Aciz.Net

'ZİNA'ile ilgili HADİS'ler

710 - İbnu'z-Zübeyr (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "(Kâbe'ye) Kur'ân-ı Kerim'de, Beytu'l-Atik denmiş olması (Hacc 29, 33) ona hiç bir cebbârın galebe çalmamış olmasındandır."

Tirmizi, Tefsir, Hâcc (3169).

Chat aşkları aldatma sayılır mı?

SANAL SEKS İÇİN PSİKOLOG VE PSİKİYATRLAR FARKLI YORUMLARDA BULUNUYOR..

Masa başında ya da diz üstünde sevişiyor ancak partnerini görmüyor, sesini duymuyor... Karşısındakine klavye ve mouse ile hükmediyor... Peki, internette yaşanan bu birliktelik sayesinde 'eşini aldatmış' oluyor mu?

KIZ ÇOCUKLARI VE BABALAR

Evlat sahibi olmak güzel şey. Anne-babalar olarak, evladımızı kız veya erkek olarak tercih etme peşinde ve ayrım yapma durumunda değiliz şüphesiz. Ama onlar farklı yaratıldıkları için, biz de bu farklılığa dayalı bir gelişim, eğitim ve terbiye süreci uygulamak mecburiyetindeyiz. Diğer taraftan, anne ve babalar kız ve erkek çocukların farklı yaradılışına uygun tavırlar geliştirmeli, her iki cinsin farklı tabii ihtiyaçlarını dikkate almalıdır.

Arıların da Bir Bildiği Var

1. Arılar 1 gram bal için çiçeklere en az 7000 uçuş yapıyorlar.

Sen ömür boyu mutluluk için yüzlerce kez pişman olmayı, binlerce kez naz çekmeyi, onlarca kez kavga etmeyi, anlaşmazlığa düşmeyi, hayal kırıklığına uğramayı, çiçekler getirmeyi, çikolatalar almayı, yüzlerce kez özür dilemeyi, binlerce kez sözünü geri almayı, binlerce kez “affet beni” demeyi, on binlerce kez “seni seviyorum” demeyi göze almalı değil misin?

2. Bir kg bal için ise 40 bin tane arı, 6 milyon çiçeği dolaşıyor.

Sen bir tutam sevda için, hiç bitmeyecek bir aşk için, en az beş duyunla, onlarca duygunla, binlerce güzel sözle, yüzlerce bakışla, susuşla, dinleyişle, dokunuşla, sevdiğinin beş duyusunu dolaşmalı, yüzlerce beklentisini karşılamalı, onlarca duygusuna karşılık vermeli, hayal kırıklıklarına, tedirginliklerine, nazlarına, kaprislerine, hüzünlerine, pişmanlıklarına, taşkınlıklarına, vurdumduymazlıklarına, kararsızlıklarına, korkularına, kaygılarına doğru yolculuk etmeli, onun kalbinin bütün köşelerini, aklının bütün kıvrımlarını, ruhunun bütün vadilerini dolaşmalı değil misin?

İnsanımızı zararlı alışkanlıklardan korumada Kur’ân Yöntemi

Kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerim, davranışlarımızı değerlendiren, bizleri hep iyiye, yararlıya yönlendiren bir rehberdir. Zararlı alışkanlık, Kur’ân’ın iyi/güzel görmediği, kısaca tasvip buyurmadığı her söz ve eylemdir. Bunların başında bugün pek çok insanın içerisine düştüğü alkol, uyuşturucu, sigara, zina-fuhuş, tefecilik-faiz gibi şeyler gelmektedir. Kur’ân, bunları kötü, zararlı, haram, günah, pislik olarak nitelendirir. Bu davranışlar, tarih boyunca insan toplumlarında hep görünen şeylerdir. Bunlar, Kur’ân öncesi toplumlarda olduğu gibi, Kur’ân’ın indiği toplumda da vardı, günümüz toplumlarında da vardır. Yüce Kitabımız, bu sayılan kötülüklerin içerisinde boğulan insanları almış, onlarla ilgilenmiş, onları aydınlatmış, şuurlandırmış ve sonuçta temiz bir toplum hâline getirmiştir.

Cinsel Oyunlar (Seks oyunları)

Cinsel istegin uyanmasi, ya da cinsel cosku, erkek ve kadin vücutlarinin cinsel birlesmeye elverisli hale gelmesini saglar. Bu, bütün vücutta oldukça karmasik degisimlerin olmasi demektir.

Erkekte cinsel istegin uyandigini gösteren en belirgin dönüsüm, penisin sertlesmesi ve diklesmesi, kadindaysa dölyolu agzinin ve çeperinin nemlenmesidir. Ayni zamanda kadinin dis üreme organlari (dis ve iç dudaklar) siser ve klitorisi de iç dudaklarin arasindan görünür hale gelir.

Bu fizyolojik dönüsümlerin kaynagi beyindir. Açlik, susuzluk ve uyku istegi gibi cinsel istek de beyinden kaynaklanir. Cinsel arzu, beynin duygulari kontrol eden bölgesindeki bir merkezin uyarilmasiyla ortaya çikar. Beyindeki cinsellik merkezleri çocuklukta görece hareketsizdir, ama ergenlikte hormonlarin ve özellikle androjen düzeyinin yükselmesi beynin bu merkezlerini harekete geçirir ve böylece bir yetiskinin cinsel istek duymasi mümkün olur.

Su, Ateş ve Aşk

Su, ateş ve aşk dost olmuşlar ve birlikte zaman geçirmeye başlamışlar. Birbirlerine öylesine alışmışlar ki, su ateşsiz bir yere gidemez olmuş, ateş suyu görmeden uyuyamaz olmuş, aşk ateşsiz yürüyemez olmuş, su aşksız akamaz olmuş. Zamanla aralarına ayrılığın girmesinden endişelenmişler, birbirlerini kaybetmekten korkar olmuşlar. Başbaşa oldukları bir gün, kaybolurlarsa birbirlerini nasıl bulabileceklerini anlatmaya karar vermişler.

Ateş ve aşk suya sormuşlar: “Kaybolursan seni nasıl bulacağız?”

“Nerede bir şırıltı duyarsanız, beni orada bulabilirsiniz” diye cevap vermiş su.

“Peki,” demiş ateş ve aşk, “seni bulduğumuzda bizi hayli özlemiş de olacağına göre güzel bir karşılama hazırlarsın değil mi?”

“Elbette!” demiş su şırıltıyla.

Serin damlalarıyla ateşin omuzuna dokunmuş:

“Dostum, ateş, sen geldiğinde içim öyle ısınır, öyle ısınır ki, sevincimden buharlaşır, uçarım, göğe yükselir, bulut olurum.”

Ateş bu cevaba çok sevinmiş, daha bir hararetle yanmaya başlamış.

Sonra küçük mavi gözlerini aşka çevirmiş:

Doğum kontrol haplarının kullanımı

Doğum kontrol ilaçları 21 tane hap içeren kutular şeklinde satılır. Monofazik haplarda ilaç paketinin arka yüzünde her hap için haftanın bir günü yazar. İlk ilaç genelde adet kanamasının başladığı ilk gün alınır. Ancak kanamanın ilk 5 günü içinde alınmaya başlanması durumunda da etkisinden birşey yitirmez. Eğer hap almaya başlarken paketin arkasında yazan günden başlarsanız bu sayede hap atlayıp atlamadığınızı daha kolay kontrol edebilirsiniz. Örneğin adet kanamanız Çarşamba günü başlamışsa paketin arkasında Çarşamba yazan haplardan birini alarak başlamalı ve daha sonra sırayı izlemelisiniz. Eğer multifazik hap kullanıyorsanız mutlaka arkasında 1 yazan haptan başlamalısınız.

Cinsel yaşam eşler arası ilişkiyi etkiler mi?

Evlilik, hayatın ciddi adımlarından biri ve bir çok gerçekle birebir karşılaşma sürecidir. Evlilikle beraber faklı bir insanla aynı çatı altında yaşamaya başlar ve eşimizi tanımak isteriz işte cinsellikte bu tanıma süreçlerinden biri.

Evlilikte cinsellik hafife alınamayacak kadar önemlidir. Zira evlilikteki her şey gibi cinsellikte bir paylaşımdır ve iki tarafında bu paylaşımdan memnuniyeti esastır.

Bütün bunlarla beraber cinsellik evlilik için her şey değildir. Eğer öyle olsaydı cinsellik ihtiyacı giderildikten sonra eşler arasında ömür boyu mutluluk olması gerekirdi. Oysa eşler arası cinselliğin verimli, iyi ve hoş olabilmesi ancak eşler arası zihinsel ve ruhsal ilişkinin iyi olmasıyla alakalıdır..Bu günkü yazımız cinsellikten ziyade cinselliğin evliliğin dinamiklerini nasıl etkilediğine ilişkin olacaktır.

Çeyrek Tesettür Gerçek Tesettüre Karşı ya da Başörtülü Çıplaklar

Makyajın rengine uygun başörtüsü ya da başörtüsüne uygun renk ve biçimde kıyafet; başörtüsü modası denilen yeni moda türedi. Her dışarıya çıkmadan ütüden geçirilen, ayna karşısında yarım saat uğraşılarak takılan, kendisine verilen para ile Afrika'da bir kadının hayat boyu kendini tümüyle örtecek giysi alabileceği bir aksesuar.

Bu tavırlara bakarak "bu hanımlar kapanmak, Allah için örtünmek istediklerinden, nâmahrem bakışlara dur demek için başörtüsü takıyorlar" diyenler beri gelsin; Allah sorarsa bunlara olumlu şâhitlik yapabilecek kaç kişi çıkar dersiniz? Cinsel çekiciliği/câzibeyi kitabına/eşarba uydurup gözü açık safları kandırmak isteyen şeytan, insana sağdan yaklaşırken başörtüsü şeklinde flama kullanıyor olmasın? Yoksa bu yozlaşmış acınası başörtülüler, erkeklerin dikkatini bu şekilde daha çok çekmek için başörtüsünü yem ve istismar aracı mı görüyorlar?

Evlenmek mi, Aile Kurmak mı?

EN BÜYÜK SAVAŞLAR nerede oluyor? Irak’ta mı, Filistin’de mi? En büyük incinmeler nerede yaşanıyor? Atılan bir kurşunda mı? Yıkılan bir evin altında kalmakta mı?

En büyük mutluluklar nerede yaşanıyor? İnsanın cenneti neresi? Bir tatil diyarı mı? İş yerlerinde geçirilen zamanlar mı? Sessiz bir orman mı?

İnsanın cenneti ve cehennemi neresi? Öyle bir yer var ki, insanın hem cenneti, hem cehennemi oluveriyor. En büyük mutlulukların sahnesi olabildiği gibi, bir anda en büyük savaşların meydanı oluveriyor. Cennetten cehenneme, cehennemden de cennete anlık geçişler oluyor. Ânında cennet ânında cehennem kurulabiliyor burada.




Burası evlilik. Büyük mutlulukların da büyük meydan savaşlarının da mekânı. Modern zamanlarda ise evlilikle ilgili iyi haberler duyulmuyor. Kötü bir el, cennete el atmış sanki, duvarlarını kirletiyor, eşyalarını kırıyor, düzenini bozuyor.

Zinadan ve Sihâktan Sakınmak

"Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, şüphesiz bir hayasızlıktır, kötü bîr yoldur" (Sûrei İsrâ).

Aralarında nikâh bağı bulunmayan bir erkek ile kadının cinsi mukarenette bulunmasına zinâ adı ve­rilmektedir.

Kadın, fahişeliğini iki şekilde tezgahla­maktadır:
a) Nikâhlısı olmayan bir erkek île;
b) Kendisi gibi bir kadınla.

Bunlardan birinciye "zinâ", ikincisine "Sihâk" adı verilmektedir.
"Ben Müslümanın!" diyen bir genç, zinadan kaç­mak ve zinaya yaklaştıran sebeplerden uzaklaşmak mecburiyetindedir.

Bu yazıyı okumazsan ikinci şansın, son şansın olabilir

İkinci şans, her şeye yeniden başlama fırsatıdır. Birçok insan, yaşamında ikinci bir şans ister. Sıklıkla ikinci şans, bir başarısızlığın ardından istenir. Bir sınavda başarısız olursak ikinci şans isteriz. Eşimizle sorunlar çözülmez hale geldiğinde, keşke evlenmeseydim ya da başkasıyla evlenseydim deriz. İşimizi yönetirken başarısız olursak, keşke öyle yapmasaydım da şu şekilde yapsaydım deriz. Bazen çok öfkelenir, kırarız birisini. Başa dönmek için ikinci bir şans isteriz. Her seferinde alternatif hareketi yapabilmek için ikinci bir şansı isteriz.

İkinci şansın ve içinde bulunduğumuz dönemle olan ilişkisi

Kadınlarla tokalaşmak

Bugünlerde gazete sütunlarına ve TV ekranlarına yansıyan, “kadınlarla tokalaşma” konusunda acaba dinimizin hükmü nedir ve Peygamberimizin örnek tatbikatı nasıldır? Kur’an-i Kerim’deki “Zinaya yaklaşmayınız” emri gayet açıktır. Bu emirle, zina yapmak şöyle dursun, zinaya giden bütün yollar bile yasaklanmaktadır. İki cins arasındaki, dokunmak/tutmak gibi fiiller, zinadan önceki hareketler oldu?u içindir ki, İslâm dini meşru olmayan bu fiilleri de yasaklamıştır.

Bir TV kanalında Ali Rıza Demircan Hocamızın da söylediği gibi, bu fiillerin zinaya en yakın olanı dokunmak, yani temastır. Tokalaşmada da temas olduğuna göre, bunun dinimize göre hükmünü bilmemiz icap eder.

Hayal Kırıklıkları

Hepimizin hayatında hayal kırıklıkları vardır... Yaşadığımız büyük hayal kırıklıkları... O korkunç gerçekle yüzleştiğimiz anlar… En çok da ilişkilerimizde yaşadığımız hayal kırıklıkları acıtır canımızı…

Ulaşmaya çalıştığın şeyin aslında o şey olmadığını, yıllarını boşa verdiğini anlamak gibi...

Bir şarkıyı söylerken birden artık o şarkıyı kimsenin hatırlamadığını anlamak gibi...

Hayaline dokunup onunla sevişememek gibi...

Bir gece uyanıp yanındaki adama tüylerin ürpererek bakmak gibi...

Ya da sen ona çok alıştığını farkettiğinde onun ‘büyü bitti’ demesi gibi...

Bir adım atabilsen herşey değişeceğini çözdüğün anda artık yürüyemediğini anlamak gibi...

Aniden herkesin içinde birine aşık olduğunu belli eden bir laf ettiğinde herkesle birlikte onunda gülmesi gibi...

Ya da hayatının aşkının gözünün ucunda bir damla olarak durması gibi..

Aşık olduğuna pişman olmak ama bir türlü tüketememek gibi...

Ya da yıllardır baktığın aynanın camının kırık olduğunu anlamak gibi...

İlginç bir vazgeçirme yöntemi

Yaşlı bir adam emekliye ayrılır ve kendine bir lisenin yanında küçük bir ev alır. Emekliliğinin ilk birkaç haftasını huzur içinde geçirir; ama sonra ders yılı başlar. Okulların açıldığı ilk gün dersten çıkan öğrenciler, yollarının üzerindeki her çöp bidonunu tekmelerler, bağırıp, çağırarak geçer giderler. Bu çekilmez gürültü günler sürer ve yaşlı adam buna bir son vermeye karar verir.

Ertesi gün çocuklar gürültüyle evine doğru yaklaşırken, kapının önüne çıkar onları durdurur ve,
"Çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz. Bu neşenizi sürdürmenizi istiyorum sizden. Ben de sizlerin yaşındayken aynı şekilde gürültüler çıkarmaktan hoşlanırdım, bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz. Eğer her gün buradan geçer ve gürültü yaparsanız size her gün bir dolar vereceğim" der.

Bu teklif çocukların çok hoşuna gider ve gürültüyü sürdürürler. Birkaç gün sonra yaşlı adam yine çocukların önüne çıkar ve şöyle der:

"Çocuklar, enflasyon beni de etkilemeye başladı. Bundan böyle size sadece günde elli sent verebilirim…"

Kültür farklılığı evliliğinizi sarsmasın

Basit gibi gelse de her evde giyimden yemek kültürüne kadar bir dizi sorun yaşanır. Peki bunlar nasıl aşılabilir?
Sevgi ya da aşk her şeyi çözmüyor. Evlenmeye karar vermeyle birlikte bir seremoni süreci başlıyor. Kız isteme, nişan, nikah ve düğün. Beraber bir evi paylaşma, sorumluluklar, alışkanlıklar ve her yöreye has yaklaşımlar evlilik çatısının altında gerginliklere yol açıyor. Ne alınacağı, neyin getirileceğinden başlayan ve evlilik sonrasında ev içinde devam eden farklı kültürlerin kaynaşma problemi kimi zaman aşılamayarak evliliği bir zindana dönüştürebiliyor. Özellikle farklı bölgelerden yani bir Trabzonlunun bir Diyarbakırlıyla, bir İzmirlinin bir Vanlıyla ya da bir Edirnelinin Erzurumluyla evliliğinde kültürel farklılıklar kendini çokça hissettiriyor. Bu durum, giyim-kuşamdan yemek kültürüne, olaylara yaklaşım tarzına, ev içi sorumlulukların dağılımına kadar pek çok şeyi etkiliyor.

Evlilik dışı cinsel ilişki olan zina hakkında çevrenizdekiler ne kadar bilgi sahibi?

* Yabancı kadınlara şehvetle bakmak dahil bu fiillerden tamamen sakınıyorlar\n* Zinayı önlemek için evlik teşvik ediliyor. Ve bu konuda bilgilendiriyorlar\n* Yeteri kadar bilgi sahibi değiller, tv ve medyanın etkisi altındalar\n* İyiyi kötüyü seçebilmelerine rağmen zina, kadınlara bakmak konusunda duyarsızlar\n* Hiç bilgi sahibi olmadıkları gibi erkeklerin bu haramı işlemesini normal görüyorlar\n* Kadınlar dahil bu harama teşvik edici konuşmalar yapıyorlar, doğru olanı yaşamak isteyenlerle alay ediyorlar, küçümsü\n

MÜBAREK VİRÜS...

Yusufali virüsü internette pornoyla savaşıyor. Müslüman bir bilgiyasarcının geliştirdiği virüs bilgisayara zarar vermiyor...

Bir Türk hacker tarafından internette yayılan Zotob virüsünün ardından şimdi de Yusufali virüsü sanal alemde hızla yayılıyor. Ancak bir Müslüman Hacker'in geliştirdiği bu virüs, hemcinslerinin aksine bilgisayarlara zarar vermiyor, sadece erotik sitelerde gezmeyi seven kullanıcıları ayetlerle 'çileden çıkarıyor'.

Müslüman bir bilgisayar korsanı tarafından yazıldığı zannedilen virüs, bakın porno severleri nasıl dize getirip, dine çağırıyor: Virüslü bilgisayar kulananan bir kişi internette erotik içerikli sitelere girmeye kalktığında, Yusufali buna izin vermeyip ekrana Kur'andan ayetler geliyor.

DUA VE FAZILETI

بسم الله الرحمن الرحيم ـواذا سالك عباد عنى فانى قريب اجيب دعوة الداع اذا دعان فليستجيبوا لي وليوءموا بي لعلهم يرشدون ـ سورء بقرة


Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-dan rivâyete göre Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurmuşlardır ki:

"Sakın sizden biriniz duâ ederken "Yâ Rabb, dilersen beni mağfiret eyle, dilersen bana merhamet eyle" demesin. İstediğini sağlamca ve kat'ıyyetle istesin. Çünkü Allah'ı şu veya bu işe zorlayabilecek hiçbir kudret yoktur." (1)