2007 yılı Ocak ayı konuları

1.3.2. Reklam Sektörü ve Kadın

  • imdat sezer

İletişim alanında liberal pazar fikrini savunanlar medyaların aynı zamanda iki cins hizmet sağlaması gerektiği savunurlar: "İzleyicilere program, reklamcılara ise izleyici".18 Kitle iletişiminin ekonomi politik görüşü medyalara sivil topluma has olgular olarak bakmakta, yani bunları öncelikle ekonomik olgular olarak ele almaktadır. Bunların hem meta üretim ve değiş tokuşunda artı-değer üreticileri olarak doğrudan bir rolü olduğuna, hem de reklamcılık yoluyla meta üretiminin diğer kesimlerinin de artı-değer üreterek dolaylı bir rol oynadığına inanmaktadır.19 Günümüz şartlarında bu, büyük ölçüde doğrudur. Reklamcılık ve dolayısıyla medya, tüketim toplumunun önemli bir aracı konumundadır.

2. Türkiye'de Kadın Kıyafetindeki Modernleşmenin Bir Aracı Olarak Medya

  • imdat sezer

2.1. Genel Olarak Türkiye'de Kadın Kıyafetlerindeki Değişim Süreci

Kimliğin gözle görünür tezahürü olan giyim kuşam konusundaki mecburi kıyafet değişiklikleri, bu yönde devlet baskılarının geçmişi Batılılaşma çabalarının başladığı II. Mahmut dönemine ve Tanzimat Fermanı'na kadar gider. Bu dönemdeki mecburi kıyafet değişiklikleri daha çok erkeklere yönelik olmakla birlikte, çeşitli yayın organlarında kadın kıyafetlerinin değişmesi talebi de, Meşrutiyetten sonra seslendirilmeye başlanmıştır. Bu talebin temelinde değişen hayat tarzı önemli rol oynamıştır.

2.2. Türk Kadın Kıyafetinin Modernleşmesinde Medyanın Etkisi

  • imdat sezer

Aslında, Türk milletinin kıyafet tarihine bakmak, medyanın bu konudaki etkisini göstermesi açısından yeterlidir. Barbarosoğlu'nun28 sınıflandırmasıyla Türk milletinin giyim-kuşam tarihini beş döneme ayırırsak, son iki dönem devlet baskısının yanında gazete, dergi ve televizyon etkisinde bir değişimi yansıtmaktadır. Bu dönemler şu şekilde sınıflandırılabilir:

1. Başlangıçtan İslamiyet'in kabulüne kadar olan dönem,
2. İslamiyet'in kabulünden 19. yüzyıla kadar olan dönem,
3. 19. yüzyıldan Cumhuriyetin kabulüne kadar olan dönem,
4. 1960'a kadar olan dönem,

2.2.1. Osmanlı-Meşrutiyet Dönemi

  • imdat sezer

Türkiye'de basın yayın hayatının gelişmeye başladığı 1870'li yıllardan itibaren, kadın ve kadın kıyafeti konusu, tartışmaların en önemli kısmını teşkil etmiştir. Özellikle, Meşrutiyet dönemi bu açıdan bir dönüm noktası teşkil eder.
Meşrutiyet dönemi, bir yanıyla Türk tarihinin en kritik anlarından biri ise, öbür yönüyle de ve özellikle, kadını ilgilendiren de dahil olmak üzere, özgürlük sorununun tüm biçimleriyle yoğun tartışmalara konu olduğu bir dönem olmuştur. Dönemin kayda değer olgularından biri de siyasi ve toplumsal konulardaki pek çok yasaklama ve sansüre rağmen, kadın, kadın kıyafeti gibi konularda bir kısıtlama olmamasıdır.

2.2.2. Cumhuriyetin İlk Yılları ve Tek Partili Dönem

  • imdat sezer

Cumhuriyetin ilk yılları aynı zamanda kadın kıyafetlerinde açıklığın teşvik gördüğü yıllardır. Modernleşme ve çağdaşlaşmanın bir göstergesi olarak kıyafet Cumhuriyet döneminin en önemli mücadele alanı olmuştur. Cumhuriyeti kuranlar ve daha sonra devlete egemen olanlar, özelde başörtüsünü, genelde tesettürü Batılılaşma, çağdaşlaşma ve modernleşmenin karşıtı bir tavır olarak değerlendirmiş, kadın kıyafetlerinde açıklığı her fırsatta teşvik etmiş, zaman zaman bu konuda baskı yapmışlardır. Kadınlar Avrupaî kıyafetler giymeye, balolara katılarak, erkeklerle dans etmeye bizzat ülkeyi yönetenlerce teşvik edilmiştir.

2.2.3. Çok Partili Döneme Geçiş

  • imdat sezer

Çok partili dönem Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte hem demokrasi ve hürriyetlerin yaşanmaya, hem de 2. Dünya savaşı sonrası de Sovyetler Birliği'nin tehditleri dolayısıyla Batı’ya yanaşmak zorunda kalan Türkiye'de Amerikan hayat tarzının etkilerinin hissedilmeye başlandığı bir dönem olmuştur.

Ancak, tek parti dönemiyle ilgili çalışmaların hemen hemen hepsinde kadınların modernleşmesi ve açılması yönündeki Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki eğilimin bu yıllarda toplumda dindarlaşma ve geleneksel kıyafetlerin artışı lehine değiştiği aktarılır. Buradaki en önemli faktör Türkiye'deki büyük çoğunluğun bu dayatmalara karşı olan tavrıydı. Türk toplumunun büyük kısmı köylerde yaşıyordu ve laiklik uygulamaları büyük şehirlerde etkili olurken, Lewis'ye göre köy ve kasabalar buna direniyordu.66

2.2.4. 1960 ve 70'li yıllar

  • imdat sezer

1960 ve 70'li yıllar dünyada önemli gelişmelerin olduğu ve bunun etkilerinin Türkiye'de çok yakından hissedildiği yıllardır. Gerek 1960 darbesinin Demokrat Parti'nin Atatürk devrimlerine yönelik bir karşı devrim olarak görülmesi ve darbeyle iktidardan indirilmesi, gerek 1968'lerde Avrupa'da meydana gelen gençlik olayları Türkiye'de basın yayın alanında gelişmeler, önemli toplumsal değişimlere neden olmuştur.
1960 darbesinden sonra çarşaf giymeyi yasaklamayı amaçlayan yerel önlemler alınmasına rağmen,72 1961 Anayasası'nı getirdiği daha rahat ortamda, gazeteler o zamana kadar basılması yasak olan çıplak kadın fotoğraflarının yanısıra sansasyonel haberlere de yer vermeye başlar. Gazetelerde Türk kadınlarının fotoğrafı yerine Avrupalı dergilerden alınan fotoğraflar kullanılmaktadır.73

2.3. 1980 Sonrası Dönemde Medyanın Kadın Ekseninde Toplumsal Değerleri Değiştirmedeki Etkisi

  • imdat sezer

Türkiye'de başta Anayasa olmak üzere pek çok yapıyı temelden değiştiren 12 Eylül askeri darbesinin, ülkedeki siyasi ve ekonomik yapının değişmesinde de önemli rolü olmuştur. Bu darbe sayesinde, zaten daha önce zemini hazırlanan ve dünyada yaygınlaşmaya başlayan yeni liberal politikalar, toplumdan fazla direniş göremeden kendine uygulama alanı bulmuştur. 1980'li yıllar küreselleşmenin ayak seslerinin duyulmaya başlandığı ve Türkiye'nin hızla dışarıya açıldığı bir dönem olmuştur.

Bu dönemdeki siyasi baskılardan fikir gazeteciliği imkansız hale gelmiş, magazin ve müstehcenlik bir milyona yakın tirajlara ulaşan gazeteler vasıtasıyla her eve girmeye başlamıştır. Bu şartlarda ortaya çıkan Gelişim Yayınlarının öncülüğünü yaptığı ansiklopediler ve dergiler de toplumdaki cinsellik konusundaki hassasiyetin yanında ahlaki değerleri de büyük ölçüde tahrip eder hale gelmiştir. Önceleri cinsel eğitim adı altında bazı haber dergilerinde yer almaya başlayan cinsellikle ilgili konular, daha sonraları gazete ve dergilerde hiçbir sınır tanımadan yer almaya başlamıştır.

2.3.1. Müstehcenlik ve Gazeteler

  • imdat sezer

1980 sonrası dönem aynen 70'lerde olduğu gibi tehlike sinyalleri vermeye başlamış, kamuoyu baskısı sonucu hükümet, müstehcen yayınların önlenmesiyle ilgili bir kanun çıkarmıştı. Ama, bu aşamadan sonra bu eğilimin önüne geçilmesi mümkün görülmüyordu. Çünkü, olay sadece bir kanun meselesiyle halledilmekten çok uzaktı. Konu sadece birkaç dergiyle sınırlı gibi anlaşılmaktaydı. Bu önemli problem basının da yönlendirmesiyle "birkaç derginin poşete girerek" yayın yapmasıyla sınırlı kaldı. Ancak, yayınlar aynı şekilde devam etti.

İlgi çeken bir başka husus da müstehcenliği savunan yayın gruplarıyla, "tabular yıkılmalı" diyerek dine, evliliğe, aileye saldıranların, eşcinselliği, transseksüelliği savunanların aynı gruplar olmalarıydı. Aynı gruplar bekaret kavramına, "toplumun değerlerini yeniden gözden geçirmek" sözüyle saldırıyordu. AİDS hakkında yapılan yorumlardan rahatsız olanlar, lezbiyenlik ve homoseksüelliğe arka çıkanlar, aile içi cinsel ilişki, komünal hayat, grup seks gibi konulara el atanlar aynı zümrenin mensuplarıydı.79

2.3.2. Geleneksel Değerlerin Sorgulanması ve Dergiler

  • imdat sezer

1980'lerden sonra çıkan gazete ve dergiler pek çok geleneksel değeri değiştirmede önemli rol oynamıştır. Özellikle Nokta ve Tempo gibi dergiler haber dergisi adı altında, insanların 80 sonrası oluşan baskı ve depolitizasyon döneminde haber ihtiyacını karşılamak için bu dergilere yönelmesini fırsat bilerek toplumda daha önce tartışılmayan pek çok konuyu toplumun gündemine sokmuştur.

Bu dergiler kapak konularında, Türk toplumunun tabuları olarak görülen ve dini ve geleneksel değerlerden kaynaklanan bekaret gibi pek kavramı tartışmaya açarak ve toplumda daha önce hiç duyulmamış eşcinsellik, lezbiyenlik, komünal yaşam, telekızlar, jigololar gibi konuları toplum gündemine taşıyarak, bunların meşrulaştırılması yönünde önemli etkisi olmuştur.

2.3.3 Televizyon Yayınlarının Kadın Ekseninde Toplumsal Değerlerin Değişimine Etkisi

  • imdat sezer

Bu incelemenin kapsamı içinde buraya kadar bahsedilenler arasında kadın ekseninde toplumsal değerlerin değişimi ve özelde kadın kıyafetindeki modernleşme sürecinde en etkili medya araçlarından biri televizyondur. Özellikle, 1980'li yıllarda TRT'nin artan kanal sayısı, 1990'lardan itibaren Türk toplumunun hayatına giren özel televizyonlar bu süreci hızlandırmada önemli rol oynamıştır.

Televizyon, gazete ve dergiye göre daha etkili bir kitle iletişim aracıdır. Gazeteden ve dergiden en önemli farkı, her eve, her yaştan ve cinsten aile bireylerine kolayca ulaşabilen ve insanların tavır ve davranışlarını daha çok etkileyebilen bir güce sahip olmasıdır.

2.4. Modernleşme Bağlamında muhafazakâr Medya ve Kadın

  • imdat sezer

Okumak ile okuyup bir şey olma arasındaki boşluğun İslami hayat tarzı ile düzenlememe sıkıntılarının en fazla hissedildiği dönem 1980 sonrası dönemdir. Dindarların kendilerini bireyciliğin ve tüketimin hayat tarzı haline gelmiş olmasından koruyamamaları, zaaf noktalarının geometrik bir şekilde artmasına sebep olmuştur. 1980 sonrası muhafa-zakâr kesimin "Özal felsefesinden" yoğun olarak etkilenmeleri neticesinde, mevcut hayat anlayışını İslami esaslara göre yeniden düzenleme idealinden uzaklaşmışlar ve tüketim zihniyetine uygun her türlü hayat tarzının "İslami versiyonunun" üretilmesi yoluna gitmişlerdir. Günlük hayat içerisinde her şeyin "Müslümancası" üretilerek tüketim kalıpları Müslümanlar için yeniden düzenlenmiştir.

Sonuç

  • imdat sezer

Kitle iletişim araçları, işlevleri itibarıyla insanların, yaşam biçimlerini, kültürel yapılarını, estetik zevklerini, eğlence biçimlerini etkileyebilmektedir. Bu da medyayı toplum mühendisleri ya da toplumu kendi amaçları doğrultusunda değiştirmeyi düşünenler açısından medyayı çok önemli kılmaktadır.

Tüketim kültürünün egemen olduğu günümüzde, medya, moda, reklam ilişkisi de hem modern yaşam biçiminin yaygınlaşmasında, hem de kadın görünümü ve kıyafetini önemli ölçüde etkilemiştir. Bu etki ülkemizde de toplumsal değişimi ve kültürel yapıyı değiştiren faktörlerin en önemlisidir.

Kaynaklar

  • imdat sezer

AGNEL, Jean, "Televizyon Meslekleri: Yeni Sınırlar, Yeni Meslek Kuruluşları", Charon, Jean-Marie (der.), Medya Dünyası, Çev. Oya Tatlıpınar, İletişim Yayınları, İstanbul, 1992.
ALTINEL, Halime Yücel, "Kozmetik Reklamlarında Kadın ve Nesne İlişkisi" Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Dergisi, S. 1., Bahar 2002.
AKTAŞ, Cihan, Tanzimattan Günümüze Kılık Kıyafet ve İktidar, II. Cilt, 2. Baskı, Nehir Yayınları, İstanbul 1991.
AKTAŞ, Cihan, Tesettür ve Toplum, Nehir Yayınları, İstanbul, 1992.
AYDEMİR, Şevket Süreyya, Tek Adam, 3. C., 16. B. Remzi Kitabevi, İstanbul, 1999.

Dipnotlar

  • imdat sezer

I. "İ'lem Eyyühel Aziz! Küre-i Arzı bir köy şekline sokan şu medeniyet-i sefîheyle gaflet perdesi pek kalınlaşmıştır. Tâdili, büyük bir himmete muhtaçtır. Ve kezâ, beşeriyet ruhundan dünyaya nâzır pek çok menfezler açmıştır. Bunların kapatılması, ancak Allah'ın lütfuna mazhar olanlara müyesser olur." (Mesnevi-i Nuriye, s. 105.)
II. Son olarak Voleybol maçlarında bayan sporcuların mayo yerine şort giymesi tartışmalarında bu bakış açısının yansımaları görülmektedir. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Uluslararası Voleybol Federasyonunun da öngördüğü şekilde bayan sporcuların şort giymesi konusunda talimatına rağmen Türkiye'de tartışma çağdaşlık tartışmasına dönüşmüştür. Konuyla ilgili olarak bkz. "Avrupa'nın giydiği tayt bizde sorun oldu", Sabah Gazetesi, 18 Ocak 2003; "Tesettüre Blok Geldi", Cumhuriyet Gazetesi, 19 Ocak 2003. Özellikle, Cumhuriyet gazetesinin zikredilen sayısında konuyu "Tesettüre Doğru" altbaşlığıyla "Voleybolda taytın serbest olduğu dönemlerde bazı takımlar uzun tayt giyerken çoraplarını da dize çekme yöntemiyle 'tesettüre" doğru ilk adımı attılar." ifadelerini kullanması aslında kadın kıyafeti konusunda Cumhuriyet döneminin genel bakış açısını yansıtması açısından ilginçtir.