2007 yılı Mart ayı konuları

Erkeğin otuz vazifesi

  • Gaye

Erkeğin kadına karşı vazifelerini İslam kitabları uzun uzun yazmaktadır. Biz, buraya uygun, kısa ve faideli olduğunu görerek, Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin (ölümü: 1195: Siirt, Tillo), Marifetname kitabında olanı aynen aşağıda bildiriyoruz:

Ey aziz! Erkeğin hanımıyla görüşmesinde, otuz şeyi yapması lazımdır:

1- Ona karşı her zaman, güzel huylu olmalıdır.

2- Ona karşı her zaman, yumuşak davranmalıdır.

3- Eve gelince hanımye selam vermeli (yani selamün aleyküm demeli) ve nasılsın? diye hatırını sormalıdır.

4- Onu tenhada neşeli görünce, saçlarını tutup okşamalı, gülerek bus etmeli ve sarılmalıdır.

5- Tenhada üzüntülü görünce, onu çok sevdiğini, acıdığını söyleyip, halini sormalı, tatlı şeyler söylemelidir.

6- Yapamıyacağı şeyleri bile, söz vererek gönlünü almalıdır. Çünkü o, evinde kapalı, başkalarından ümitsiz ve yalnız kendisine alışmış olan dostu, dert ortağı, ekmek vericisi, kendini neş'elendiricisi, çocuklarının yetiştiricisi ve ihtiyaçlarını gidericisidir.

Erkeğin hanımı üzerindeki hakları

  • Gaye

Erkeğin de hanımı üzerinde hakkı çoktur. Kadın kocası ile iyi geçinmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kadının cihadı, kocası ile iyi geçinmektir.) [Taberani]

Bir kadın, kocasını güzel karşılar, güzel sözler söyliyerek hoşnutluğunu kazanmaya çalışırdı. Peyamber aleyhisselam, kadının bu hareketinden dolayı kocasına buyurdu ki:

(Hanımına selam söyle, yarı şehid sevabına kavuştuğunu haber ver!) [Şir'a]

[Aşağıda siyah harferle yazılanların hepsi hadis-i şeriftir]

Kadınların Cennete girmeleri erkeklere göre daha kolaydır.

(Kadın, beş vakit namazı kılar, orucunu tutar, kendini yabancılardan korur ve kocasına muti olursa, Cennete girer.) [İbni Hibban]

Erkeğini razı eden kadın için korku yoktur: (Kocası razı olduğu halde ölen kadın Cennete girer.) [Tirmizi]

Kadına zinet eşyası mubahtır. Zinet almak için kocasını müşkül duruma düşürmemeli, yabancılara zinetlerini göstermemelidir! Böyle olunca zinetleri Cennete girmelerine ma'ni olmaz. (Cennette kadınların az olduğunu gördüm. Sebebini sordum. "Onları altın ve zinet eşyası meşgul etti." dediler.) [İ. Ahmed]

Kız isteme nişan ve çeyiz

  • Gaye

Bir kimsenin alacağı kızı bizzat kendisinin talip olup velisinden istemesi caizdir. Hz. Ali, Fatıma validemizi bizzat giderek Peygamber Efendimizden istemiştir.

Evlenecek kız ve erkeğin iyi araştırılması lazımdır. Gençlerin kendi aralarında görüp konuşması,araştırması hissi olduğundan araştırma neticesi sağlıklı olmayabilir. Bunun için ana-baba veya diğer büyükler tarafından araştırmak daha sağlıklı olur. Hele dinimizce de haram olan, flört ederek tanışmak,görüşmek hiç iyi netice vermez. Çünkü bu esnada her iki taraf da en iyi taraflarını ortaya çıkarır. Birbirlerine rol yaparlar. Gerçek durum ancak evlendikten yani iş işten geçtikten sonra ortaya çıkar.Bunun için flört yolu ile gerçek durumun tespiti mümkün değildir. Tabii halini tespit ancak onun önceki tabii halini bilen tarafından yapılabilir. Bu da kızı veya erkeği iyi bilen kimselerden istifade ederek öğrenilebilir.

Hz. Fatımanın çeyizi

  • Gaye

Hz. Ali'nin vermiş olduğu mehrin bir kısmı ile Hz. Fatıma validemiz için alınan çeyiz ve ev eşyası on sekiz parçadan ibarettir.

Resul-i Ekrem . 400 dirhemlik mehirden Hz. Ebu Bekir'e 63 dirhem vererek, çeyiz satın almak üzere, onu çarşıya gönderdi. Bunların taşınmasına yardım etmek üzere Hz. Selman ile Hz. Bilal'i yardımcı verdi. Alınan on sekiz parça eşya şunlardır:

3 adet minder, 1 adet seccade, 1 adet içi hurma lifiyle doldurulmuş yüz yastığı, 2 adet el değirmeni, 1 adet su tulumu, 1 adet su testisi, 1 adet meşin su bardağı, 1 adet elek, 1 adet havlu, 1 adet koç postu, 1 adet alaca kilim, 1 adet sedir [divan], 2 adet Yemen işi alaca elbise, 1 adet kadife yorgan.

Hz. Ebu Bekir bunları getirdiğinde, cihanın Fahr-i Ebedisi Hz. Muhammed yaşlı gözlerle şöyle dua etti: "Ya Rabbi, senin sevmediğin israftan çekinen kimselere bu eşyayı hayırlı kıl."

İşte Hz. Fatıma, bir ev için en zaruri ihtiyaçlardan bulunan bu kadarcık bir ve eşyası ile gelin oldu.

Düğün nasıl olmalı?

  • Gaye

Düğün, nişan merasimlerinde esas olan haram işlememektir. Haram işlememek şartıyla mahalli adetlere uygunher türlü merasim yapılabilir. Kadınlar kendi aralarında def çalıp oynayabilir. Düğünde içki vermek çalgı çalmak kadın- erkek karışık olmak haramdır. Osmanlılar zamanında,düğün yemeği perşem günü ve gecesinde verilir o gece yani cuma gecesi zifafa girilirdi.Yatsı namazından sonra hoca efendi ile beraber, mahallenin ileri gelenleri,damadın yakınları damadı evine götürür, evde Kur'an-ı kerim okunup dua edildikten sonra evden ayrılırlardı.

Düğünde, az veya çok ziyafet vermek sünnettir. Resul-i ekrem aleyhisselam evlendiği zaman, ziyafet vermiş. Eshab-ı kiramdan olan Abdurrahman İbn Avf'a evlenince, "Bir koyun kesmek sureti ile de olsa ziyafet ver" buyurmuştur.

Düğünde, zenginleri de, fakirleri de davet etmelidir. Resulullah aleyhisselam: "O düğün ziyafeti ne kötü bir ziyafettir ki, zenginler davet edilir de, fakirler mahrum bırakılır" buyurmuştur.

Evlad hakkı

  • Gaye

1- Bir kimse, çocuğu olduğu vakit müjdelenince onu bir nimet bilip, Allah'a hamd etmeli, Hadis-i şerifte: "Evlad kokusu, Cennet kokusudur." "Evlad dünyada nur, ahirette sürurdur", buyurulmuştur. Çocuğu beyaz elbiselere sarmalı. Çocuğun ağlamasından, anası ve babası üzülmemelidirler. Çünkü, ağlaması, anasına bbasına tesbih, tehlil, dua ve istiğfar olur. Bir hadis-i şerifte: "Mü'minin evladı dört ay "La ilahe illallah", dört ay "Muhammedür Resulullah", dört ay "Ya Allah! Beni, anne ve babamı mağfiret et" der.

Erkek çocuk olunca sevinip de, kız olunca üzülmek yersizdir. Çünkü, bunların hangisinin daha hayırlı olacağını Alla'tan başka kimse bilemez. Aksine olarak, kız çocuğunda daha fazla memnuniyet göstermek lazımdır. Zira, Kur'an-ı Kerim'de Allahü teâlâ, çocuktan bahsederken, kız çocuğunu takdim ederek, mealen şöyle buyurmuştur: "Allah, dilediğine kız, dilediğine erkek evlad verir." Bu ayet-i kerime, kız çocuğunun erkek evladdan hayırl olduğuna delalet eder.

Kadınlara ait hayz bilgileri

  • Gaye

Her müslüman erkek ve kadının ilmihal bilgilerini öğrenmesi farzdır. Bu bilgiler içinde, Hayz ve Nifas bilgileri de çok önemlidir. Abdest, namaz, Kur'an-ı kerim, hac, balig olmak, evlenmek gibi işler için kadın hallerini bilmek şarttır. Bunları bilmiyen, harama düşer, ibadeti sahih olmaz. Herkesin bilmesi lazım olanlar, Hanefi mezhebine göre kısaca şöyle:

Dinimize göre nikah

  • Gaye

İslam nikahının sünnete uygun olması için, salih Müslüman erkekleri toplamalıdır. Erkekler arasında hiçbir kadın bulunmamalıdır. Düğünde de erkekler ayrı evde, kadınlar başka evde toplanmalıdır. Gelini, kapalı bile olsa, hiçbir yabancı erkeğe göstermemelidir. Harama ehemmiyet vermiyen kafir olur. Nikah bozulur. Önce erkek ve kadın tarafından birer kişi konuşma yapmalıdır. Konuşma biter bitmez, kadının velisi veya vekili:

Bismillahi velhamdü lillahi vessalatü ala Resulillah, dedikten sonra, damada karşı: (..........) nın kızı (..........) yı, sana hanımliğe verdim. Velisi (veya vekili) bulunduğum (.........) kızı (..........) yı, (mesela on Reşad altını) muaccel yani peşin) mehr ile, sana hanımliğe verdim, der. Damad yok ise, bunları damadın vekiline söyler ve söylerken, sana demeyip (..........) oğlu (..........) ya verdim, der. Bu sözlere (İcab) yani teklif denir. Sonra damad şöyle cevap verir:

İslamiyette kadınının yeri

  • Gaye

İslam dini, kadını en yüksek dereceye çıkarmıştır. İslamiyetin kadına verdiği kıymeti hiçbir din, hiçbir düşünce vermemiştir. İslam kadınına; erkek akrabasından, fitre verecek kadar zengin olanlardan, en yakın bulunanı, bakmağa mecburdur. Yakın akrabası yoksa veya fakir iseler, (beytülmal) yani devlet, her türlü ihtiyaçlarını vermeğe memurdur.

İslam kızı, İslam kadını, geçim derdinden, düşüncesinden muaftır. O, çalışarak, didinerek, para kazanmaya mecbur değildir. Her şey onn ayağına gelecektir. Din-i İslam ona bu kıymeti vermiştir. Fakat, kadının, İslamiyeti, dinini, imanını, farzaları, ibadetleri, haramları öğrenmesi farzdır. Babasının veya kocasının ona bu ilimleri öğretmesi lazımdır.

Kadınların örtünmesi

  • Gaye

Mükellef olan, yani akıl ve balig olan insanın nemaz kılarken açması veya her zaman başkasına göstermesi ve başkasının bakması haram olan yerlerine (Avret mahalli) denir. Erkeğin ve kadının avret mahallini örtmesi, hicretin üçüncü senesinde gelen, (Ahzab) ve beşinci senesinde gelen (Nur) surelerinde emir olundu.

Hür olan kadınların ellerinden ve yüzlerinden başka her yerleri, bilekleri, sarkan saçları ve ayaklarının altı, nemaz için e avretdir.

Erkeğin veya kadının avret uzvlarından herhangi birinin dörtde biri, bir rükn açık kalırsa, nemaz bozulur. Azı açılırsa bozulmaz. Nemazı mekruh olur. Mesela, ayağının dörtde biri açık olan kadının nemazı sahih olmaz. Kendisi açarsa hemen bozulur.

Avret yerini örtmek, namazda da, namaz dışında da farzdır. Yalnız iken kılarken de, örtmek farzdır. Temiz elbisesi bulunan kimsenin karanlıkda, yalnız iken de çıplak kılması caiz değildir.

Örtünün şekli

  • Gaye

Kadınların vücut hatlarının [kaba avret yerlerinin şekli ve rengi] belli olmıyacak herhangi bir elbise ile örtünmesi farzdır. İslam dini, kapanmayı emretmiş, fakat belli bir örtü şekli bildirmemiştir.

Peygamber efendimizin ve Eshab-ı kiramın mübarek hanımları, çarşafla örtünmemiştir. Hiçbir kitapta çarşaf giydikleri bildirilmemiştir. Milhafe, ferace, fistan, entari giydikleri birçok kitapta bildirilmiştir. İmam-ı Rabbani hazretleri de, böyle değişik elbise giydiklerini 313. mektubunda bildiriyor. Bu hususlar, Cami'urrumuz ve Hidaye kitabında da bildiriliyor.

Kapanması gereken yerleri örtmek ve yukarıda bildirilen vücut hatlarını belli etmemek şartı ile kadınlar, bulunduğu şehrin adetine uygun giyinir. Çünkü elbise gibi mUbahlarda, şehrin adetine uymamak tahrimen mekruhtur. Zaruret olmadıkça, haramlarda hiçbir yerin adetine uyulmaz.

Örtünmenin faydaları

  • Gaye

İslam kadınlarının örtünmesi, bunların namuslarını korumak için olduğu gibi, bu örtüler, kadınla erkeği birbirinden ayıran ma’nevi sınırlar demekdir. Bu örtülerin sayesinde, bir erkek, kendi evindeki kadınlardan birine karşı bile, sokakda resmi ve saygılı davranır. Bu örtüler, erkekle kadın arasına konulan haya perdeleridir. Örtünen kadının bir erkek hayalinde daha güzel canlandırılması, kadının şerefini azaltmaz, yükseltir.

Hayvani hislere aldanmamak için, nefsi terbiye etmek lazımdır. Fakat, bu işi, yalnız nefse hakim olmağa bırakarak, tesettürden vaz geçmek, hiç doğru olamaz. Çünkü, tahsil ve terbiye gören insanlar arasında nefslerine hakim olamıyanların çok bulunduğu, gazetelerde bile sıksık görülmekdedir. (Nefse hakim olmak) söylemesi kolay, yapması güç olan bir şeydir.

Yusüf aleyhisselam gibi büyük bir Peygamberin bile, (Benim nefsim kötü şeyler istemez demiyorum) buyurduğu, Yusüf suresinde bildirilmekdedir. Artık başkalarına ne demek düşer?

Kadın-erkek mukayesesi

  • Gaye

Kadın erkekten akıllı mıdır? Erkek mi kadın mı üstündür? gibi tartışmalar günümüzde çok yapılmaktadır. Bu yanlış ve yersiz bir tartışmalardır.

Mühendis mi akıllı, avukat mı akıllı demek gibi bir şeydir. Avukattan akıllı mühendis, mühendisten akıllı avukat olur. Erkekten akıllı kadın çoktur. Cinsleri, vasıfları farklı olanlar arasında mukayese olmaz. Mesela elma armuttan veya armut elmadan iyidir denmez. Çünkü cinsleri farklıdır. Onun için elma ile armut toplanmaz denir.

Yüz kiloluk pehlivan ile elli kiloluk pehlivanı birbiriyle güreştirmiyorlar. Her pehlivan, kilosundaki pehlivanlarla güreşiyor. Ağır sıkletteki bir pehlivan, rakiplerine yenilse, fakat elli kilodaki bütün pehlivanları yense madalya alamaz. Aynı cinsler arasında bile ba'zı vasıflar aranıyor.

Allah indinde üstünlük

  • Gaye

Dinimizde üstünlük, Allah indindeki kıymete göredir. Müslüman fakir bir zenci, Müslüman olmıyan bir imparatordan o kadar çok üstündür ki, mukayese bile kabul etmez.

Dinimizin, zenginlerin ve kadınların çoğunun Cehenneme gideceğini bildirmesi, zengine ve kadına hakaret değildir. Zenginlerin ekserisi, parasını faydalı işlerde kullanmadığı, zararlı işlerde kullandığı, israf ettiği için, onları ikaz etmek maksadı ile, (şunları yapmazsanız, Cehenneme gidersiniz) buyurulmuştur. Keza kadınlar da, erkeklere nisbetle daha fazla te'sir altında kalarak daha fazla günah işlediği için, (günah işlemeyin, Cehenneme gidersiniz) diye ikaz ediliyor. İyi kadınları ve servetini iyi yolda harcıyanları da cenab-ı Hak övüyor. Malı hayırlı şey olarak bildiriyor, saliha kadınları da övüyor. Kafir erkeklerin Cehenneme gideceğini bildirirken, Müslüman kadınların Cennete gideceğini haber veriyor.

Boşanma

  • Gaye

Müslüman bulunduğu ülkenin kanunlarına uyar, suç işlemez. Çünkü, suç işleyerek cezaya sebep olmak günahtır. Bunun için evlenme ve boşanma işlerinde mevcut kanunlara aykırı hareket edilmemelidir. Resmi işlemler tamamlandan dini nikah yapılmamalıdır. Boşanmada da, hem dine hem de kanuna aykırı hareket edilmemelidir. Dinimize göre boşanma şöyle olmaktadır:

Boşamak için kullanılan kelimeleri erkeğin hanımına karşı söylemesi ile talak yani boşama hasıl olur.

Boşamak için kullanılan sözler iki çeşittir: Açık sözler ve kinayeli sözler.

"Sen benden boş ol", "Seni boşadım", gibi sözler açık sözdür. Bu sözler, şaka olarak veya şaşırarak da söylenince, anlamını bilmese bile, boşamış olur.

"Seni bıraktım, seni terk ettim" kelimeleri, çok kullanıldığı için açık söz kabul edilir