2009 yılı Ocak ayı konuları

Akdeniz Diyeti

  • Lokman

Akdeniz denilince hemen çoğumuzun aklına deniz, güneş ve kumsallar gelmektedir. Yiyecekleri ve yemek alışkanlıklarının özellikleri ise pek bilinmemektedir.

Akdeniz bölgesinde yaşayan insanların kronik hastalıklara daha az yakalanmaları ve ortalama yaşam sürelerinin daha uzun olması araştırmacıların ilgisini çekmiş ve yapılan bir takım deneysel çalışmalarla da bu bölgenin diyetsel alışkanlıklarının buna sebep olduğu kanıtlanmıştır. Temellerini Girit, Yunanistan ve Güney İtalya halkının yemek alışkanlıkları kalıplarından alan Akdeniz diyetinin kalp krizlerini önleyebildiği ve bazı kanser tiplerinin riskini azaltabildiği uzun yıllar süren çalışmalar sonucu ortaya çıkarılmıştır.

İlk kez 1950-60 lı yıllarda Amerikalıların da içinde olduğu 7 ülkeden 12000 erkeğin yaşam tarzları ve beslenme alışkanlıkları ile ilgili yapılan araştırmada Akdeniz diyeti ilgi çekmeye başlamıştır.

Vitaminler ve Faydaları

  • Lokman

A vitamini eksikliği: Kilo alamama, boyun uzamaması, gözyaşının yetersiz salgılanması, gözün parlaklığını yitirerek kuruması, gece görememe ve derinin kuruyarak pullanması A vitamini eksikliğinin yarattığı bazı şikayetlerdendir.

B1 vitamini eksikliği: Büyüme döneminde özellikle sinir sisteminin gelişmesi ve metabolizma için B1 vitaminine ihtiyaç duyulmaktadır. Eksikliğinde kusma, iştahsızlık, huzursuzluk, nefes almada zorluk, kalp çarpıntısı, morarma, kalp yetmezliği, merkezi sinir sistemi bozuklukları, ses kaybı, görme bozuklukları ile beriberi hastalığı yaşanabilir.

B2 vitamini eksikliği: Tek başına bu vitaminin eksiklik belirtilerinin görülmesi nadirdir, genellikle diğer vitaminlerin de eksikliği ile birlikte ortaya çıkar. B2 vitamini eksikliği çocuklarda büyümenin yavaşlaması, kilo kaybı, canlılıkta azalma ve sindirim sorunları gibi durumları da beraberinde getirir.

B3 vitamini eksikliği: Kolay yorulma, sinirlenme, iştahsızlık, hazımsızlık, bulantı, kusma ve ishal, dilde yanma hissi, kızarma, diş eti hassasiyeti, ağız kokusu, deride ışığa karşı hassasiyet, cildin sertleşmesi, huzursuzluk, uykusuzluk, baş ağrısı ile başlayan, ellerde titreme, artan endişe, korku, kaygı duyguları ile devam edip psikoz tablosuna kadar giden sinir sistemi şikayetleri ortaya çıkar.

Mineraller, Görevleri ve Faydaları

  • Lokman

Vücudun kendi kendine oluşturamadığı inorganik maddeler olan mineraller, vitaminler ile birlikte çalışarak vücutça en fazla ihtiyaç duyulan bölgelere etkin bir şekilde ulaşmalarını sağlarlar. Dolayısıyla insan vücudunun en az vitaminler kadar minerallere de ihtiyacı vardır.

Kan basıncında, kalp ritminde, kas fonksiyonlarında, vücuttaki sıvı dengesinin devamlılığında, üremede oldukça önemli rol oynayan mineraller ayrıca kan oluşumunu ve sağlıklı sinir fonksiyonları gelişimini de kontrol ederler.

Özellikle büyüme ve gelişme çağındaki çocuklarda mineral eksiklikleri oldukça büyük sorunlara neden olabilmektedir:

Çinko: İnsan organizmasının büyüme ve farklılaşma gibi pek çok biyolojik sürecine katkı sağlayan çinkonun eksikliğinde çocuklarda bağışıklık sistemi yeterli derecede etkin olamadığı için multisistem hastalıkları görülebilir. Büyüme ve gelişme geriliği oluşabilir. Ayrıca ergenlik çağında cinsel olgunluğa erişememe, enfeksiyonlara dayanıksızlık, iştahsızlık ve kilo alamama, öğrenme ve dikkat eksikliği, tat alma duyusunda bozukluk, akne, dermatit, saçlarda incelme ve dökülme gibi cilt sorunları yaşanabilir.

Besinlerdeki Kimyasal Maddeler ve Çocuklara Zararları

  • Lokman

Kimyasalların ve besinlerdeki katkı maddelerinin çocuklarımızın sağlığını tehdit eden çeşitli zararları vardır. Bunlardan başlıcaları şunlardır:

- Özellikle alerjik bünyeli çocuklarda; anaflaksiye dahi yol açabilen çeşitli alerjik reaksiyonlara ve ürtikere sebep olabilirler. Astım ve alerjik bozukluğa yol açabilirler.

- Kansere yol açabilirler. Çocuklarımıza verdiğimiz her türlü katkı maddesi içeren yiyecek yavrularımızın kanser olması için ortam hazırlamaktadır. Ayrıca bebeklere yalancı meme verilmemeli, plastik biberon kullanılmamalı, daha sağlıklı olan cam biberon kullanmalıdır. Besinlerdeki kimyasal maddeler haricinde çocuklarımızı kansere yol açan radyoaktif faktörlerden de korumamız gerekmektedir. Bunların en önemlileri cep telefonu, televizyon ve bilgisayardır.

- DEHA; hiperaktivite ve dikkat eksikliğine yol açabilirler. İngiltere Gıda Standartları Ajansı’nın (FSA), rastgele seçilen 300 çocuk üzerinde yaptığı araştırma, çocukların katkı maddeleri içeren bir içeceği içtikten sonra ani hareketler yaptıklarını ve konsantrasyonlarını kaybettiklerini ortaya koymuştur. İngiltere Gıda Standartları Ajansı, hiperaktif çocukların durumunda daha az katkı maddesi kullanımı yoluyla bir iyileşme sağlanabileceğini bildirmiştir. Katkı maddelerinin sağlığa zararlı etkileri hakkında yapılan araştırmalar sonucunda; çocukları hiperaktif olan ailelerin özellikle “E” kodlu katkı maddeleri taşıyan gıdaların tüketimini kesmeleri tavsiye edilmektedir. Ayrıca DEHA için de çocuklarımızı cep telefonu, televizyon, bilgisayar vb. radyoaktif faktörlerden korumak gereklidir.