8 Temmuz 2008 tarihli konular

2. Aşama: İçinizdeki yaralı çocuğu tanıyın

  • Gaye

Son alıştırmada, terapi dünyasında adına kişiliğinizin "anababa" denilen kısmı üzerinde çalıştınız. Bu, sadece başkalarının gereksinim ve istekleriyle ilgilenen değil, aynı zamanda onları yöneten ve hükmeden kısmıdır. Şimdi de içinizdeki "çocuk"la ilgili kısmı inceleyelim. Bu terimi, diğer bütün çocuklar gibi, sizin de doğuştan getirdiğiniz ya birtakım "doğal" özellikler:

hazırcevaplık, meraklılık, sezgi, yaratıcılık, şakacılık, maceraperestlik, duyarlılık, güvenilirlik, bencillik,ya da çocukluğunuzun ilk yıllarında içinde büyüdüğünüz çevreye veya gereksinimlerinizin karşılanma (ya da karşılanmama) şekline karşı geliştirdiğiniz uyum özellikleri:

Uyum, boyun eğme, beceriksizlik, ilgi çekme ihtiyacı, daleverecilik, asilik ve korkaklıktır.

3. Aşama - Kendi düşlerinize ve isteklerinize de yer verin

  • Gaye

"Düş kurmayı unutanlar umutlarını yitirirler."
Atasözü

Çocukların özgüvenlerine zarar veren ve pek de önemsenmeyen bir diğer konu, anababalarının artık düş kurmamalarıdır. Durum böyle olunca anababalar çocuklarına dolaylı ya da dolaysız yollardan şu mesajı verir: "Artık yaşamımda, sizden ve sizin geleceğinizden öte hiçbir umudum yok."

Anababalarının mutluluğunun tüm sorumluluğunu omuzlarında hisseden çocukların başarısızlık korkusu duymaları kaçınılmazdır. Çünkü, sınav notları ne kadar iyi olursa olsun, ne kadar güzel ve güçlü, itaatkâr ve yardımsever çocuklar olurlarsa olsunlar, arkadaşları ne kadar "iyi" çocuklar olursa olsun ya da ne kadar sorunsuz çocuklar olurlarsa olsunlar, anne ve babaları hiçbir zaman düş kırıklığı duygularından kurtulamayacaktır. (Zaten bir başkasının başarısından alınacak tat insanın kendi başarısından alacağı tat kadar doyurucu olamaz.)

4. Aşama - Çocuk bakımı ve gelişimi konusunda bilginizi arttırın

  • Gaye

"Bilgi, gücün kaynağıdır."

Bu söz her alanda olduğu gibi, özgüven kazanmada da geçerlidir. Son 50 yılda tüm dünyada, bilimsel araştırmalar ve hızlı bilgi ve beceri alışverişi sayesinde, çocuk bakımı konusunda çok yol katedildi. Bu bilgiler sayesinde artık bizler, fiziksel açıdan sağlıklı, duygusal bakımdan güçlü ve sosyal anlamda becerili çocuklar yetiştirebiliyoruz. Anababaları bu yenilikleri kabullenmiş ya da kabullenmeye istekli olan çocukların özgüvenli insanlar olarak yetiştirileceklerine inanıyorum.

Babalarımızın yetindiklerinin bizler için yeterli olmadığına her gün daha çok inanıyorum.
Oscar Wilde

Her şeyden haberdar, öğrenmeye istekli ve ilgili olan (ben her şeyi biliyorum diyenlerin aksine) anababaların şu konularda daha iyi olacaklarına inanıyorum:

- Çocuklarının potansiyellerinden en iyi biçimde yararlanabilmeleri için gereken kaynakları sağlamak,
- Kolaylıkla karar verebildikleri ve bir kriz döneminde neyin yapılması, neyin yapılmaması gerektiğini çok iyi bildikleri için, çocuklarına güvende olduklarını hissettirmek (örneğin, ufak tefek sorunlarda doktora koşmamak),

5. Aşama- Stresle başa çıkabilmenin yolları

  • Gaye

Stresle başa çıkma ile ilgili kurslar, artık başarılı şirketlerin eğitim programlarının en önemli bölümünü oluşturuyor. Eminim bu gelişme, yöneticilerin birdenbire fedakâr insanlar olmalarından kaynaklanmıyor. Bu insanlar, sadece stresle başa çıkmayı öğrenmenin randımanı arttırdığını farkettiler. Anababalann da aynı dersi almasında yarar görüyorum. Üstelik onların yaşadığı stres, iş yaşamındaki stresten çok daha yoğundur. Anababalık görevi fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak çok fedakârlık gerektirir. Üstelik kendinizi kötü hissettiğiniz durumlarla başa çıkabilmek için, yaptığınız fedakârlıkların ödülünü de çok geç alırsınız.

Stresle başedememenizin çocuklarınızın özgüven kazanmasında ne tür olumsuz etkileri olur? iki önemli etkisi olduğu kanısındayım: ilki çok stresli iken, yeterince sabırlı olamayıp davranmanız gerektiği gibi davranamamak. Örneğin, çok stresliysek:

- çocuğumuz ayakkabısını bağlamaya çalışırken, sabredemeyip biz bağlarız.
- çocuğumuzun oyuncaklarıyla yaptığı "şahane" kaleyi farketmeyip, sadece yerdeki dağınıklığı görürüz.

Çocuğunuzun Kendisini Tanımasına Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?

  • Gaye

Özgüven eksikliğinin nedeni bir başkası olmaya çalışmamızdır. Bu nedenle bir yalanı yaşarken, kişinin kendisine güven duymamasına hiç şaşmamak gerek. Kendini beğenmiş insanlar ne yapacağını bilemeyen insanlardır."

Anne Wilson Schaef Kişinin kendini tanıması iç özgüven için en önemli etkendir, çünkü:

- gücümüzün farkında olmazsak, kendimizi geliştirip ilerleyemeyiz
- hangi konularda güçlü olduğumuzu bilmezsek, zayıf noktalarımızın başarı ve mutluluk getirecek girişimlerimizi sabote etmesini engelleyemeyiz.

Çocuk kendini tam olarak tanımazsa, büyüklerini memnun etmek amacıyla benimseyip uyarladığı davranış ve tutumların meydana getirdiği "yalancı" bir ben geliştirir. Bunu yaparken de, kendisini keşfetmeye duyması gereken içgüdüsel ilgisini kaybeder ve kendisini rahat hissedemez. En önemlisi, kendine güven için hayati önemi olan "kendisi olma" becerisini kaybeder.

Şimdi, çocuklarımızın iç özgüvenin bu çok önemli niteliğini kazanabilmelerine yardımcı olacak yöntemlere birlikte bir bakalım.

Çocuğunuzu tanıyın

  • Gaye

Babam her şeyi benim iyiliğim için yaptığını ve beni sevdiğini söylerdi. Hâlâ beni sevdiğine inanamıyorum, beni tanımıyordu ki.

Özgüven Geliştirme Kurslarına katılan bir öğrenci

İşte size özgüven eksikliği sorunu olanlar arasında çok yaygın bir yorum daha. Çocuğumuzu tanımaya çalışmak, hem onu gerçekten sevdiğimizi göstermenin bir yolu, hem de onun kendisini tanıması için uygun olan ortamın hazırlanmasıdır. Kendilerine çok yakın hissettikleri için, ana-babaların çoğu çocuklarını çok yakından tanıdıklarına inanır ve çocuklarının kendilerinin bir kopyası olduğuna dair yanlış bir inanışa kapılır. Ancak, çocuklar ergenlik dönemine girip, gerçek kişiliklerini ortaya koymaya başlayınca, ana babalar "gerçek" çocuklarıyla yüz yüze gelir. Fakat, çocuğun özgüveni çok fazla zarar gördüyse, gerçek benliği hiçbir zaman ortaya çıkamaz.

Tartışın ve dinleyin

  • Gaye

Çocuklarınızın inançlarını ve düşüncelerini kendileriyle tartışarak formüle etmelerine yardımcı olabilirsiniz. Yaşları küçükken, konular elbette onların ilgi alanlarını kapsayacaktır (örneğin, en sevdikleri TV programı ya da bugün okulda olanlar), fakat yaşları büyüdükçe bu tür tartışmaları genişletip daha soyut ve genel konulara getirebilirsiniz.
Aile içindeki tartışmalar fikir olarak size hoş gelmeyebilir, fakat karşılıklı saygının hakim olduğu bir atmosfer sağlanabilirse, tartışmaların özgüven geliştirmede çok yararlı olduğu kesindir. Bu tür tartışmalar çocukların kendilerine yakın buldukları ya da ilgilerini çeken fikirleri benimsemelerine yardımcı olur.

Aynı düşünce ve değerleri paylaştığınız gerekçesiyle, çocuklarınızla tartışacak birşeyler bulamıyorsanız, bilerek "şeytanın avu-katlığı"nı yapın ve çocuklarınızın kendi görüşlerini (ve dış özgüven için çok gerekli olan tartışma becerilerini) savunabilecekleri tartışma ortamları yaratmaya çalışın.

Riske atılmalarını teşvik ederek potansiyellerini sınamalarını sağlayın

  • Gaye

Çocuklarınızın yaşamlarını riske atmalarını kasdetmiyorum elbette. Ancak, zor ya da hoşlanmadıkları şeyleri yapmaları için teşvik edilirlerse, kendilerini daha iyi tanıyacaklardır. Bu tür güçlüklerle yüzyüze geldiklerinde, isteyerek seçtikleri ve daha güvenli konuları seçtiklerinde hiçbir zaman keşfedemeyecekleri konularda da güçlü olduklarının, ilgi duydukları noktaların ve becerilerinin farkına varacaklardır.

Yalnız şunu unutmamak gerekir ki, çocuklarımızı bu yeni deneyime hazırlamak için, özellikle de başarısız olma korkularıyla nasıl başa çıkabilecekleri konusunda yardımımıza gereksinim duydukları takdirde, daha çok zamana ihtiyacımız olacaktır. Çocukların, ancak çok az bir bölümünün kendilerine olan güvenleri, ummadıkları şeylerle karşı karşıya gelince zarar görmez. (Çocuğunuzun korku ile başa çıkasında nasıl yardımcı olacağınız konusunda 11. Bölüm´e bakınız.)

Gerektiğinde onu övün ve yaptığı işlerle ilgili olarak ona olumlu tepki verin

  • Gaye

Her anababa, çocuğunun benlik saygısı için onu övmenin ne kadar önemli olduğunu bilir ve eminim siz zaten bunu yerine getiriyorsunuzdur. Ancak, yaptığı işler hakkında olumlu tepkiler vererek de, çocuğunuzun hem kendisini daha iyi tanımasına, hem de güçlü olduğu yönlerini daha da güçlendirmesine yardımcı olabilirsiniz. Size tarzınızı kontrol edebilmeniz için bir kontrol listesi veriyorum. Parantez içinde verdiğim örnekleri kullanmanızda bir sakınca yok, ama daha belirgin övgülerde bulunabilirseniz, daha da iyi olacaktır.

"Yaptığın resmi çok beğendim. Renk seçimin ve ayrıntılar üzerinde bu kadar ince çalışman çok güzel." ("Ne kadar güzel bir resim. Keşke ben de senin kadar güzel resim yapabilsem." demek yerine)

"Seni sahnede şarkı söylerken görünce çok gururlandım. Bence sende özel bir yetenek var. Tüm izleyenlerin dikkatini üstünde toplayabiliyorsun." ("Harikaydın. Herkes sana bayıldı." demek yerine)

"Bu elbise sana çok yakışmış. Mavi giysiler giymek senin gözlerini ortaya çıkarıyor." ("Bugün çok güzelsin." demek yerine)

Eleştirileriniz dolaysız, dürüst ve açık olsun

  • Gaye

Anababaların çoğu, kendilerine olan güvenlerini sarsmamak için, çocuklarını fazla eleştirmek istemez. Oysa, kişinin kendini tanıyabilmesi için eleştiri her zaman gerekli bir araçtır. Eleştirilerinizi iyi ifade edebilir ve yapıcı eleştirilerde bulunursanız, çocuğunuz olumsuz da olsa, tüm eleştirilerinizi dikkatle dinleyecektir. Size kontrol listesi olarak kullanabileceğiniz önerilerde bulunmak istiyorum.

- Mümkünse, doğru zamanı ve yeri seçin. (Örneğin, çocuk yatmadan önce, arkadaşlarının önünde, ya da sabah uyanır uyanmaz değil.) Eleştiriler daha uygun bir yerde yapılmak üzere ileri bir zamana ertelenebilir (fakat çocuk küçükse, eleştirinin çok ertelenmemesi gerekir).

- Eleştirilerinize, mümkünse, olumlu bir gözleminiz ya da yorumunuzla başlamanızda yarar vardır. (Örneğin, "Ayşe, seni çok seviyorum, ama ..." ya da "Ödevlerini hiç aksatmadığını biliyorum, ama geçen hafta ...")

Duygularının farkına varmasına yardım edin

  • Gaye

Çocukların duygularını kontrol edebilmelerini kısmen genleri belirler. Kimi çocuklar tüm duygularını rahatlıkla dışavurabilirken, kimileri duygularını pek ifade edemez. Çocuğun, duygularını ifade şekli ne olursa olsun, iç özgüvenlerinin, duygularının farkında olması çok önemlidir. (Bu, çocuklara duygularını iyi bir şekilde ve uygun bir dille ifade edebilmelerini öğretecektir. Bu konuya 11. Bölümde tekrar değineceğim.)

Çocukların duygularının farkına varmalarının en iyi yollarından biri, önce sizin kendi duygularınızı açmanız ve onunla paylaşmanızdır. (Örneğin, "Sabahtan beri yağmur yağıyor. Bıktım artık. Sen de benim gibi mi düşünüyorsun yoksa senin için farketmiyor mu?")

Bir başka yol ise, sözsüz davranışlarını gözleyip, aşırıya kaçmadan yorumlamanızdır. ("Sesin bana biraz durgun geliyor. Gerçekten bu işi yapmaktan memnun musun?" ya da "Burcu´yla konuşurken kaşların çatıktı. Aranızda ters bir şey mi oldu yoksa bana mı öyle geldi?")

Kendisinin farkına varması için resim, oyun ve tiyatro gibi etkinlikleri kullanın.

Kendini değerlendirebilmesini öğretin

  • Gaye

Çocuklarınızı kendi davranışlarını ve performanslarını değerlendirmeleri konusunda teşvik edin. Kendini değerlendirme becerisini artık okullarda da öğretmeye çalışıyorlar ve ben çocukların bundan çok şey öğrendiklerine inanıyorum. Çocuğunuz kendi değerlendirmesini yapana kadar, siz kendi değerlendirmenizi kesinlikle dile getirmeyin. Örneğin, çocuğunuz size yaptığı iki resmi gösterir ve siz birini çok beğenirseniz, çocuğunuz kendi fikrini söyleyene kadar, sakın hiçbir şey söylemeyin. Daha sonra, kendisine neden o resmi beğendiğini sorun. Ya da çocuklarınız kavga ediyorsa, sakin olmaya çalışın, onları ayırıp sakinleşmelerini bekleyin. Daha sonra davranışları hakkında ne düşündüklerini sorun.

ALIŞTIRMA: Çocukların kendilerini tanımalarına yardım etmek

Çocuğunuzun Hedeflerini Belirlemesine Nasıl Yardım Edebilirsiniz?

  • Gaye

Çocukların hedeflerini belirlemeleri konusunda karışık duygular içinde olduğumu itiraf etmeliyim, içimdeki "çocuk", çocukların yapılanması fikrine karşı koyuyor ve bunun, onların yaratıcılıklarını öldürdüğünü ve potansiyellerini sınırladığını söylüyor. Diğer taraftan, "yetişkin" yanım hedef belirlemenin kişinin yaşamının amacı olduğunu ve çocukların güven duygusunu arttırdığını söylüyor.

Çocuğunuzun Olumlu Düşünmesine Nasıl Yardım Edebilirsiniz?

  • Gaye

Negatif düşünce doğal bir şey değil, sadece kötü bir alışkanlıktır ve pek çok çocuk bu alışkanlığı çok erken yaşlarda çevresinden edinir. Diğer bütün kötü alışkanlıklar gibi, bu da hemen önlem alınırsa ortadan kaldırılabilir.

Negatif düşünme Batı kültürünün o denli içine işlemiştir ki, kişilik gelişimi konusundaki uzmanların çoğu, yetişkinlerin bu hastalığı yenebilmesi için onlara yardımcı olmaya çalışmaktadır. Ben ekmeğimi bu kötü alışkanlığın ortadan kaldırılabilmesi için yaptığım çalışmalar ve yazdığım kitaplardan kazanıyorsam da, tüm çocukların kendilerini çok pozitif görebildikleri, keder ve ümitsizlikle kirlenmemiş bir dünyada yaşamalarını tercih ederdim.

Çocuklarınızın pozitif düşünmesine nasıl yardım edebilirsiniz?

  • Gaye

Sabah

Güne pozitif düşünerek başlamaları için yardımcı olun. Bu elbette, her sabah 7:00´de pırıl pırıl ve neşeli olmanız gerektiği anlamına gelmez, ama tersi de olmamalı. Örneğin, şunları deneyebilirsiniz:

• Biraz erken kalkmaya çaba gösterin. Böylelikle, herkesin o gün neler yapacağı konusunda sohbet etmeye zamanınız olur.

• Sızlanmaları ve şikayetleri engellemeye çalışın ve bunları dinlemeyi günün ileri saatlerine bırakın.

• Çocuklarınızın etkileyemeyeceği ya da kontrol edemeyeceği sorunlarının kafalarını sürekli meşgul etmesini engelleyin. (Sabah haberlerindeki açlık, savaş, trafik terörü ya da politik sorunları dinlemek istiyorsanız, bunu yalnız başınıza yapmaya çalışın.)

Yatma vakti

Günü pozitif bir biçimde bitirmelerine yardım edin. Anababaların çoğu bunu bebeklere ya da küçük çocuklara uygular, ama çocuklar büyüdükçe bu alışkanlıklarını terkeder. Aşağıdaki soruları kendinize sık sık sorarak, küçüklüklerinde onlara verdiğiniz pozitif düşünceleri sürdürmeye çalışın: