2006 yılı Haziran ayı konuları

Kesilen Dostluk

  • imdat sezer

Hiç kimse o dostluğun kesileceğinden, daima birbirinin hizmetçisi olan, o iki arkadaşın birbirlerinden ayrılacaklarından şüphe etmezdi. Halk, onlardan birini kendi esas isminden daha ziyade arkadaşının ismiyle tanıtıyordu ve onun adını hatırlamak isterlerken, asıl ismine teveccüh etmezlerdi ve “.... Arkadaşı” derlerdi.

Evet o, “İmam Sadık (A.S)’ın arkadaşı” diye tanınmıştı. O günde, her zaman beraber oldukları gibi birlikte kunduracılar çarşısına girdiler. Acaba hiç kimse onların, daha çarşıdan çıkmadan önce, dostluk bağlarının, tamamen kesileceğini zanneder miydi?

Chat-evlilik-inernet ve islam!

  • imdat sezer

Bilgisayarin hayatimiza girmesiyle bazi insanlarin davranislarini, düsüncelerini, konusmalarini kisaca yasayayisini da bilgisayara göre degistirdigini görür olduk. Televizyonu bilgisayardan seyretme, kur'an-I, muzigi bilgisayardan dinleme, ezan saatlerini bilgisayar uyarisi ile ogrenme, evdeki esyalari bilgisayara Gore duzenleme, bilgisayar vasitasiyla arkadas bulma ve muhabbet etme vs. vs. vs... islevi ve maharetleri acisindan bilgisayar hayatimizin bir parcasi oldu. Bilgisayar o kadar “biz” oldu ki; aile okul ve arkadas hayatimizi degistirdi. Hele hele internette bagliysa bilgisayar sorma gitsin. Bir curcuna ki anlatmakla bitmez. Her turlu (hayir, er fark etmez) siteye giris imkani sagladigi gibi cikisi olmayan bir maceraya surukler insani aslinda.

Kur'an'a göre zina

  • imdat sezer

Birileri zinaya ceza gelecek diye bir telaşlandı bir telaşlandı ki, sormayın gitsin. Oysa onlar, bu ülkede tüm özgürlükler yok edilse dahi genelde günah işleme, özelde zina yapma özgürlüğünün rejimin garantisinde olduğunu bilmezler mi?

Konuşup yazarken İslâm’ın bu konudaki hükümlerini doğru bilseler ya? Ne gezer. En ciddi mevzularda dahi esip yağarken ehline müracaat etme ya da kaynağa bakma ihtiyacı duymazlar. Özetle hem “bilgisiz” anlamında cahiller, hem de “haddini bilmez” anlamında.

İnsanlıkla yaşıt doğruların öbür adı olan İslâm şeriatlarının tümünde zina günah sayılmıştır. Karşılıklı rızaya dayalı olsun olmasın, nikah sözleşmesi dışındaki her cinsel birliktelik zina kapsamına girer.

Sevgiyi zehirlemek

  • imdat sezer

Mustafa islamoglu sami hocaoglu ve benzeri isimlerle yaptigi mezhepsizlik ve sinsi islam düsmanligi yüzünden www.zehirliok.com sitesindeki cinsellige dair yazilari kaldirilmistir.

zehirli.org adresinden bu sahis hakkinda daha kapsamli bilgi alabilirsiniz.

Tuzak

  • imdat sezer

Mustafa islamoglu sami hocaoglu ve benzeri isimlerle yaptigi mezhepsizlik ve sinsi islam düsmanligi yüzünden www.zehirliok.com sitesindeki cinsellige dair yazilari kaldirilmistir.

zehirli.org adresinden bu sahis hakkinda daha kapsamli bilgi alabilirsiniz.

ÖNSÖZ

  • imdat sezer

Hazret-i Âdem ile Havva'nin izdivaci sonucu ne­sil ve zürriyetler yaratan ve onlarin gençlik eyya­mini en degerli bir çag kilan yüce Allah'a hamd-ü senalar olsun.

Cenab-i Hakk'a ibâdet ede ede hayatin ilkbahari olan gençlik günlerine ulasan ümmetlerini öven Peygamberimiz (s.a.v.)'e, aline ve ashabina salât-ü selamlar olsun.

Bu vecibeyi ifa ettikten sonra belirtmek isterim ki, dilimizde "delikanli" diye vasiflandirdigimiz genç in­san, vücut yapisi itibariyle enerji yüklü ve ruh yapisi yönünden çeki düzen verilmeye muhtaç bu­lunmaktadir. O, hisleriyle basbasa birakilacak olur­sa volkan gibi kaynayan kani, tedrici olarak gelisen zekasi, kanalize edilmeye muhtaç hareketlerin tesiri ile alabora olabilir ve -çok kere- dimagi hislerine yenik düser, Bu maglubiyet onu mahcup olacak ve sorumlu kilacak duruma düsürebilir.

Gençligin Kiymeti ve Gençlerin Degeri

  • imdat sezer

"Ki O sizi bir topraktan, sonra bir meniden, sonra bir kan pahtisindan yaratip sonra bebek olarak çikaran, sonra sizi güçlü kuvvetli bir çaga erismeniz için, sonra da ihtiyarlar olmaniz için yasatandir. Içinizden kimi de daha evvel öldürülmektedir. (Allah, yasatmayi) muayyen bir vakte (ecele) ulas­maniz ve, olur ki, aklinizi kullanmaniz için (yapar)" (Sûre-i Mü'min 67).
Âyet-i kerimenin ifâde ettigi manâ karsisinda hayatin tabakalarina bir bakis.


Erkek ile kadinin nikâh akdi ile izdivaci sonunda ana rahminde tesekkül etmis, hayiz kani ve kudreti ilahi firçasiyla tersim olunmus yavruya "cenin"(1) adi verilmektedir.

Hayal dünyanızı günahlardan temizleyin

  • imdat sezer

Osman Hoca, o gün her zamankinden daha çok dertliydi. Simasında içindeki ıstırabı yakalamak mümkündü.
Ses tonu o kadar etkiliydi ki, o samimi ifadeleri onu dinlemeye gelen gençlerin kulağından giriyor ve kalplerine yerleşiyordu.

Bir ara Osman Hoca’nın hemen karşısındaki koltukta oturan bir genç, asrımızdaki bütün gençlerin ortak bir derdi olan şu soruyu sordu:

- Hocam! Günümüzde çarşı-pazar, televizyonlar, gazeteler, dergiler, internet siteleri bizi günaha davet eden tablolarla dopdolu. Bu tür manzaralardan etkilenmemek için ne yapmalıyız?

Zina eden erkek, zina ettigi kizla evlenebilir mi?

  • imdat sezer

Bu mesele maalesef içinde yaşadığımız asrın yaygın bir bela ve vebasıdır. Neslimiz bütün çeşitleri ile bu belaya maruz ve müpteladır. Rabbimizden dileğimiz, cahiliye devri insanlarını bu beladan kurtardığı gibi, bizim insanımızı da kurtarmasıdır. Nur Suresi’nde tefsir alimleri tarafından, farklı yorumlarla anlatılan bir ayet var. Ayet şöyle diyor: “Zina eden bir erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkasıyla, zina eden bir kadın da zina eden veya müşrik olan bir erkekten başkasıyla evlenemez. Bu bütün müminlere haram kılınmıştır.” (Nur, 24/3) Zinakâr çiftin daha sonra birbirleriyle evlenmeleri sanki bu ayetin ruhuna daha uygun gibi. Böylece zina edilen kadın yüzüstü bırakılmamış olur. ‘Böyle bir çiftin evlenmesi, onların işlemiş olduğu günaha keffaret olabilir mi’ denecek olursa; o konuda kesin bir hükme varmak mümkün değildir. Çünkü ne Kur’an, ne de sahih hadisler arasında bunu ifade eden açık veya kapalı bir delil bulmak mümkün değildir. Yani bu mesele akılla çözülecek bir şey değildir. Bu, yalnızca Rahmet–i İlâhi’den ümit edilebilir.

Hüsn-ü misalleri seralarda korur gibi

  • imdat sezer

İnanç ve kültürlerin korunması için insanlık ve vicdanın sesini dinleyen ve vicdan hürriyetine gerekli önemi veren hukukçular son derece gayret gösteriyorlar. Bu husus en başta insan kalp ve vicdanına bir saygıdan ileri geliyor. Bir başka sebep ise çevre mevzuunda türlerin korunması gibi inanç ve kültürlerin korunmasında da daha değişik düşünceler olabilir. Diyelim ki bir inanç prensibi: "Mümin erkeklere söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, kıssınlar, ırzlarını korusunlar. Bu (hareket) onlar için daha temiz (ve yararlı)dır. Şüphesiz Allah onların yaptıklarından haberdardır. Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (haramdan) sakınsınlar, kıssınlar, ırzlarını korusunlar. Süslerini göstermesinler. Ancak kendiliğinden görünen müstesna. Başörtülerini yakalarının üzerine koy(up ört)sünler."

Bulaşıcı Hastalıklardan Korunma

  • imdat sezer

İslâm dini ve onun yüce kitabı Kur'ân-ı Kerim, insanın ve insan neslinin muhafazasını ve korunmasını sağlamak amacıyla, önleyici bir takım ön tedbirler getirmiş ve bu tedbirlerin uygulanmasını da emretmiştir. Kur'ân'ın getirdiği ön tedbirlerin başında, önleyicilik ve caydırıcılık prensibi, ilk sıralarda yer almaktadır. Bu prensibe göre Kur'an, evlilik dışı cinsî münasebeti ve bu çeşit münasebetlere götüren yolları kesinlikle yasaklamış ve bu konuda tedbirler getirmiştir.

Eskiden olduğu gibi günümüzde de, insan ve insan nesli için tehlikeli olan bir takım bulaşıcı hastalıklar mevcuttur. Bu bulaşıcı hastalıklar arasında en başta gelenleri de, frengi, belsoğukluğu, yumuşak yara gibi zührevî hastalıklar ve bunlara ilaveten şimdilerde bütün insanlığı tehdît eden AIDS hastalığıdır. Bu hastalıkların bulaşmasında ise en önemli faktör, evlilik dışı cinsî münasebet ve livâta olması İslâm'ın bu fiiller karşısındaki kararlı ve ciddî tavrının hikmetini bir kere daha herkese göstermiş olmaktadır. (İbrahim Canan, Hadis Ansiklopedisi., Akçağ yay., XI, 383.)

Zina yapmak isteyen genç

  • Hasan Dursun

BİR GÜN Peygamber Aleyhisselam’ın huzuruna bir genç geldi. Sıkıntılı bir hâli vardı. “Ey Alllah’ın Resulü, zina etmem için bana izin ver. Artık tahammülüm kalmadı” dedi.

Orada bulunanlar, gencin bu fena isteğinden dolayı, hiddete geldiler. Bazıları onu şiddetle azarlarken, kalkıp ağzını kapatmak için üzerine hücum edenler oldu. Suratına bir tokat aşketmek arzusuyla yerinden fırlayanlar bile vardı.

Ancak, o Şefkatli Nebî, bunların hiçbirine izin vermediği gibi, susup genci dinledi. Sonra yanına çağırdı ve onu dizlerinin dibine oturtup sordu:

“Böyle bir şeyin senin annenle yapılmasını ister miydin?”

Genç:

“Anam babam sana feda olsun yâ Resulallah! Elbette istemezdim.”

ZAHİDİN KARISI

  • imdat sezer

Bir zahidin kıskanç bir karısı, bir de huri gibi güzel bir halayığı vardı. Kadın, kıskançlığından kocasını gözetir, halayıkla hiç yalnız bırakmazdı. Kadın, bir zaman onların ikisini de gözetti, yalnız kalmalarına fırsat vermedi.
Nihayet Tanrının kaza ve kaderi gelip çattı. Koruyucu akıl, şaşırdı gitti. Tanrı hükmü, Tanrı takdiri gelince akıl kim oluyor ki? Ay bile tutulur. Kadın, hamama gitmişti. Birden aklına geldi hamam tasını evde unutmuştu. Kuş gibi hemencecik koş. Evden o gümüş hamam tasını getir dedi.

Halayık bu sözü duyunca efendisiyle buluşabileceğini düşünüp adeta canlandı. Efendi şimdi evde yalnızdır deyip sevine, sevine hemen eve koştu. Halayık altı yıldır efendisini yalnız bulmayı gözlüyordu, bu sevdadaydı. Adeta uçarak eve geldi. Efendiyi evde yalnız buldu.