarak görevimiz çocuklarımıza bir okul değil, bir yuva sağlamaktır; ancak, evin ya da bahçenin bir bölümünde, onlara ilgi ve yeteneklerini geliştirebilecekleri özel bir yer ayırabilirsek, özgüven kazanmalarında bunun büyük yararı olacaktır. Bu alanda da istedikleri kadar gürültü yapmalarına ve ortalığı dağıtmalarına izin vermelisiniz. Bu özel alanı çocuklarınızın hoşlandığı oyuncaklarla, bilgisayar ve kitaplarla, dergiler, müzik aletleri ve kendi başlarına oyalanmaktan zevk aldıkları her türlü malzeme ile doldurun.

Kişisel katılım

  • Gaye

Evimiz kocaman bir bahçe içinde güzel bir evdi, ama annemin ve babamın eviydi. Eve hiçbir arkadaşımı getirmek istemediğim için, ben de arkadaşlarımın evine gitmek istemezdim. Sonunda çok utangaç ve içe kapanık bir insan oldum.

Özgüven kazandırma derslerine katılan öğrencilerimden biri -Bu sözlere karşıt olarak, bir arkadaşımın oğlunun sözlerine de yer vermek isterim.

"Anne ben 18 yaşıma gelince ne olacak? Bu evden ben mi gideceğim, yoksa sen mi?"
- Tom, 10 yaş

Elbette, çocukların anababalarının evlerini bu kadar benimsemeleri de hoş değil. Ancak, kendilerini istenmeyen bir misafir olarak görmeleri de özgüven kazanmalarını olanaksız kılar. Çocukların özellikle de küçükken, Tom´un hissettiklerinin aynısını hissetmeleri çok önemlidir.