29 Agustos 2008 tarihli konular

İştahı Azaltmanın 10 Yolu

  • yaprak

1. Protein ağırlıklı kahvaltı edin. Zaman ilerledikçe daha az acıkacak ve gün boyunca 267 kalori daha alarak beslenebilirsiniz. Sabahları 2 yumurta ve üzerine marmelat sürülmüş 2 dilim ekmek yenilerek doygunluk hissi geciktirilebiliyor.

2. Canınız birşeyler yemek istediğinde merdiven inip çıkın, koşun yani kendinizi yorun. Yiyecekleri ulaşmanızın zor olacağı yerlere koyun. Bu kadar yorgunluktan sonra, favori yiyeceğinizi alıp yemek canınız istemeyecek. Sadece su içerek açlığınızı yatıştırabileceksiniz.

3. İyi uyumaya özen gösterin ve birşey yiyerek rahatlamak yerine mümkünse şekerleme yapın.. Uykunun insanları acıktırmadığı, atıştırma hissi uyandırmadığı belirtiliyor.

Beslenme konusunda yaygın yanlış inanışlar

  • yaprak

Beslenme ve Diyet Uzmanı Turgay Köse, beslenme konusunda halk arasında yaygın inanışlar bulunduğunu belirterek, bunların bazılarının bilimsel olduğunu, bazılarının ise gerçeklerle ilgisi bulunmadığını söyledi. Turgay Köse, çoğu kişinin balık ve yoğurdun birlikte tüketildiğinde zehirlediği, kabak çekirdeğinin daha az kalori ihtiva ettiği, çay ya da diğer sıvı içeceklerin suyun yerini tuttuğu gibi kulaktan dolma bilgilere sahip olduğunu kaydederek, bunların doğru olmadığını ifade etti.

Yanlış beslenme alışkanlıkları ve asılsız duyumlardan bazıları hakkında bilgi veren Beslenme ve Diyet Uzmanı Turgay Köse, halk tarafından yanlış bilinen konulardan birinin kabak ve ay çekirdeklerinin ihtiva ettiği kalori miktarı olduğunu söyledi. Kabak çekirdeğinin ay çekirdeği kadar yüksek kaloriye sahip olmadığı şeklindeki görüşün yanlışlığına değinen Köse, şu bilgileri verdi:

Sağlıklı Beslenme Kaynakları

  • Lokman

Anti-oksidan nedir?

Yaşamımız boyunca mükemmel işleyişine akıl sır erdiremediğimiz vücudumuz belli bir yaştan sonra ihanet eder ve toksit maddeler, cildin kolejen tabakasını tahrip eden serbest radikaller ve karbon monoksit gibi zararlı gazlar oluşturarak yaşlanma sürecini başlatır.

Bitkilerdeki bazı vitaminlerin bu süreci azaltıcı etkisi vardır. Bir nevi vücuttaki paslanmayı giderirler. Hakkında uzun süredir araştırmalar yapılan, kongreler düzenlenlenen söz konusu vitaminler, geçtiğimiz yıllarda bir başlık altında toplanmış ve anti-oksidan (paslanmayı geciktirici) adını almıştır. Anti oksidanların tıbben etkisi kanıtlandıktan sonra kozmetik sektörünün bundan faydalanmaması kaçınılmazdı tabii. Birbiri ardına üretilen serbest radikalleri önleyici, zengin E vitamini içeren bakım kremleri anti oksidanların sadece beslenme yoluyla alınmasıyla ibaret olmaktan çıkarttı.

Oruç, vefa duygusunun en güzel alametidir

  • PARATONER

Allah'ım! Senden bizim, inanan kardeşlerimizin ve topyekün insanların kalblerini, imana, İslam'a, Kur'an'a, ihsan duygusuna ve Peygamberimiz vasıtasıyla bize gönderdiğin bütün hakikatlere tastamam açmanı diliyoruz. Rabb'imiz! Nezd-i ulûhiyetinden göndereceğin nurlarla gönüllerimizi aydınlat.. sadırlarımıza, sînelerimize inşirah sal.. Senden hayr u hasenât istikametindeki bütün dilek ve maksatlarımızı gerçekleştirmeni niyaz ediyoruz

Oruç, vefa duygusunun en güzel alametidir

Gençlermi Ailelermi?

  • asi_061

Günümüzün modası flört;bu konuda hep gençler suçlanır haram diye,ama ya aileler hiçmi suçlu değil? Annelerimiz hep kızlarını korurlar dimi flörtten ama ya erkek cocuklarını korumazlar dimi ama artık öyle bir dönemdeyizki aileler bile flörte sıcak bakıyor aman gencliktir yasasın diyorlar haramını düsünmeden sonunu düsünmeden 2/3 kadın bir araya geldiginde konu aynen sudur cok sahit olmusumdur bu konusmalara.

Yoğurt ve Pre-Probiotikler

  • Lokman

Süt ürünlerinin ana gıda gruplarından olan yoğurt en besleyici, sağlıklı ve yüksek miktarda protein , kalsiyum, fosfor, iyod, flor ve çeşitli vitaminleri de içermektedir.

Yoğurt bağışıklık sistemini güçlendirerek bir çok hastalığı önleyici etkiye sahiptir. Yoğurdun ve yoğurt üretiminde kullanılan laktik asit bakterilerinin kanser, enfeksiyonlar, gastro intestinal hastalıklar ve astım gibi hastalıkları önleyici etkilerinin olduğu yapılan araştırmalarda bulunmuştur. Tüm bu hastalıkların oluşmasında en önemli nedenin bağışıklık sistemi olduğu saptanmıştır.

Yoğurdun bağışıklık sistemine uyarıcı etkisinden dolayı çeşitli hastalıkların önlenmesinde önemli bir etkendir. Yoğurdu sofralarından eksik etmeyen kişiler ve özellikle yaşlılar gibi bağışıklık sistemi baskılanmış gruplarda bağışıklık sistemi ile ilgili hastalıklara karşı direnç de artmaktadır.

Yeme Bozuklukları

  • Lokman

Günümüzde görülen yeme bozuklukları arasında anoreksiya nervoza, bulimia nervoza ve atipik yeme bozukluğu (kontrolsüz yeme ve binge-eating disorder) olmak üzere 3 rahatsızlık bulunmaktadır.

Genellikle yüksek sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerde görülmektedir. Şişmanlıktan korkulması, genç kızlarda mankenlere özenti, gelişim sorunları,psikolojik etmenler nedenler arasındadır.Yeme bozuklukları, yediğinden suçluluk duyarak kusma, tiksinerek yememe veya bir daha yiyemeyecekmiş gibi aşırı yemeden dolayı açığa çıkmaktadır.

Yaşlılıkta Beslenme Alışkanlığı

  • Lokman

Dünya sağlık örgütüne göre; 45-59 yaş arası orta yaş, 60-74 yaş arası yaşlılık, 75-89 yaş arası ileri yaşlılık, 90 ve üzeri yaşlar ihtiyarlık olarak tanımlanmaktadır.

Yaşlanma deyince cildin kırışması, belin bükülmesi, gözlerin iyi görmemesi, hafıza kaybı ve bazı hastalıkların ortaya çıkması anlaşılır. Aksine insanın doğduğu tarihle hesaplanan yaşla, hissettiği yaş arasında büyük farklılıklar yaşanabilir. Bu durum fiziksel ve ruhsal sağlığımıza, beslenmemize ne kadar dikkat ettiğimize bağlıdır.

Yağlar

  • Lokman

Suda çözünmeyen eter, kloroform, benzen gibi çözücülerde çözünen organik bileşiklerdir. Yağlar en çok enerji veren besin öğesidir.

Elzem yağ asidi ve yağda eriyen vitaminler vücuda yağ ile alınır. Deri altı yağ tabakası vücut ısısının kaybını önler. Yağ, organları çevreleyerek dış etkenlerden korur, midenin boşalmasını geciktirir.

Vücudun İhtiyacı Vitaminler

  • Lokman

Normal büyüme ve yaşamın sürdürebilmesi için gerekli olan yiyecekler de doğal olarak bulunan organik bileşiklerdir.

Vitaminlerin büyüme ve sağlıklı nesillerin oluşmasına , sinir ve sindirim sistemlerinin normal çalışması , besin öğelerinin elverişli kullanılması ve vücut direncine yardım gibi görevleri vardır. Vitaminlerin yetersiz alınımında vücut çalışmasında bozukluk ortaya çıkar.

Vejeteryan Olmak

  • Lokman

Beslenme hepimizin en doğal ihtiyaçlarından biri. Herkes bu ihtiyacını kendi damak zevkine ve inançlarına göre karşılıyor. Bazıları mangalda iyi pişmiş bir bifteği ya da şarküteri ürünleriyle süslü bir pizzayı vazgeçilmez buluyor. Kimisi ise hayvansal gıdaların insan sağlığına uymadığına inandığından ya da hayvanları çok sevdiğinden vejetaryen olmayı tercih ediyor. Yalnızca sebze – meyve ve baklagillere dayalı beslenme sağlıklı olabilir mi? Bu sorunun yanıtı uzmanlar tarafından halen tartışılıyor. Ancak, bazı vejetaryenler inançları konusunda oldukça katı olduklarından çocuklarını da bu şekilde yetiştiriyorlar. Bu durumun gelişme çağındaki bir çocuk için ne derece doğru olduğunu tespit edebilmek için vejetaryenliği iyi bilmek gerekiyor.

Vejetaryenliğin temelinde et ve diğer hayvansal gıdaları yememek yatıyor. Ancak onlarda kendi aralarında 4 gruba ayrılıyorlar. Bitkisel gıdaların yanı sıra yumurta yiyenler (ovo – vejetaryenler), süt ve süt ürünleri tüketenler (lakto – vejetaryen), her ikisini de yiyenler (lakto – ovo – vejetaryenler) ve ne yumurta ne de süt ve süt ürünleri tüketenler (vejanlar).

Tahıllar

  • Lokman

Ekmek ve hububat gibi tahıl ürünleri büyük ölçüde karmaşık karbonhidratlardan oluşurlar. Ayrıca sağlıklı dozda vitaminler, mineraller ve lif sağlarlar. "Zenginleştirilmiş" unda tahılın öğütülmesi sırasında kaybedilen bir takım vitaminler vardır. Bu tür gıdalar her tür ekmeği buğday, mısır, pirinç, yulaf ve pirinç, arpa ve mısır gibi tahılları içerir. Her gün, dört ya da daha fazla porsiyon tahıl ürünü yiyin. gibi bazı tahıllarla birleştirilmesi gerekir. Her gün dört ya da daha fazla Meyve ve sebze porsiyonu tavsiye ediyoruz.

Tereyağı kalp krizini önlüyor

  • aSYa

Yeni bir araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, tereyağı ve sığır eti kalp krizi riskini ve kolesterolü düşürüyor, şeker hastalığı ve obeziteyi tedaviye yardımcı oluyor.

Alberta Üniversitesi profesörü Spencer Proctor ve asistanı Flora Wang tarafından yapılan araştırma sırasında, 16 hafta boyunca deney farelerine tereyağı ve inek etinde bolca bulunan vaksenik asit bakımından zenginleştirilmiş diyet uygulandı.

Vaksenik asidin vücutta kolesterol başta olmak üzere birçok rahatsızlığa sebep olan şilomikronların oluşmasını yavaşlattığı gözlemlenirken, deney sonunda kötü kolesterol olarak bilinen LDL başta olmak üzere, toplam kolesterol ve trigliseritte düşüş görüldü.

Doğru beslenme, kanserden korunmada önemli

  • aSYa

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gamze Çan, dünyada ve Türkiye’de en sık görülen kanser türlerinin erkeklerde akciğer, kadınlarda ise meme kanseri olduğunu belirtti.

Beslenme faktörlerinin kansere yol açtığına dikkati çeken Prof. Dr. Gamze Çan, aşırı kırmızı et ve yağlı yiyecek tüketiminin kalın bağırsak kanseri, aşırı tuz tüketiminin ise mide kanserine neden olduğunu ifade etti.

Kanserden korunmak için kansere yol açan faktörlerden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Çan, “Sigara ve alkolden uzak durmalı, güneş ışığının dik geldiği saatlerde özellikle küçük çocukları güneşten korumalıyız” dedi.

Şifalı bitkilerin de yan etkileri var

  • aSYa

İleri Etkili Teknoloji Değerlendirme Merkezinden (HiTEC) Janet Martin, farklı ilaçların kullanımı ile ilaçların şifalı bitkilerle kullanımından doğacak ters reaksiyonların ölüme neden olabileceğini söyledi.

2. Uluslararası Hasta Güvenliği Kongresi’ne katılan Martin, ilaç-ilaç ve ilaç-bitki etkileşimlerin zaman zaman ters etki yaratabildiğine dikkati çekti. Martin, ABD’de 1998-2005 yılları arasında ilaç kullanımı hatalarından dolayı hastanede ölüm oranlarının, önceki yıllara oranla 3 kat arttığına işaret ederek, ilaç kullanımındaki hatalardan kaynaklanan ölümler arasında ‘farklı ilaç kullanımında farmakolojik ajanların birbirini olumsuz etkileyip ters etki yaratmasının’ önemli yer tuttuğunu vurguladı. Martin, özellikle 65 yaşın üzerindekilerde ve çocuklarda ilaçların etkileşimlerinin ters olması nedeniyle ölüm riskinin arttığına dikkati çekti.