2007 yılı Ocak ayı konuları

Rasûlullah'tan ve Ashâb-ı Kirâmdan, Senedleri Zikredilmeyen Me'sur Dualar

  • katip

Bu duaları Ebu Tâlib el-Mekkî, İbn Huzeyme ve İbn Münzir'in derledikleri dualardan intihab etmiş bulunuyoruz.
Mürid (Allah'ın rızasını kazanmak isteyen kimse) için, sabahladığı zaman müstahak olan hareket, kendisi için duanın diğer virdlerden daha sevimli olduğunu kabul etmesidir. (Nitekim bunun beyânı Evrad bölümünde gelecektir) Eğer sen, âhiretin mahsûlünü isteyen ve duasında Hz. Peygamber'e uyanlardan isen, dualarının başlangıcında salâvat-ı şerife'den sonra şöyle demelisin:
Kullarına nimetleri çokça hibe eden en yüce ve yüksek bulu-nan rabbim her çeşit noksanlıklardan münezzehtir. Ondan başka ilah yoktur. O birdir, ortağı yoktur. Mülk O'nundur. Hamd O'nundur. O herşeye kâdirdir. Sonra şöyle söyle:

Hz. Peygamber'den Vârid Olan İstiâzeler

  • katip

Ey Allahım! Cimrilikten, korkudan sana sığınırım. İhtiyarlığın son sınırına varmaktan sana sığınırım. Dünyanın fitnesinden, kabrin azabından sana sığınırım.

Ey Allahım! Kötülüğe götüren tamahkârlıktan, normal ola-rak istenilmeyen tamahkârlıktan, olacağı ümit edilmeyen herhangi bir şeyi istemekten sana sığınırım.

Ey Allahım! Fayda vermeyen ilimden, korkmayan kalpten, kabul olunmayan duadan ve doymayan nefisten sana sığınırım. En kötü arkadaş olan açlıktan ve hıyânetten sana sığınırım. Çünkü hıyânet kişinin gizlediği en kötü şeydir. Tembellik, cimrilik, korku ve fazla ihtiyarlıktan sana sığınırım. Şuuru kaybedercesine ihtiyar olup hayatın en güç dönemine varmaktan, Deccal'in fitnesinden ve kabir azabından sana sığınırım. Hayat ve ölümün fitnesinden sana sığınırım.

KİM EVİNİ YAKAR?

  • MURAKIB

Elimizde bulunanla üstünlük taslamak bize yasaklandı. Üstünlük yalnızca takvadadır, bunu hepimiz kabul ederiz. Acaba insan kendi takvasıyla üstünlük taslamaya kalkabilir mi? Yahut takva sahibi olma isteği başkalarına üstün olmak için ortaya çıkar mı? Bu soruların çok vahim bir cevabı var. Evet, insan kendi eliyle evini ateşe verebilir...

Binbir zahmetle para kazanan bir insanın, bu zahmetle kazandığı parayla güzel bir ev inşa ettiğini dü şünün. Sonra sebepsiz bir paranoyaya kapılıp, bir bidon benzinle evini ateşe veriyor. Üstelik kendisi de içeride bulunarak !..

Bazı Önemli Hâdiselerin Vukûu Ânında Vârid Olan

  • katip

Sabahleyin ezânı dinlediğin zaman, müezzine karşılık vermek senin için müstehabdır. Nitekim bu durumu daha önce de belirtmiştik. Yine daha önce tuvalete girerken, çıkarken ve abdest alırken okunması gereken duaları Tahâret bölümünde zikretmiştik. O halde mescide gitmek için evden çıktığın zaman şöyle demelisin:

Ey Allahım! Kalbime nûr, dilime nûr, kulağıma nûr, gözüme nûr, arkama nûr, önüme nûr, üstüme nûr ihsan et. Ey Allahım! Bana nûr ver!135

Şu duayı da oku:
Ey Allahım! Senden isteyenlerin aşkına ve sana doğru attığım adımların hürmetine senden isterim. Çünkü ben evimden şımarıklık, zulüm, riyâkârlık ve gösteriş için çıkmış değilim. Senin öfkenden korunmak için, senin rızânı elde etme gayesiyle çıktım. Bu bakımdan senden dileğim, beni ateşten kurtarman, günahlarımı affetmendir. Çünkü günâhları senden başka affeden yoktur.136

Duanın Faydası

  • katip

Eğer 'Allah Teâlâ'nın kazâ ve kader-i ilâhîsinin mecrasından zerre kadar sapmadığı ve dönmediği bilinmektedir. O halde duanın faydası nedir?' diyecek olursan, bilmiş ol ki dua ile belânın kalkması da kader-i ilâhîdendir. Bu bakımdan dua, belânın kalkmasının sebebidir. Rahmetin de celbedicisidir. Nitekim kalkan, gelen okların geri çevrilmesinin sebebi; suyun, yerden biten otların bitmesinin sebebi olduğu gibi...

Nasıl ki kalkan, atılan oku geri gönderdiğinden okla çarpışırsa, aynen dua da belâ ile boğuşup çarpışır.
Silâh taşınması, Allah'ın kazâ ve kaderini itiraf etmenin şartı değildir. Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

İNTERNET KAFELER, GENÇLİK ve SOSYAL SAPMA

  • NaTuraL

İnternetin toplum bazında yaygınlaşmasını sağlayan önemli unsurlardan birisi internet kafelerdir. İnternet kafeler, bilgisayar ve internet bağlantısı olmayan kişiler için önemli bir mekan konumundadır. Bu mekanlar, kişilerin teknolojiden yararlanmalarında önemli bir işlev görürken, gençlerin toplumsal sapma göstermelerine de neden olabilmektedir. Bu çalışmada, internet kafelerin, gençliğin sosyal sapmasındaki yeri ele alınacak, yapılan uygulamalı araştırma sonuçlarından yola çıkılmak suretiyle, birtakım genellemelere ulaşılmaya gayret edilecektir.
Türkiyede, ilk olarak üniversitelerde yaygınlaşan internet, daha sonra işyerlerine ve evlere girmiştir. Kullanıcı kitlesinin genişlemesi ise, internet kafeler sayesinde olmuştur. Daha önce bilgisayar ve interneti hiç kullanmayan geniş bir kesim, internet kafeler sayesinde sanal dünya ile tanışmıştır. İnternet kafeler; saat üzerinden kiralama sistemi ile çalışan, ev ya da işyerinde internet erişimine sahip olmayan kişilere, internet ve bilgisayarı kullanma olanağı sunan mekanlardır. İnternet ve bilgisayar teknolojisinin yüksek maliyeti ve internet kafelerin kullandığı teknolojik avantajlar değerlendirildiğinde, bu mekanlar, bahsedilen altyapıya sahip olmayan kişiler için, anlamlı bir tercih olarak görülebilmektedir.

Sanal Sohbet: Chat

  • NaTuraL

ALINTI:

21. yüzyılın ilk yıllarını yaşadığımız bugünlerde, baş döndürücü bir hızla gelişen teknoloji, hayal edilemeyecek noktalara ulaşmıştır. Toplumların ve bireylerin ekonomik, sosyal, psikolojik vs. yapılarında büyük değişimlere neden olan teknolojik gelişmelerin bir ayağını da bilgisayar ve internet oluşturmaktadır.



Günümüz dünyasında en hızlı gelişen alanlardan biri olan internet, kısa sürede farklı birçok alanda kullanılır hale gelmiştir. Internet, birçok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı olduğu, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır. Dünyanın en büyük bilgisayar ağı internet, yaygınlaşmaya başlamasının daha onuncu yılını doldurmadan, geniş bir kullanım alanına kavuşmuştur. Eğitimden sağlığa, eğlenceden akademik bilgiye, ekonomiden turizme kadar, akla gelen her alanda veri sunan internetin kullanıcı sayısı bir hayli artmış ve geleneksel yayıncılığa alternatif bir medya modeli olarak insanların yaşamında vazgeçilmez bir konum elde etmiştir.

5 Sultanlara Emr-i bi'l-Ma'ruf ve Nehy-i An'il-Münker'de Bulunmak

  • gencc

Daha önce emri bi'l ma'ruf'un derecelerini zikretmiş ve demiştik ki: Bu derecelerin ilki, işlenen günahı, işleyene tarif edip günah olduğunu bildirmektir. İkinci derecesi va'z, üçüncü derecesi sözle hakaret, dördüncü derecesi vurmak ve ceza vermek sûretiyle hakkı yapmaya cebren zorlamaktır.

Bu derecelerin cümlesinden olarak sultanlara ancak tarif ve va'zdan ibaret olan birinci ve ikinci derece uyarmanın tatbiki caizdir; yani saltanat erbabının uyarılması tarif ve va'z yoluyla olur. Cebren menetmek ise, fertler sultan hakkında bunu yapamazlar. Çünkü böyle yapmak, fitneyi tahrik eder, şerri kabartır. Bundan doğan mahzur, işlenen günahtan çok fazla olur!

Sabahın Altısında Bir Kalp Kırıldı!!!

  • MURAKIB

Mahalleli her sabah aynı saatte, aynı sese uyanır. O vakitlerin sessizliğinde korkunç bir gürültüdür bu. Bakkal Muzaffer Amca, tüm kuvvetiyle dükkânının kepenklerini kaldırmıştır. Gürleyerek kalkan kepenkler de mahalleliyi kaldırmıştır yatağından. Saati hiç şaşmaz bu işin; her sabah saat beş on beş...

Sabah ezanı okunalı henüz birkaç dakika olmuştur. O gürültü, isteyip de ezana uyanamayanlara sunulmuş bir nimettir. Kalkar, sabah namazlarını kılarlar. Namaza kalkmak gibi bir derdi olmayanlara ise işkenceden beterdir. Fakat o ses sevilse de sevilmese de, mahallede Muzaffer Amca çok sevilir.

Giriş

  • katip

Tevhid kelimesini kullarına sığmak, Beyt-i Atik'i (Kâbeyi) müracaat merkezi yapan Allah'a hamdolsun!. O Allah ki, fazl ve şeref yönünden Beyt-i Atik'i kendi zatına nisbet etmiştir. O Beyt-i Atik'i ziyaret etmeyi, kulu ile azap arasına bir perde olarak germiş ve kalkan yapmıştır.

Rahmet peygamberi ve ümmetin efendisi Hz. Muhammed'e, halkın efendileri, hakkın öncüleri olan âline ve ashâbına salât ve selâm olsun!

Hac, İslâm'ın rükûn ve esaslarından biri, ömrün ibadeti, işlerin sonu ve İslâm'ın tamamı, dinin kemâlidir.
Bugün sizin için dininizi kemâle erdirdim. Üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm'ı seçtim.

Haccın Fazileti

  • katip

Bütün insanlara haccı ilan et. Gerek yaya olarak, gerek her uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.
(Hac/27)
Katâde şöyle der: Allah Teâlâ, kulu ve peygamberi Hz. İbrahim'e, bütün insanlara haccı ilân etmesi emrini verdiğinde, Hz. İbrahim (a.s) şöyle bir çağrıya başladı: 'Ey İnsanlar! Allah Teâlâ bir beyt binâ ettirdi. Onu ziyaret edin!'
Allah Teâlâ hacca gelmenin hikmetini ise şöyle beyan etmektedir:
(Gelsinler) ki kendileri için birtakım faydaları görsünler...
(Hac/28)

Bazı âlimler bu ibareden hac mevsimindeki ticaret ile âhiretteki ecrin kastedildiğini söylemişlerdir.

Dinledğiniz ve bildiğiniz tasavvuf müziği

  • hanova

SELAMUN ALEYKÜM . Dinlediğiniz tasavvuf sanatçılarını ben ve okuyanlar ile paylaşır iseniz ALLAH RAZI OLSUN derim . Hoşuma giden bir kaç santçı var (Yusuf İslam ,Sami Yusuf , Mercan dede) daha çok ney ve vurmalı sazların olduğu zikir ve dinlendirici ilahiler hoşuma gidiyor . Paylaşır iseniz çok memnun olurum . ALLAH paylaşmayan kardeşlerimizden de razı olsun tabiki .

Giriş

  • Gülmira

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile başlarız. Hamd Allah'a mahsustur. O, Allah ki, kullarına, peygamber gönderip Kitab'ı indirmiştir. O kitâb ki hakkında 'Ona ne önünden, ne ardından (hiçbir suretle) bâtıl yaklaşamaz, o herkes tarafından öğülen ve hikmet sâhibi olan Allah tarafından indirilmedir' (Fussılet/42) ayeti vârid olmuştur.

Öyle ki; ondaki kıssa ve haberler sayesinde düşünenler için ibret yolu oldukça genişlemiştir. Yine o kitabda tafsilatıyla beyân edilen ahkâm sayesinde dosdoğru yolda nasıl gidileceği, herkese bâriz bir şekilde görünmüştür. O kitâb, helâl ile harâmı ayırdı. Bu bakımdan o kitâb, ziyâ ve nurdur. O kitabın sayesinde insanoğlu gururundan kurtulur. O kitabda kalb(in mânevî) hastalıklarının şifası vardır. O kitaba muhalefet eden herhangi bir kaynaktan ilim arayanları, Allah Teâlâ dalâlete götürür. O kitâb Allah'ın kopmaz ipidir, apaçık nurdur. En sağlam kulpu ve insanı hedefine yetiştirici en sağlam tutanağıdır. O kitâb, azı çoğu, küçüğü büyüğü, kısacası bütün hakikati kendinde toplayan bir kitabdır. O kitabın içindeki hikmetler bitmez ve tükenmez...

Kur'an'ın Fazileti

  • Gülmira

Hadîsler
Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:
Kim Kur'an'ı okuduktan sonra herhangi bir kimsenin kendisine verilen nimetten daha üstün bir nimete sahip olduğunu düşünürse, muhakkak o, Allah Teâlâ'nın bü yüttüğü nimeti küçümsemiş olur.1

Hiçbir şefaatçı yoktur ki, Allah nezdinde mertebesi Kur'an'ın mertebesinden daha efdal ve üstün olsun. Ne peygamberlerin, ne melek ve ne de başkasının, (yani en büyük şefaatçı Kur'an'dır).2


Eğer Kur'ân bir deride bulunursa, ateş o deriyi yakmaz.3

Ümmetimin en üstün ibadeti, Kur'ân okumaktır.4

Gafletle Kur'ân Okuyanların Zemmi

  • Gülmira

Enes b. Mâlik (r.â) şöyle der: 'Kur'ân okuyan çok kimseler vardır ki Kur'ân onlara lânet eder'.

Meysere el-Eşcâî şöyle demiştir: 'Asıl garip olan, fâcirin ezberindeki Kur'an'dır'.

Ebû Süleyman ed-Dârânî der ki: 'Zebaniler, putperestlerden önce (veya putperesti tutmasından daha şiddetli) Allah'a isyan eden Kur'ân okuyucularını tutup azaba çekerler!'

Bazı âlimler de şöyle demiştir: Âdemoğlu Kur'an'ı okuduktan sonra günah ile karışık hareketlerde bulunursa, sonra dönüp yine de Kur'an'ı okursa, kendisine (Allah tarafından) denilir ki: 'Sen nerede, benim kelâmım nerede?'